Rize Haber
Rize
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Baba yadigarı lokantasını müzeye çevirdi

Baba yadigarı lokantasını müzeye çevirdi

Murat SÖZERİ/MUT(Mersin),(DHA)-MERSİN'in Mut ilçesinde babasından devraldığı 59 yıllık esnaf lokantasını işleten Faruk Devam (44), 2004'ten bu yana ilçe halkının kullandığı eşyaları, aletleri, giyecekleri ve yaşam şeklini aktaran objeleri toplayıp, sergiliyor. Faruk Devam'ın müzeye çevirdiği lokantasında sergilediği ve tarihi 1890'lara dayanan objeler büyük ilgi görüyor.

İlçe merkezindeki Dış Çarşı Caddesi'nde 1966 yılında babasının açtığı lokantayı 2004 yılında devralan Faruk Devam, ilçe halkının kullandığı eşyaları, aletleri, giyecekleri ve yaşam şeklini aktaran objeleri toplayıp, sergilemeye başladı. Tarihi 1890'lara dayanan objeleri lokantasının duvarlarında ve özel raflarda sunan Devam, iş yerini adeta etnografya müzesine dönüştürdü.

'İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKTI, KOLEKSİYONA DÖNDÜ'

'Eskiler hiçbir zaman eskimez' fikriyle yola çıktığını aktaran Faruk Devam, "Güncel bir şey yapsak her zaman demode olacağını düşünerek bu eşyaları toplamaya başladık. Bir süre sonra iş çığırından çıkarak koleksiyona döndü. Daha sonra 'Bende de vardı' diyerek objeler hediye etmeye başladı. Ortak arkadaşlıklar oluştu. Güzellikler bu şekilde ilerlemeye başlandı. Memnunuz. Gelenler eskiyi hatırlıyor. Sayısını bilmiyorum ama belli bir dönemlere hitap eden objeler ve kullanılan malzemeler mevcutlar. 1890'lardan, 1990'lara kadar olan malzemeler, objeler, kullanılmış eşyalar mevcut" diye konuştu.

'ÇOK TATLI BİR MEKAN OLMUŞ'

Müşterilerden Hasan Gezer de "Hem yörenin malzemelerinden üretilen yemeklerin ikram edildiği, hem de aynı zamanda bir etnografya müzesi kıvamında çok tatlı bir mekan olmuş. İnsan bu tip eserleri bir kent müzesinde, bir etnografya müzesinde görmek ister. Toros Dağları'na çıktığımız zaman bazı kayaların oyuğundan bir fidan yetişiyor. Oraya bir tohum düşmüştür, çekirdek düşmüştür. Oradan bir fidan, bir şekilde hatta o kayayı yararak çıkar, filizlenir ve büyük bir ağaç olur. Aynı şekilde burada da bir kent müzesi olmadığı için kendiliğinden bir yöre insanının, bir esnafın kendi lokantasını, esnaf lokantasını bu şekilde bir etnografya müzesine çevirmiş olmasını buna benzettim. Çok güzel. İnsan bir yöreye, bölgeye gittiği zaman o yöreye ait yaşanmışlıkları, kültürü tanımak ister, bilmek ister. Burada ancak müzelerde geriye dönük o bölgenin insanlarının yaşam şeklini, kullandıkları eşyaları, aletleri, hatta giyim tarzına dair izler sunar. Bölgenin insanlarının geriye dönük yaşam şeklini, toplumsal yaşamını, kişisel yaşamını, günlük kullandığı eşyaların neler olduğunu ve onun hikayesini böyle görme imkanı sunuyor burası" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI