Kaza, 9 Kasım 2021'de Gebze ilçesi Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıokka Caddesi'nde meydana geldi. Mehmet Özdemir'in kullandığı 41 P 0860 plakalı öğrenci servis midibüsü, yolda yürüyen Birsen Giriş'e çarptıktan sonra köprü korkuluklarını kırıp dereye uçtu. Kazada yaya Birsen Giriş ile midibüsteki öğrenciler Mert Efe Akıllı, Esma Nur Avcı, Rabia Üst ve Ege Yılmaz hayatını kaybetti, 17 kişi de yaralandı. Ağır yaralanan sürücü Mehmet Özdemir'in sağ bacağı hastanede kesildi. Tedavisinin ardından gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen Özdemir, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan tutuklandı.

'Basit yaralama', 'Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma, kullanma ve sağlama' suçlarından 5 ayrı suç kaydı bulunan ve kaza sırasında da 3 ayrı uyuşturucunun etkisinde olduğu belirlenen sürücü Mehmet Özdemir hakkında Gebze 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davada denetim sorumluluklarını yerine getirmedikleri ve aracın bakımlarını zamanında yapmadıkları gerekçesiyle araç sahipleri İbrahim Ardahan ve Muammer Ardahan, servis şirketi sahipleri Cihat Özhan ve Hamza Özhan, aracın kiralanmasına aracı olan Seyfettin Demir ve okul müdürü Zafer Ali Yaman da sanık sıfatıyla yargılandı.

SERVİS ŞOFÖRÜNE 21 YIL 9 AY HAPİS CEZASI

Üç yıldır devam eden davanın karar duruşması, bugün Gebze 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Özdemir SEGBİS ile bulunduğu cezaevinden katılırken, sanık avukatları ve ölenlerin yakınları, salonda hazır bulundu. Bir önceki celsede Cumhuriyet savcısının mütalaasını açıkladığını belirten mahkeme heyeti, tarafların son savunmalarını dinledi. Savunmaların tamamlanmasıyla heyet kararını açıkladı. Kaza anında 3 ayrı uyuşturucunun etkisinde olan ve servis aracı kullanabilmek için gerekli belgelere sahip olmadığı anlaşılan servis sürücüsü tutuklu sanık Mehmet Özdemir'in 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçunu işlediğine kanaat getiren mahkeme heyeti, sanığı 21 yıl 9 ay hapse çarptırdı, ehliyetinin alınmasına hükmetti.

Araç üzerindeki denetim ve bakım sorumluluklarını yerine getirmedikleri iddiasıyla yargılanan servis şirketi sahipleri Cihat Özhan ve Hamza Özhan, kaza yapan aracın okul servisi olarak kiralanmasında aracılık yapan Seyfettin Demir ve aracı sahibinden kiralayan İbrahim Ardahan'ın 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak' suçunu asli kusurlu olarak işlediklerine hükmeden mahkeme heyeti, bu kişilerin 13'er yıl 4'er ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Okul müdürü Zafer Ali Yaman'ın ise aynı suçu tali kusurlu olarak işlediğine hükmeden heyet, sanığa 6 yıl hapis cezası verdi. Kağıt üzerinde aracın sahibi olarak görünen, ancak ABD'de yaşadığı anlaşılan Muammer Ardahan’ın ise beraatine karar verildi.

'ÜST MAHKEMEYE GİDECEĞİZ'

Çocuklarını kaybeden ailelerin avukatı Arda Yamanlar, "Sanıkların tümüne ceza verildi. Ancak bu cezalar vefat eden çocukları geri getirmeyecek. Bazı sanıklar hakkında verilen cezalar bizi tatmin etmedi. Bunun için bir üst mahkemeye başvuracağız. Ayrıca duruşmanın başından beri dile getirdiğimiz sorumlu kamu personeli ve kamuda görevli amirler hakkında da mahkemece suç duyurusunda bulunulmadı. Bunun için de ayrıca meslektaşlarımızla beraber suç duyurusunda bulunacağız. Bu sorumluluktaki kamu kurum ve kuruluşundaki kişilerin de cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

Ailelerin diğer avukatı Asım Çeker ise "Biz buna kaza değil, cinayet diyoruz. Çıkan kararın, aslında bizleri çok fazla tatmin ettiğini söyleyemeyiz. Bu nedenle daha yüksek ceza verilmesi yönünde kararı istinaf mahkemesine taşıyacağız. Sanıkların 4'ünün daha hükümle tutuklanmasına karar verildi. Bu olumlu bir gelişme. Ancak mahkemenin bir türlü denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşlarına suç duyurusunda bulunmamış olmasının ciddi bir eksiklik olduğu kanaatindeyiz. Bu kanaatimizle beraber biz tüm mağdurlar ve vekillerle beraber suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

'KAÇAMAK BİR KARAR'

Kazada oğlu Mert Efe Akıllı'yı kaybeden Güven Akıllı, "Verilen karar, bana göre kaçamak bir karar oldu. Mahkeme bence sorumluluğu üzerinden attı. Evet, doğru, cezalar verildi ama suçu yapanların cezası verildi. Suçu yapmaması için denetlemesi gerekenler mevzubahis bile olmadı. Biz 3 yıl önce de aynı şeyi söyledik. 'Sadece suçlular değil, bunları denetlemeyenler, bunlara göz yumanlar da suçludur' dedik. Ama maalesef ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne Emniyet Genel Müdürlüğü, ne jandarma sorumlu tutulmadı. Bir daha böyle bir şey yaşanmaması için bunların da sorumlu tutulması, bunların da daha iyi denetleme yapması için cezalandırılması gerekiyordu. Ama maalesef eksik oldu. Bir üst mahkemeye tabii ki gideceğiz. Bunun Gebze'nin kaderi olmaması için, başka kimsenin de canı yanmaması için, başka hiçbir anne babanın mezarlık üstünde toprağı kucaklamaması için bir üst mahkemeye gideceğiz” dedi.