15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Medya Programı'nda konuşan Vali Gül, "FETÖ'yle mücadele dinamik bir süreç. Dolayısıyla da Türkiye'nin her yerinde yeni bir delil bulduğumuzda, yeni bir kıpırdama bulduğumuzda bununla ilgili adli süreçler gereğini yapıyor. Biz de yapmaya devam edeceğiz. Bu iş, beklenilecek ya da artık bitti, filizlenmeyecek denilen bir konu değil. FETÖ'cülük, iflah olmaz bir hastalıktır. Bir FETÖ'cüyü ikna etme ihtimaliniz sıfır. Mankurt mantığıyla, mantıklaşan, beynini kiraya veren bir yapı var. Dolayısıyla da Allah ıslah etsin diyoruz. Ama fırsat bulduğunda yine ihanet edeceğini, fırsat bulduğunda bu memleketi yine satacağını inanıyoruz ve tedbirlerimizi bu açıdan değerlendiriyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Çalışma Grubu, İstanbul Valisi Davut Gül'ün ev sahipliğinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Medya Programı düzenledi. Yurt içi ve yurt dışından 220 basın mensubunun katıldığı program, İstanbul Valiliği'nde yapıldı. Programa Gül'ün yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Efe Murat Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Koordinatörü Gözde Kirişçioğlu ile 220 basın mensubu katıldı. Programa ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül konuşmasına, "15 Temmuz'un üzerinden 9 yıl geçince bu tür önemli hadiselerin 9 yıl içerisinde anlaşılması, değerlendirme yapılması çok da kolay değil. Ama şu avantajımız var; her birimiz, aslında Türkiye'de yaşayanlar olarak bu olayın şahitleriyiz. 15 Temmuz'da gerek vatandaşlarımızın, gerek kamu görevlilerimizin her birinin tecrübeleri, anıları, yaşadıkları ve kahramanlıkları var. 1960'lı yıllardan başlayarak gerek ülkemizin kamu hizmetindeki eksiklerini kullanarak, gerekse de bizim milletimiz gerçekten inançları konusunda muhafazakar ve inançlı bir millet. Onları kullanarak belli bir alan oluşturmaya çalıştı" sözleriyle başladı.
'PLANI BOZAN CUMHURBAŞKANI'MIZIN CESARETİ, DİRAYETİ OLDU'
Vali Gül, “Sonraki süreçte okuyan kişilerin bir şekilde kamuya girmesiyle kamuda belli bir yol açma başladı. Gün geçtikçe bu kendilerine yetmedi. Soruları çalan, terfilerde arkadaşlarına kumpas kuran, bir şekilde iftira atan ayrı bir suç şebekesi oluştu. Emniyet başta olmak üzere, yargıda, askeriyede özellikle kritik yerlerde liyakatlı ya da liyakatsız tek kriterin FETÖ terör örgütüne bağlılığı olan, ona sadakati olan bir yapı kurumların içine yerleşmeye başladı. Planlanan bu yapıda darbe girişiminde planı bozan, Cumhurbaşkanı'mızın cesareti, dirayeti ve Cumhurbaşkanı'mızla milletimiz arasındaki o kader birlikteliği... Milletin yöneticilere güvenmesi, yöneticilerin de milleti yalnız bırakmaması neticesinde darbe başarısız oldu" ifadelerini kullandı.
'MEYDANLARDA BÜTÜN FARKLILIKLARINI BİR TARAFA BIRAKAN 80 MİLYON NÜFUSUMUZU GÖRDÜK'
Vali Gül, "Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.00 sıralarında bunun bir kalkışma olduğunu söyledi. Sonrasında Cumhurbaşkanımız, vatandaşları şehirlerin meydanlarına davet etti. O meydanlarda bütün farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 7'den 70'e o zamanki 80 milyon nüfusumuzun alanlarda olduğunu gördük. 16 Temmuz sabahında kontrol yavaş yavaş ele geçirildi. Darbe teşebbüsü püskürtüldü ve o süreç itibarıyla da suç işleyenler, darbeye teşebbüs edenler, Meclis'imiz başta olmak üzere bu milletin üzerine bomba atanlar, tanklarla milleti ezenler, silah sıkanlar... Bunun neticesinde 253 şehidimiz oldu. Onlara da Allah'tan rahmet diliyoruz. 3 binin üzerinde gazimiz oldu. Onlara sağlık, sıhhat, afiyetler diliyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE, DEMOKRASİSİNİ VE MİLLİ İRADEYİ GÜÇLENDİRMEYE BAŞLADI'
Gül, “15 Temmuz sonrası, devletin bu ihanet şebekesinden kurtulmasıyla kurumlarımız toparlanmaya başladı. Türkiye, demokrasisini ve milli iradeyi güçlendirmeye başladı. Ama o kararlılığı göstermek, o iradeyi göstermek... Bu toprakları birilerine peşkeş çekmeyecek, birilerine bırakmayacağını göstererek bir irade ortaya koydu" dedi.
'BİR FETÖ'CÜYÜ İKNA ETME İHTİMALİNİZ SIFIR'
Gül, "Dünyanın çeşitli yerlerinde FETÖ'cü teröristler kimi zaman çevreci, insan hakları aktivisti, sporcu olarak, kimi zaman başka bir pozisyonda karşınıza çıkabilir. Biz gerek Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla, gerekse sivil toplum kuruluşları aracılığıyla, gerekse gördüğümüz her ortamda FETÖ terör örgütünün sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını, bu meselenin dünyanın bir meselesi olduğunu anlatıyoruz, söylüyoruz. Takdir kendilerinin. FETÖ'yle mücadele dinamik bir süreç. Dolayısıyla da Türkiye'nin her yerinde yeni bir delil bulduğumuzda, yeni bir kıpırdama bulduğumuzda bununla ilgili adli süreçler gereğini yapıyor. Biz de yapmaya devam edeceğiz. Bu iş, beklenilecek ya da artık bitti, filizlenmeyecek denilen bir konu değil. FETÖ'cülük, iflah olmaz bir hastalıktır. Bir FETÖ'cüyü ikna etme ihtimaliniz sıfır. Mankurt mantığıyla, mantıklaşan, beynini kiraya veren bir yapı var. Dolayısıyla da Allah ıslah etsin diyoruz. Ama fırsat bulduğunda yine ihanet edeceğini, fırsat bulduğunda bu memleketi yine satacağını inanıyoruz ve tedbirlerimizi bu açıdan değerlendiriyoruz" dedi.
'BU ZAFER DE DEVLETTEN ZİYADE MİLLETİN ZAFERİ'
Gül, "15 Temmuz’dan sonra değişen şu oldu; biz, askeri darbeler başta olmak üzere demokrasiyi tehdit eden yapılarla ilgili milletin iradesini bir kez daha ortaya koyduk. Bu milletin mayası sağlam. Bu zafer de devletten ziyade milletin zaferi. Bu millet, bu devleti uçurumun kenarından aldı. Dolayısıyla da inanıyorum ki genciyle, yaşlısıyla unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız" ifadelerini kullandı.
