Uyku, vücudumuz ve zihnimiz için hayati öneme sahip. Rüyalar, bilim insanlarının en çok incelediği konuların başında geliyor.
Dünya üzerinde bugüne kadar uyku ve vücut sağlığı arasındaki bağlantı üzerine sayısız araştırma yapıldı. Uzmanlara göre rüyada görmenin neredeyse imkansız olduğu 7 detay var. Siz ne kadar derin uyursanız uyuyun, ne kadar kaliteli yastıkta yatarsanız yatın bunlar rüyanıza giremez.
Rüyanızda deniz manzaralı evinizde oturduğunuzu görüyorsunuz, arkadaşlarınızla dışarı çıkacaksınız ancak önce hava durumunu kontrol etmeniz gerekiyor. Muhtemelen bunu yapamayacaksınız. Neden mi? Çünkü çoğu insan rüyasında akıllı telefon görmüyor. 16 bin rüya raporunun incelendiği bir araştırmada, akıllı telefonların rüyaların yaklaşık yüzde 4'ünde yer aldığı ortaya çıktı. Bu durum oldukça garip, çünkü akıllı telefonlar çoğu insan için günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Tehdit simülasyonu hipotezi, rüyaların bizi gerçek dünyada karşılaştığımız hayati tehlikelerle ve stresli durumlarla başa çıkmaya hazırladığını öne sürüyor. Cep telefonları, insanlığın en temel korkuları arasında henüz yerini bulmadı. Çünkü cep telefonları nispeten yeni bir icat. Bu nedenle rüyalarımızda akıllı telefon görme ihtimalimiz epey düşük.
Gıdıklanmanın nedeni hakkında birkaç farklı teori bulunuyor. Bu durumun sebebi sosyal bağlar olabileceği gibi gıdıklanma sırasında vücudun kendi savunma mekanizmasının ortaya çıkması da olabilir. İlginç bir şekilde, gıdıklama hakkında çok az şey biliyoruz. Ancak bilim insanları, bilinçli rüya görenlerin bile kendilerini rüyalarında gıdıklayamadığına emin.
Bilim insanları rüyada belirli görevleri gerçekleştirmenin ne kadar süreceğini araştırdı. Beynin belirli aktiviteleri işleme şeklini haritalandırdıktan sonra (mesela belirli bir adım sayısında yürümek gibi), bilinçli rüya gören bir grup insandan aynı aktiviteyi rüyalarında gerçekleştirmeleri istendi. Bu kişiler uyurken gözlerini hareket ettirerek, araştırmacılara rüyada ne kadar zaman geçirdiklerini gösterdiler. Sonuçta, rüya görürken gerçek dünya zamanını deneyimlemediğimiz ortaya çıktı.
Rüya gören zihinlerimiz tamamen orijinal bir yüz yaratabilir mi, yoksa hepsi daha önce gördüğümüz insanlar mıdır? Bu durumu bilimsel bir şekilde test etmek neredeyse imkansız, ancak beynin nasıl çalıştığı hakkında bildiğimiz bazı şeyler rüyalarımızdaki insanları anlamamıza yardımcı olabilir.
Uyku esnasında beyin, bilgiyi kısa vadeli hafızadan uzun vadeli depoya taşır. Bu yüzden rüyalarda yer alan yüzlerin gerçek dünyadan kişiler olduğu düşünülüyor. Hatta sadece kalabalıkta gözünüze ilişen bir yüz bile rüyalarınızda yer alabilir.
En son ne zaman rüyanızda hızlı koştunuz? Muhtemelen hatırlamıyorsunuz. Rüyalarda koşmak genellikle yavaş, su içinde koşuyormuş hissiyatıyla gerçekleşir, hatta günlük yaşamlarında düzenli olarak koşan insanlar için bile durum böyledir. Uykuda beyin aktif olmasına rağmen beyin dalga aktivitesi yavaştır, bu da su içinde hareket ediyormuşsunuz hissi yaratır.
Listelist'e göre bazı insanlar rüyalarında kokuları deneyimleyebilir, ancak bunlar genellikle gerçek dünyada çok güçlü koku alma duyusuna sahip olan kişilerdir. Bu insanlar oldukça nadirdir. Bu nedenle çoğumuz rüyada koku alamayız.
