Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

'Sofralık zeytinde dünya birincisi, zeytinyağında ikinci olduk'

'Sofralık zeytinde dünya birincisi, zeytinyağında ikinci olduk'

Fatih Emrah ERDOĞAN/BALIKESİR, (DHA)-ULUSAL Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tan, Türkiye'nin zeytinyağı ve sofralık zeytin üretiminde dünya sıralamasında yükseldiğini belirtip, "475 bin ton zeytinyağı, 750 bin ton sofralık zeytin rekoltesine ulaştık. Bu rakamlarla sofralık zeytinde dünya birincisi, zeytinyağında İspanya'nın ardından ikinci olduk" dedi.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tan, zeytinyağı piyasasını değerlendirdi. Mustafa Tan, son 20 yılda Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan çalışmalar sayesinde zeytinyağı üretiminde Türkiye'nin büyük bir atılım gerçekleştirdiğini söyledi. Tan, "Türkiye zeytin ağacının ana vatanı. Bütün dünyaya buradan yayılmış. Bu önemli bir hikaye bizim için. Ancak yıllar içinde baktığımız zaman dünyada üretimde dördüncü, beşinci seviyelere düşmüşüz. İspanya, İtalya, Yunanistan hatta zaman zaman Tunus önümüze geçiyor. Türkiye'de ilk kurulan konsey olarak hedefimiz, zeytinyağında ve sofralık zeytinde İspanya'nın ardından dünya ikincisi olmaktı. 2 yıl önce bu hedefe ulaştık ve İspanya'nın 700 bin tonluk üretiminin ardından 415 bin ton zeytinyağı üretimi ile dünya ikincisi olduk. Sofralık zeytin üretiminde dünya birinciliğine yükseldik. Geçen yıl tüm dünyada 'yok yılı' olarak geçti ve Türkiye'de 185 bin ton zeytinyağı üretildi. Ancak bu yıl tüm zamanların rekorunu kırdık. Yapılan saha çalışmaları sonucunda 475 bin ton zeytinyağı, 750 bin ton sofralık zeytin rekoltesine ulaştık. Bu rakamlarla sofralık zeytinde dünya birincisi, zeytinyağında İspanya'nın ardından ikinci olduk. Çıtamızı çok yükselttik" diye konuştu.

'YENİ ÜSTÜN YERLİ ÇEŞİTLER ÜRETMEK MÜMKÜN'

Türkiye'de zeytin ağacı varlığının artırılması için uygun koşulların bulunduğuna dikkati çeken Tan, "Yerli çeşitlerimiz mükemmel ve her şeye uyumlu. Bütün dünyaya buradan yayıldıkları için klonları var ve bu klonlar üzerinde bilimsel çalışmalar yaparak yeni üstün yerli çeşitler üretmek mümkün. Türkiye'ye dışarıdan başka çeşitlerin adapte edilmesi veya üretilmesi yerine yerli çeşitlere yönelmek çok daha önemli" dedi.

FİYATLARDAKİ DÜŞÜŞE TEPKİ

Zeytinyağı fiyatlarının küresel piyasalarda belirlendiğini vurgulayan UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tan, "Fiyatların en fazla esas alındığı ülkeler; İspanya, İtalya ve Yunanistan. Oysa dünya ikincisi olmuş bir ülkeyiz ve fiyatlarda da söz sahibi olmamız gerekiyor. Sezon başında yapılan rekolte tahminleri sonrası uluslararası bir firma, 'Bu yıl zeytinyağı fiyatları arz fazlalığı ve tüketimdeki düşüşler nedeniyle en az yüzde 50 düşecek' açıklamasında bulundu. Bu tür açıklamalar piyasaya baskı yaparak üretici fiyatlarını düşürmeye yönelik. Fiyat piyasada olur, arz ile talebin buluştuğu yerde olur. Geçen yıl yaklaşık 10 avro olan zeytinyağı fiyatı, küresel anlamda 3,5 avroya kadar geriledi. İspanya'daki üreticiler bile bu duruma tepki gösterdi. Üretimle ilgili ve hasat maliyetini hesapladığınız zaman 200-250 liraya kadar zeytinyağının maliyeti çıkıyor. Bu duruma sektör penceresinden ve ülke penceresinden bakmak lazım. Üretici, maliyetin üzerinde daha pahalıya satmak ister, tüketici ekonomi nedeniyle daha ucuza almak ister, tüccarsa çok daha ucuza almak ister ki daha fazla kazansın. Ancak burada ülke penceresinden bakmamız gerekiyor" diye konuştu.

'MADE IN TURKEY' VURGUSU

Tan, "'Made in Turkey-Türk malı' markalarıyla ambalajlı ihracatımızı teşvik edici önlemler almamız lazım. İhracat kaçınılmaz, katma değeri yüksek ama onların istediği gibi ucuz satarsak. Bugün İtalya ve İspanya; Türkiye ve Tunus'tan ucuz yağ almak istiyor. Bize 3'üncü ülke görüyor. Zaten Avrupa Birliği dışı ülkeleriz ama kendimizi üretimde, kalitede ispatladık. Neden fiyatlarımızı belirlemiyoruz? Türkiye 85 milyon nüfusla büyük bir dev. Sadece İstanbul, küçük-orta büyüklükte bir Avrupa ülkesinden büyük. İtalya'dan, İspanya'dan araştırma yapan dostlarımıza da söylüyoruz, 'Bakın artık ucuz devri bitti. Türkiye'deki üreticinin hakkını vereceksiniz. O şekilde ithalat yapabilirsin. Yoksa başka alternatiflere yöneliriz.' Türkiye bu anlamda muhtaç değil. Türk zeytinciliği büyük bir ivme içinde. Ancak son 2 yılda yüksek fiyatların olması, bu yılda tersine yarı yarıya fiyatların düşmesi üreticinin ve üretiminin şevkini kırar" dedi.

'ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR'

Zeytinyağının çağın en değerli besinlerinden biri olduğunu vurgulayan Tan, "Zeytin ve zeytinyağı çağımızın en değerli meyvesi, meyve suyu. Hem sağlık hem lezzet üzerindeki etkileri artık ortaya çıktı. Sağlık ve lezzet açısından önemi her geçen gün artıyor. Daha önce margarin, ayçiçeği, kanola ve mısırözü gibi yağlara yönelme varken artık zeytinyağı hak ettiği yere geliyor" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI