Betsmove Deneme Bonusu Veren Siteler Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2024 casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 instagram takipçi satın al slot siteleri bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org Tarafbet Onwin deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu deneme bonusu veren siteler slot siteleri deneme bonusu veren siteler 30 tl bonus veren siteler/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

Beslenme alışkanlıkları, safra kesesi taşı oluşumuna yol açabiliyor

Beslenme alışkanlıkları, safra kesesi taşı oluşumuna yol açabiliyor

GÜNCEL 25.12.2024 11:01:38 0
Beslenme alışkanlıkları, safra kesesi taşı oluşumuna yol açabiliyor

İSTANBUL (AA) - Medical Point Gaziantep Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner, hızlı kilo alıp verme, şeker hastalığı, dengesiz beslenme ve gebeliğin, safra taşı oluşumuna yatkınlığı artırabileceğini belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, son yıllarda beslenme alışkanlıklarında yaşanan olumsuz değişiklikler, safra kesesi taşı hastalığında belirgin bir artışa neden oluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner, safra kesesindeki taşların, ağrının yanı sıra safra kesesi iltihabına da sebep olabileceğini bildirdi.

Taşların safra kesesine ya da ana safra yoluna düşerek tıkanma ve iltihaplanmaya yol açabildiğini kaydeden Şahiner, bunun gibi karmaşık klinik durumların hayati tehditler oluşturabilecek boyutlara ulaşabileceğini vurguladı.

Safra sıvısının; safra asitleri, kolesterol ve çeşitli minerallerden oluştuğunu aktaran Şahiner, "Safra asitleri veya kolesterol dengesindeki bozukluklar, safra sıvısının kıvamını etkileyerek öncelikle safra çamuru, ardından safra taşının oluşmasına neden olmakta. Hızlı kilo alıp verme, şeker hastalığı, dengesiz beslenme ve gebelik, safra taşı oluşumuna yatkınlığı artırabilir. Safra kesesinin fizyolojik olarak çalışmasını olumsuz yönde etkileyebilecek mide, yemek borusu ve obeziteye yönelik çeşitli cerrahi operasyonlar, safra kesesinde taş oluşumunu kolaylaştırabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Şahiner, safra kesesinde taş olan hastalarda çoğu zaman mide ağrısı, hazımsızlık, yemeklerden sonra şişkinlik, karın sağ üst kısmında ve bazen sırta doğru yansıyan ağrılar gözlemlendiğini, ilerlemiş hastalıklarda ateş, bulantı ve kusma; safra yolu tıkanıklığı durumlarında ise sarılık meydana gelebileceğine değindi.

Bu semptomların bir kısmının, mide ve on iki parmak bağırsağı hastalıklarında da görülebilmesi nedeniyle safra kesesi taşları için ayırıcı tanı yapmanın oldukça önemli olduğunu kaydeden Şahiner, "Safra kesesinde taş varlığından şüphelenildiğinde, ilk olarak hekime başvurulmalı ve ayrıntılı bir fizik muayene yapılmalı. Safra kesesi hastalıklarında öncelikle yapılması gereken tetkik, karın ultrasonografisi. Ardından, kan biyokimyası ve tam kan sayımı gibi testlerle mevcut iltihabi durumlar veya varsa safra yollarındaki tıkanıklıklar değerlendirilir. Gerekli görülürse, safra kesesi ve safra yollarını görüntülemek için MR kullanılabilir." ifadelerini kullandı.

Bu hastalıkta tedavinin, "kolesistektomi" adı verilen ameliyatla safra kesesinin alınması olduğunu aktaran Şahiner, şunları kaydetti:

"Günümüzde altın standart olarak, kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyat gerçekleştirilmekte. Ameliyat, yaklaşık 2 santimetre büyüklüğündeki 3 veya 4 küçük kesiden kamera ve el aletleri yardımıyla yapılıyor. Safra kesesi, içerisindeki taşlarla alınıyor ve patolojik inceleme için gönderiliyor. Bu yöntemle yapılan tedavi, ameliyat sonrası ağrının minimal olması, yara yeri enfeksiyonunun çok düşük bir risk taşıması ve kısa sürede normal yaşantıya dönülmesi gibi hastaya birçok avantaj sağlar. Genellikle, hastalar, ameliyat günü takip amacıyla hastanede kalır ve ertesi gün taburcu edilir."





Haber Kaynak : AA

Ankara'da yılbaşı için Milli Piyango heyecanı

Kesinleşmiş 46 yıl hapis cezası bulunan hırsız yakalandı

ABD’de mıknatısları dönüştüren çevre dostu teknoloji geliştirdi; savunma sanayisinde kullanılıyor

İstanbul- Şarkıcı Ebru Polat avukatlık mesleğine döndü, ismini kullanan dolandırıcıların peşine düştü

TIR devrildi: 1 yaralı

Endüstriyel yangınlara müdahalede artık daha deneyimliler

Edirne'de, sosyal medyadan silahla paylaşım yapan şüphelilere operasyon

MAKÜ'de geliştirilen spirulinaya marka tescili

Kardan kapanan yolda hasta ineğe acil müdahale

Çaldığı motosikleti parçalarken yakalandı