'330 milyon euroluk kredi için bakanlık çalışanlarımız bir memur gibi değil sanki bir depremzede gibi çalıştı'
Seza Nur ALPDÜNDAR/ İZMİR, (DHA)-İZMİR Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Bilal Çoban, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Dünya Bankası ile imzaladığı 'İklim ve Afetlere Dirençli Kentler' projesi kapsamında riskli binaların dönüştürülmesi için tahsis edilen yaklaşık 330 milyon euroluk kaynağın şubat ayı başında İzmir için kullanılacağına dikkati çekip, "Yaklaşık 4 aydır kredinin kullandırılabilmesi için çok çaba sarf ettik. Bu çabalarımızda bize karşılık veren bakanlık çalışanlarımız bir memur gibi değil sanki bir depremzede gibi çalışmıştır" dedi.
İZDEDA Başkanı Bilal Çoban, İzmirli depremzedelerin Dünya Bankası kredisi kullanılabilirliği ve Halk Konut Projesi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Dernek binasındaki açıklamada Çoban, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Dünya Bankası ile imzaladığı iklim ve afetlere dirençli kentler projesi kapsamında riskli binaların dönüştürülmesi için yaklaşık 330 milyon euroluk bir kaynak tahsis edildiğini hatırlattı. Şubat ayı başında kaynağın İzmir için kullanılacağına dikkati çeken Çoban, "Yaklaşık 4 aydır kredinin kullandırılabilmesi için çok çaba sarf ettik. Bu çabalarımızda bize karşılık veren bakanlık çalışanlarımız bir memur gibi değil sanki bir depremzede gibi çalışmıştır" dedi.
'HALK KONUTLARDA KENDİ SÖKÜĞÜMÜZÜ KENDİMİZ DİKTİK'
Çoban, depremzedelere veya riskli binalarını dönüştürmek isteyenlere destek olmak yerine bu kredinin bir fırsat olduğunu insanlara anlatmak yerine bu kredinin bir seçim yatırım olduğunu, bu kredinin bir balon olduğunu iddia edenlerle mücadele ettiklerini kaydetti. Bakanlık ile görüşmelere başladıklarında Halk Konutlar için birçok sorun olduğunu dile getiren Çoban, "Bu kredinin kooperatiflere kullandırılma süreci yorucu geçse de bugün gelinen noktada iki Halk Konut Kooperatifi, Halk Konut 5 ve 9 olmak üzere kredileri onaylandı. Bu kooperatiflerimizdeki üye depremzedelerimiz kredilerini kullanmak üzere bir haftadır Ziraat Bankası'na gitmektedir. Artık bu kredinin bir seçim yatırımı olduğunu söyleyenler balon olduğunu söyleyenler umarım bu kredinin de babası olduğunu iddia etmezler. Bir hususun altını çizmek istiyorum; Halk Konutlarda bugüne kadar her zaman kendi söküğümüzü kendimiz diktik" diye konuştu.
'REZERVE ALANDA DAHA FAZLA KONUT YAPILMASINI TALEP EDİYORUZ'
Depremden sonra devlet aracılığıyla rezerve alan ve proje alanlarında 5 bin 200 civarında konut ve işyeri yapıldığını belirten Çoban, "Bu konutlar ağır hasarlılar ve proje alanlarında bulunan depremzedelerimize verildi ancak depremde orta hasarlı ve az hasarlı binalarımızın tekrar evlerine kavuşabilmesi için hükümet yetkililerinden kredi talep ettik. Rezerv alanda fazlalık olarak bulunan 1200 adet konutun depremzedelerimize satış önceliği verilmesini, aynı zamanda rezerve alanda daha fazla konut imalatı yapılarak bunların az ve orta hasarlı depremzedelerimize satışını talep ettik. Bu talebimiz hala devam etmektedir" dedi.
Çoban, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yoğun ısrarlarımız karşılığında eski başbakanımız Binali Yıldırım'ın AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın çabalarıyla Halk Bankası'ndan 0.79 faiz oranı bir kredi tahsis edildi. Bu krediyi sadece bir Halk Konutumuz kullandı. Sonra bu kredi kimseye verilmedi. Verilmeme sebebi olarak bankaya, belediye şirketleri ile yapılan protokol gereği sunulan sözleşmeye uymadığı bildirildi. Ancak biz pes etmedik nasıl ki daha önce Emlak Konut'un İzmir'de depremzedelerin evlerinin yapımı için öncülük etmesini talep ettik ve bunu yerine getirdiysek bundan sonra da depremzedelerimize yapılacak her şeyde ısrarcı olacağız."
'EMSALİN BABASI OLDUĞUNU İDDİA EDENLER ZAMANINDA EN ÇOK KARŞI ÇIKANLARDI'
“İZDEDA olarak bize emsali vermediler. Emsali biz aldık" diyen Çoban, "Her şeyi yaptığını, emsalin babası olduğunu iddia edenler zamanında emsale en çok karşı çıkanlardı. Bugüne kadar emsali aldık, Emlak Konutu İzmir'e getirdik. Bir binamız da olsa kredi kullandırdık. Bundan 2,5 yıl önce halk konutun temellerini attık. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi Ege Şehir'e Halk Konut Projesi'ni anlatıp, protokolü oluşturduk. Bu protokolde 3 ana unsur vardı. Birincisi depremzedelerin çekeceği krediye belediyemiz garantörlük edecekti, ikincisi emsalden arta kalan dairelerimizi satın alarak finansal destek sağlayacaktı. Üçüncüsü ise teknik olarak müşavirlik hizmeti verecekti. Bugün gelinen noktada kredilerimize garantörlük ihtiyacı ortadan kalktığı için otomatik olarak unsur ortadan kalkmıştır. İkincisi bize emsal dairelerimizi satın alacak bir bütçeleri olmadığını bildirdiler. Bu durumda sadece bir müşavirlik hizmeti kaldı. Yani başta imzaladığımız protokolden sadece kalan müşavirlik hizmeti keşke bunu düzgün bir şekilde yapabilselerdi" diye konuştu.
'HALK KONUTLARDA BİRÇOK SIKINTIYLA MÜCADELE ETTİK'
Bugüne kadar halk konutlarda birçok sıkıntıyla mücadele ettiklerini söyleyen Çoban, "Protokolümüzü imzalayan belediye şirketlerinden gerekli desteği göremedik hatta öyle bir hal aldı ki birçok halk konut yöneticisi de bunu teyit edecektir artık müşavirlik hizmetini bile almak istemediğini söylemiştir. Defalarca bundan önceki belediye yönetimi ile bu sorunlar hakkında toplantılar yaptık ilettik ama ne hikmetse bizleri değil de genel olarak onlara her şeyi pembe bir düş gibi anlatan bürokratlarını dinlediler. Kendilerinden biz depremzedelere patronluk yapacak değil bizim evlerimizin yapımında destek olacak yöneticiler istedik. Ama bugün bırakın destek olmayı engel olmayın yeter noktasına geldik" diye konuştu.
Halk Konut'ta çok büyük emek olduğunu belirten Çoban, "Seçimlerde derneğimize hemen hemen tüm adaylar geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızla adaylığı sürecinde toplantı da yaptık. Ulusal televizyon kanalında 'Halk Konutları merak etmesin her türlü desteği vereceğiz' demişti. Sonra seçimler geçti. 3 aydır İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızdan randevu talep ediyoruz ve alamıyoruz. Bayraklı Belediye Başkanımızla görüşme yaptık anlattık ama sanki bizim dertlerimiz yokmuş da Halk Konut bir yükmüş gibi dönüş aldık. Yapılan tüm işlemlerin parasını biz ödedik. Halk Konutların belediye şirketi olan İZBETON'un yaptığı kooperatiflerle hiçbir alakası yoktur. Halk Konutlarda arsalar depremzedelerin yıkılan binalarının arsasıdır" dedi.
'DÜNYA BANKASI KREDİSİ OLMASAYDI BİRÇOK HALK KONUT VEYA BİNANIN YAPILAMAYACAKTI'
Belediye yetkililerine seslenen Çoban, "Bugüne kadar kurulan 29 tane kooperatiften kaçı kalmıştır? İlk 10 kooperatifle protokol imzalayan İZBETON Ege Şehir ve hatta protokole sonradan eklenen Baybel şirketlerinden hangileri artık protokol de değildir? Protokolle sürpriz bir şekilde zamanın belediye yetkililerince eklenen Baybel şirketi neden artık süreci tek başına yürüteceğini deklare etmiştir? Protokolde yazan emsal dairelerimizi belediye şirketleri satın alacak mıdır? Sadece temel atma törenlerinde gördüğümüz yöneticilerimizin halk konut yöneticileri ile kaç defa bir araya geldiğini sormak isterim?" dedi. Dünya Bankası kredisi olmasaydı birçok Halk Konut veya binanın yapılamayacağını aktaran Çoban, “Gerek depremzedelerimize gerekse riskli yapılarını dönüştürmek isteyen tüm İzmirlilere sesleniyorum; 'Biz sizlere yardımcı olmak için buradayız ve elimizden ne geliyorsa yaparız'" dedi.(DHA)
FOTOĞRAFLI
9902,02%0,76
34,75% 0,06
36,49% -0,13
2952,84% 0,08
4837,77% -0,03
Rize
05.12.2024