Rize Haber
Rize
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

Şehit oğlunun odasında sevdiği çikolatalar bile duruyor

Şehit oğlunun odasında sevdiği çikolatalar bile duruyor

Gökçen ÖZEN/SAMSUN, (DHA)- SURİYE’nin İdlib bölgesinde 5 yıl önce rejim güçlerinin saldırısında şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Tayfun Pekel’in (28) Samsun’da yaşayan annesi Menşure Gürdal, acısının ilk günkü gibi taze olduğunu ve oğlunun odasının bıraktığı gibi durduğunu söyledi. Pekel, "O şehit olmuş olabilir ama oğlum hep benimle. Odasında en sevdiği çikolataları bile duruyor” dedi.

Samsunlu Pekel ailesinin tek çocuğu Tayfun Pekel, uzman onbaşı olarak Barış Pınarı bölgesi, Cilvegözü, Tekirdağ, Mardin ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde görev yaptı. Uzman Onbaşı Pekel, 27 Şubat 2020’de Suriye’nin İdlib bölgesinde görev yaparken, 27 Şubat 2020’de rejim güçlerinin saldırısında şehit oldu.

‘BEN ÇİKOLATALARI YEMEĞE KIYAMADIM’

Şehit oğlunun odasında sevdiği çikolataların bile durduğunu belirten Menşure Gürdal, “Oğlum şehit olmuş olabilir. Ama her odasına girdiğimde onu hissediyorum. Varlığını hissediyorum ve evimizin içinde bazı mucizelerle karşılaşabiliyorum. Ayak sesleri gibi. Bazı mucizeler yaşıyorum. Küçüklükten bu yana sevdiği çikolatasını hala saklarım. En son izine geldiğinde 2 tane çikolata almıştı ‘Annem ben gidince sen yersin’ dedi ve ben onları kıyamadım yemeğe. Bir tanesi odasında duruyor, bir tanesi de küçükken misket oynadığı fanusunun içinde duruyor” ifadelerini kullandı.

Oğlunu çok özlediğini belirten Gürdal, “İlk vatani görevini Hatay-Suriye sınırında yaptı. Oradan geldikten sonra evde 1 ay kaldı. Yine ‘Anne ben uzman onbaşı olarak gideceğim’ dedi ve gitti. Barış Pınarı, Cilvegözü, Tekirdağ, Mardin gibi yerlerde görev yaptı. Suriye'nin birkaç bölgelerinde görev yaptı. En son 2019'da izine geldiğinde çok güzel bir gün geçirmiştik. Yılbaşında buradaydı. 4 Ocak'ta geri görevine döndü. O gün onu uğurlarken hep içimde bir sızı vardı. Sanki bir daha geri gelemeyecekmiş gibi. Çünkü en son kahvaltımızda ‘Anne ben şehit düşeceğim haberin olsun’ dedi. Hiç kabullenemedim, hiç yakıştıramadım ona o halini. ‘Anne ben şehit olursam sakın dizlerini döverek ağlama. Ağzından çıkacak olan tek cümle vatan sağ olsun de’ demişti. O kadar acı bir şey ki. Öyle bir evladı kaybetmek hiç kolay bir şey değil. Çok özlüyorum onu. Çok başarılı, çok iyi bir insandı” dedi.

‘SON MESAJINDA ‘ASIN BAYRAKLARI BİZ DÜĞÜNE GİDİYORUZ’ DEDİ’

Şehit oğlunun yazdığı son mesajın ‘Asın bayrakları biz düğüne gidiyoruz’ olduğunu belirten Gürdal, “İdlib’e gitmeden önce son görevleri bittikten sonra ‘Anne an itibariyle bizim burada görevimiz bitti. Yeni bir yere geçeceğiz. Burayı biz jandarmaya teslim ediyoruz. Ben sana haber vereceğim. Şu an ben de bilmiyorum’ dedi. Ben de hep inşallah İdlib olmaz diyordum. İdlib’i duyunca benim içimi tuhaf bir his kaplıyordu. Bir şey olacaktı. İdlib'e gitmesin başka nereye isterse oraya gitsin. Çünkü İdlib benim canımı çok yakıyordu. Duymak istemiyordum onu. Aradan 1 gün geçti aile grubumuza mesaj yazdı. Mesajında ‘Ailem sizinle gurur duyuyorum. Sizi temsil etmekten gurur duyuyorum. Hakkınızı helal edin. Benden yana hakkım sizlere helal olsun. Bizler için yeni bir yer, yeni bir anı olacaktır. Yeni bir tecrübe olacaktır’ diye çok uzunca bir mesaj yazdı. Mesajını da ‘Asın bayrakları biz düğüne gidiyoruz’ diye bitirdi. Ondan sonra da yok. Tayfun yok. Zaten akşamında da haberler yavaş yavaş duyulmaya başladı” diye konuştu.

‘ACABA ÇOK MU ACI ÇEKTİ DİYE AKLINA GELİYOR, ÜZÜLÜYORSUN’

5 yıl önce şehit olan oğlunun acısını ilk günkü gibi halen hissettiğini ifade eden Gürdal, “Acım hala dünkü gibi. 5 yıl oldu ama ben hep aynı ilk günkü gibi. Her 27 Şubat’ta acım yine tazeleniyor. Hep o günü hatırlıyorsun, o anı hatırlıyorsun. Sana o kara haberin geldiği anı hatırlıyorsun. Çocuğunun son nefes verişini hatırlıyorsun. ‘Acaba çok mu yaralandı, çok mu acı çekti’ diye aklına geliyor, üzülüyorsun. Hamdolsun Rabb’ime, Tayfunumun bana bıraktığı o vasiyeti ben çok da güzel yerine getirmeye çalışıyorum" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI