Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara

'2024'te 844 bin çocuğun 32'sinde fiziksel istismar tespit edildi'

'2024'te 844 bin çocuğun 32'sinde fiziksel istismar tespit edildi'

Aliekber METE- Canberk ÖZTÜRK/ ANKARA, (DHA)- TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş, "2024 yılında 844 bin 322 çocuğun izlemi yapılmış, bu çocuklar arasında vücudunda fiziksel istismar ya da ihmal belirtisi tespit edilen çocuk sayısı 32 olarak raporlanmıştır" dedi.

TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu, Sağlık Bakanlığı yetkililerini dinlemek üzere AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı. Toplantıya; Kamu Hastaneleri Genel Müdür Yardımcısı Asibe Özkan, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş ile Çocuk İzlem Merkezleri Bilimsel Komisyon Üyesi ve Çocuk İzlem Merkezi Sorumlu Doktoru Prof. Dr. Selma Tural Hesapçıoğlu katıldı. Toplantının açılışında konuşan Komisyon Başkanı Aydoğdu, komisyonun 6'ncı toplantısını yaptıklarını belirterek, kamu kurum ve kuruluşları ile çocukla ilgili uygulayıcı birimleri dinlemeye devam ettiklerini söyledi.

'29 BİN GENCE PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK EĞİTİMİ VERİLDİ'

Aydoğdu'nun ardından Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çocuk ve Ergen Sağlığı Dairesi Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş, sunum yaptı. Aydoğmuş, bakanlığın, çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması amacıyla çalıştığını söyledi. Aydoğmuş, Türkiye'de 8 bin 200'ün üzerinde aile sağlığı merkezi bulunduğunu ve 26 bin aile hekimi, 700 psikolog, 605 sosyal çalışmacı, 215 çocuk gelişimci personelin görev yaptığını belirterek, "Koruyucu hizmetler kapsamında sosyal çalışmacılarımız görev yaptıkları bölgenin risklerini belirlemek için risk haritası çıkarmaktadır. Bu harita, pek çok sorunla birlikte ihmal ve istismar gibi sosyal sorunların yaşanma ihtimalinin fazla olacağı yerleri tespit etmemize yol göstermekte ve bu bölgelerde birçok kamu kuruluşu, STK'yle iş birliği halinde farkındalık ve danışmanlık hizmetlerine ağırlık vermektedir. Ek olarak bireysel görüşmelerde de şiddet, ihmal ve istismardan korunma hakkında bilgilendirmeler yapılmaktadır. Koruyucu hizmetler kapsamında farkındalık eğitimleri verilmekte olup özellikle şiddet, ihmal ve istismar konularında çocukların kendilerini nasıl koruyacakları ve ailelerin desteklemesi üzerine farkındalık çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca, okul personeline yönelik farkındalık çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığı’yla iş birliği içerisinde koordine edilmektedir. Gençlere yönelik psikolojik dayanıklılığı güçlendirmek amacıyla 81 ilde 2024 yılı ilk 6 ayında 29 bin 97 gence psikolojik dayanıklılık eğitimi okullarda ve üniversitelerde verilmiştir. Birinci basamak sağlık tesislerimizde çocuklarımız ve ailelerine verilen danışmanlık sayıları 2024 yılının ilk 11 ayında 185 bin 889 ve 100 bin 624'tür. Danışmanlarca görüşme sonrasında takip kararı verilenlerin Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde takipleri yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.

'İSTİSMAR ŞÜPHESİ VARSA RAPOR TUTULUYOR'

Ayrıca, 0-6 yaş arasındaki çocukların psikososyal gelişimi destekleme programlarının bulunduğunu aktaran Aydoğmuş, bedensel, ruhsal ve sosyal açıların bütünlüğü içerisinde sağlıklı nesiller yetiştirilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Aydoğmuş, "Program kapsamında izlenen risk faktörleri; beslenme yetersizliği düzeyinde yoksulluk, çocukluk çağı ruhsal gelişimsel bozuklukları, anne-baba ruhsal bozuklukları, anne-baba da sigara, alkol, madde bağımlılığı, şiddet, ihmal ve istismardır. Program kapsamında çocuk izleme için Aile Sağlığı Merkezi’ne getirildiğinde ihmal ve istismar açısından gözlem yapılmaktadır. Çocuğun vücudunda yaygın morluk, pişik, kesik, yanık gibi olabilecek fiziksel istismar ya da ihmal belirtileri gözlemlenir, istismar şüphesi varsa yasal olarak ihbarı zorunlu olduğundan rapor tutulur ve bildirimi yapılır, ayrıca, sık izleme alınır. Aile Hekimliği Bilgi Sistemi'nde girişi yapılan veriler, çocuğun vücudunda fiziksel istismar ya da ihmal belirtisi olarak Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler Sistemi'nden raporlanmaktadır. 2024 yılında 844 bin 322 çocuğun izlemi yapılmış, bu çocuklar arasında vücudunda fiziksel istismar ya da ihmal belirtisi tespit edilen çocuk sayısı 32 olarak raporlanmıştır" diye konuştu.

'TOPUK KANI VERMEYİ REDDEDENLERİN SAYISI 5 KAT ARTTI'

Aydoğmuş, Anayasa Mahkemesi'nin yenidoğan bebeklerden alınan zorunlu topuk kanı alınmasının hukuka uygun olduğu yönündeki kararını hatırlatarak, "Bu amaçla, taramayı reddeden veya taramadan sonra uygulanacak tedaviyi kabul etmeyen aileler hakkında önce bakanlığımızca ikna görüşmeleri yapılmakta, ikna görüşmelerine rağmen halen reddediyorsa 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında sağlık tedbiri talep edilmektedir. Maalesef ki son yıllarda retler önceki yıllara göre yaklaşık 5 kat artmıştır. Bu artışlarda sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, internet sayfaları, sosyal medya aile grupları etkili olmuştur. Bu sayfaların paylaşımları incelendiğinde, ailelerin birçok sebeple topuk kanı vermeyi reddettiği görülmektedir. Bu sebeplerden bazıları topuk kanlarının yurt dışına kaçırıldığı, genlerimizle oynandığı, çocuklara hastalık damgası vurularak ömür boyu ilaca mahkum edildiği, yenidoğanın ruh ve beden sağlığı üzerinde büyük bir tehdit oluşturduğu, yenidoğan 28 günlük bebeklerin duyduğu acı ve ağrının gelişme geriliğine, beyin hasarına ve benzeri rahatsızlıklara sebep olduğu, enfeksiyon riskinin yüksek olduğu, kanın topuktan alınmasının kısırlığa sebep olduğu, devlet tarafından para karşılığında yurt dışına satıldığı, yurt dışının mavi kan aradığı ve bu kanla iksir yaptığı, yurt dışının alınan topuk izleriyle tüm bebekleri kayıt altına aldığı ve kayıtları kendi amaçları doğrultusunda kullandığıyla ilgili fikirler nedeniyle maalesef, retler artmaktadır" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI