İSTANBUL, (DHA)- GALATASARAY Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BMI Business School Akademik Danışmanı Emirhan Altunkaya geleneksel yöneticilik vasıflarının bugünün karmaşık ve dinamik iş dünyasında liderlik etmek için artık yeterli olmadığını belirterek yeni kuşakların beklentilerine dair çıkarımlarını paylaştı. Altunkaya, “Bugün iş dünyası yalnızca geçmişte başarılı olmuş geleneksel yönetim anlayışlarının yeterli olmadığı bir noktada. Yeni jenerasyonların iş gücüne katılımıyla beklentiler giderek artıyor. Artık bir yöneticiden yalnızca karar verici olması değil, aynı zamanda bir lider olarak ilham vermesi, ekiplerini motive etmesi ve onları ortak bir vizyon etrafında toplayabilmesi bekleniyor. Bu kapsamda 2025’te liderlerin önceliği değişen koşullara uyum sağlamak olacak” dedi.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BMI Business School Akademik Danışmanı Emirhan Altunkaya kuşaklar çatışmasında geleneksel yöneticilik vasıflarının bugünün karmaşık ve dinamik iş dünyasında liderlik etmek için artık yeterli olmadığını ifade etti. Altunkaya, yeni kuşakların beklentilerine dair çıkarımlarını paylaştı.

‘YENİ JENERASYONLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMIYLA BEKLENTİLER GİDEREK ARTIYOR’

Altunkaya, “Bugün iş dünyası yalnızca geçmişte başarılı olmuş geleneksel yönetim anlayışlarının yeterli olmadığı bir noktada. Yeni jenerasyonların iş gücüne katılımıyla beklentiler giderek artıyor. Artık bir yöneticiden yalnızca karar verici olması değil, aynı zamanda bir lider olarak ilham vermesi, ekiplerini motive etmesi ve onları ortak bir vizyon etrafında toplayabilmesi bekleniyor. Öğrenmeye açık olma, teknoloji okuryazarlığı, esneklik ve çeviklik gibi beceriler artık bir tercihten öte, zorunluluk haline geliyor” dedi.

‘İŞ DÜNYASINDAKİ DEĞİŞİMLERİN HIZINA AYAK UYDURABİLMEK İÇİN LİDERLERİN, MEVCUT BİLGİ, BECERİ VE YETKİNLİKLERİNİ GELİŞTİRMELERİ ŞART’

Altunkaya, “Beklentiler, yöneticilerin daha dinamik, yenilikçi ve vizyoner bir liderlik anlayışı geliştirmelerini zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, yöneticilerin kendilerini güncellemeleri, yeni yetkinlikler kazanmaları ve sürekli öğrenmeye açık olmaları bir zorunluluk. İş dünyasındaki değişimlerin hızına ayak uydurabilmek ve yeni nesil çalışanların beklentilerini karşılayabilmek için liderlerin, mevcut bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmeleri şart” diye konuştu.

‘LİDERLERİN HIZLA DEĞİŞEN İŞ KOŞULLARINA ADAPTE OLMASI ÖNEM ARZ EDİYOR’

Altunkaya, “Buna göre, liderlerin hızla değişen iş koşullarına adapte olma ve yeni bilgileri uygulayabilme becerisi kazanması önem arz ediyor. Belirsizlik ve kriz dönemlerinde sakin kalabilme ve etkin çözümler üretebilme yetenekleri edinmeleri; ayrıca, çeşitlilik ve kapsayıcılığı kucaklayan bir bakış açısı benimsemeleri, 2025’teki gerekli yetkinlikler arasında yer alıyor. Yapay zeka kullanımının hızla arttığı günümüzde dijital dönüşüm süreçlerine liderlik edebilme ve veri odaklı kararlar alabilme kapasitesi de liderler için öne çıkarken; etkili iletişim ve ilişki yönetimi kurmak, stratejik düşünmek, sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirliğe dair bir vizyonla hareket etmek de iş dünyasının ajandasında ilk sıralarda konumlanıyor” ifadelerini kullandı.

Türk yöneticilerin halihazırda belirsizlik ve risklerin yoğun olduğu bir coğrafyada çalışmanın getirdiği deneyimle kriz yönetimi, hızlı karar alma ve adaptasyon konularında önemli yetkinliklere sahip olduklarını vurgulayan, “Türkiye’deki liderler, tüm bu özelliklere sahip olsa da globalleşen iş dünyasında etkili liderlik için bu avantajların ötesine geçmek gerekiyor. Değişen liderlik gereksinimlerinin tamamlanması noktasında ise iş dünyasındaki yöneticilere özel olarak tasarlanan gelişim programları, ihtiyaç duydukları yetkinlikleri kazanmaları için çözüm oluyor” dedi.

‘GLOBALLEŞEN İŞ DÜNYASINDA LİDERLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARI ELDE EDEBİLMELERİ İÇİN ÖĞRENMENİN SÜREKLİLİĞİ ŞART’

Altunkaya, “Türkiye iş dünyasındaki yöneticiler, genellikle nitelikli bilgi birikimine ve zengin bir deneyime sahip olmalarına rağmen, bu birikimini sürekli geliştirmek ve güncel tutmak için ihtiyaç duyulan özelleştirilmiş yönetici gelişim programları yeterince yaygın veya nitelikli değil. Oysa, globalleşen iş dünyasında liderlerin sürdürülebilir başarı elde edebilmeleri için öğrenmenin sürekliliği şart. Bu noktada, Türkiye’nin beşeri sermayesini güçlendirmek ve yöneticilere gerekli yetkinlikleri kazandırmak adına işletme okulu konseptinin kritik bir rol oynaması gerekiyor” diye konuştu.

‘TEMEL HEDEFİMİZ İŞ DÜNYASININ YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR KAZANMALARINA DESTEK OLMAK’

“Bu yıl, liderlerin mevcut avantajlarını korurken hem de eksik oldukları alanlarda kendilerini geliştirmeleri, şirketlerin uzun vadeli başarısını doğrudan etkileyecek kritik bir faktör olmaya devam edecek” diyen Altunkaya sözlerini şöyle sonlandırdı:

“BMI Business School İstanbul olarak, temel hedefimiz iş dünyasının beklenti ve ihtiyaçlarına özel tasarlanmış yönetici gelişim programlarıyla liderlerin hem mevcut becerilerini geliştirmelerine hem de yenilikçi yaklaşımlar kazanmalarına destek olmak. Bu doğrultuda Türkiye’nin ekonomisine değer katmak için iş dünyası ile akademi arasında bir köprü görevi görmeye devam ediyoruz.”