İZMİR,(DHA)-BÖBREK hastalığını önlemek için tuz tüketimine karşı uyarılarda bulunan Medicana Sağlık Grubu Nefroloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Sinan Erten, sinsi bir şekilde ilerleyen hastalığın ciddi sorunlara yol açabildiğine dikkat çekerek, böbrek rahatsızlıklarının ilk sinyallerini bilmek gerektiğini dile getirdi.
Medicana International İzmir Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Sinan Erten, böbrek hastalıklarının sinsi ilerleyen ve erken fark edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen hastalıklar arasında yer aldığını belirtti. Böbrek hastalıkları başlangıçta belirti vermeyebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Sinan Erten, "İdrar miktarında artış veya azalma, idrarın köpüklü olması, idrarda kan görülmesi gibi değişiklikler hastalığın ilk sinyalleri olabilmektedir. Bunun yanı sıra göz kapaklarında, ayak bileklerinde, ellerde ve yüzde belirgin şişkinlik fark edilebilir. Sürekli yorgunluk, halsizlik, kas krampları, iştahsızlık, mide bulantısı gibi şikâyetler de böbrek hastalığının belirtileri arasında yer alır" dedi. Yüksek tansiyonun böbrek hastalıklarının hem nedeni hem de sonucu olabileceğini belirten Uzm. Dr. Erten, "İlerleyen evrelerde kemik ağrıları, ciltte renk değişiklikleri ve kaşıntı gibi belirtiler de görülebilir. Bu tür şikâyetleri olan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir" ifadelerini kullandı.
'BÖBREK FONKSİYONLARI DÜZENLİ OLARAK İZLENMELİ'
Böbrek sağlığını korumanın en önemli adımlarından birinin düzenli doktor kontrolü olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Erten, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böbrek fonksiyonlarının belirli aralıklarla izlenmelidir. Bunun yanında kan basıncının kontrol altında tutulmasının da kritik bir önemi vardır. Yüksek tansiyon böbreklere zarar verebilir. Bunun yanı sıra sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önem taşımaktadır. Çünkü obezitenin böbrek hastalıklarına zemin hazırlayabileceği bilinmektedir. Sigara ve alkol tüketimi de böbrek fonksiyonlarına zarar verebilmektedir. Ayrıca, bilinçsiz ilaç kullanımı böbrekleri olumsuz etkileyebileceği için herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka doktora danışılması gerekmektedir."
'TUZ TÜKETİMİNİ SINIRLAMAK GEREKİYOR'
Böbrek hastalarının ne kadar su tüketmesi gerektiği konusunda kesin bir kural olmadığını belirten Uzm. Dr. Erten, bol su içmenin böbrek taşlarının oluşumunu engelleyebileceğini ve idrar yolu enfeksiyonlarını önleyebileceğini söyledi. Uzm. Dr. Erten, "Bazı böbrek hastalıklarında aşırı sıvı tüketimi, vücutta sıvı birikimine neden olabilmektedir. Bol su içmek böbrekleri iyileştirmez. Her böbrek hastalığının tedavisi kişinin özel durumuna göre belirlenir ve su tüketimi bu tedavide yalnızca bir faktördür" dedi. Tuz tüketiminin böbrek sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Uzm. Dr. Sinan Erten, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günlük tuz ihtiyacı 5-6 gram civarındadır. Ancak ülkemizde bu miktarın üç katı kadar tuz tüketilmektedir. Yüksek tuz alımı, hipertansiyon ve böbrek hastalıklarının en önemli nedenlerinden biridir. Fazla tuz, kan basıncını yükselterek böbreklerin üzerindeki yükü artırır. İşlenmiş gıdalar, konserveler, turşu, salça ve bazı süt ürünleri gibi gıdalarda yüksek miktarda tuz bulunmaktadır. Günlük tuz tüketimi, bir çay kaşığını geçmemelidir."
'ERKEN EVREDE İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANABİLMEKTEDİR'
En sık rastlanan böbrek hastalıkları arasında diyabet ve hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliği, glomerülonefritler, polikistik böbrek hastalıkları ve böbrek taşlarının yer aldığını ifade eden Uzm. Dr. Erten, "Bu hastalıkların erken dönemlerinde ilaç tedavisi uygulanabilmektedir. Ancak ilerleyen evrelerde böbrek nakli, hemodiyaliz veya periton diyalizi gibi tedavi seçenekleri değerlendirilebilir. Böbrek hastalıklarında erken teşhis, tedavinin başarısını artırmaktadır. Bu yüzden düzenli sağlık kontrolleri ihmal edilmemelidir" diye konuştu.(DHA)
FOTOĞRAFLI
