Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

CHP'den 'Köy Kanunu'na ilişkin AYM'ye iptal başvurusu

CHP'den 'Köy Kanunu'na ilişkin AYM'ye iptal başvurusu

Aybala MELEK-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 7534 sayılı 'Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.

CHP'li Gökhan Günaydın ve beraberindeki heyet, 7534 sayılı 'Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemli dilekçeyi AYM'ye sundu. Günaydın, başvurunun ardından yaptığı açıklamada, daha önce yaptıkları başvurularla söz konusu kanunda yer alan bazı düzenlemelerin kapsamdan çıkarıldığını belirterek, "Ancak geriye kalan düzenlemeler de olumlu değildi. İmar hakkı aktarımı, iller arasında artık yapılamıyor. Bu açık; ancak alıcı ve verici parselin il içinde olması durumunda, imar hakkı aktarımı yapılabiliyor. Bu mülkiyet hakkına, barınma hakkına aykırı bir düzenleme. Hangi kanuni ölçüte göre bu imar hakkı aktarımını yapacaksınız? Burada iktisadi, siyasi bazı olumsuz saikler çalışmayacak mı? Dolayısıyla bu düzenlemenin; anayasal mülkiyet hakkına, imar hakkına ve barınma hakkına aykırı içeriği nedeniyle iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını istiyoruz. Yine fonksiyon ve imar planı değişikliği sonrası malikten yüzde 90 oranında değer artış payı alınacak. Peki, bu 'malik' dediğimiz insan kimdir? Hangi iktisadi zenginliğe sahiptir? En yoksuldan da alacak mısınız? Yoksa en zenginden her zaman yaptığınız gibi bunu muaf mı tutacaksınız? Düzenlemede buna ilişkin bir belirleme ve kesinlik yok. Bunu da Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık" dedi.

'GÜNEŞ VE RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALLERİNİ YAPI DENETİMİNDEN ÇIKARTIYORLAR'

Günaydın, "Yine yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yetkilerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na aktaran düzenlemelerin iptalini istiyoruz. Elektronik haberleşme için kule ve direkler dikiliyor. Peki, bunun demokratik katılımcılık ilkesine göre, insan sağlığını önemseyen bir düzen içerisinde yapılması gerekmez mi? Bu şirketlerin birbirleriyle rekabet etmek için gereksiz ve kule, direk israfına neden olacak şekilde bir kirlilik yaratmasına, insan sağlığını hiçe saymasına izin mi vereceğiz? Elbette bunun da yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istiyoruz. Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerini yapı denetiminden çıkartıyorlar. Neden; güneş enerjisi santrali bir yapı değil mi, rüzgar enerjisi santrali bir yapı değil mi? Türkiye'de denetim eksikliğinin nelere yol açtığını görüyoruz" diye konuştu.

'VERİLER 3'ÜNCÜ KİŞİLERLE PAYLAŞILABİLİYOR'

Elektronik dağıtıma göre belirlenen yapı denetim kuruluşlarının, ceza hükümlerinden istisna tutulduğunu söyleyen Günaydın, "Neden diğerleri ceza hükümlerinin içerisinde de bunlar ceza hükümlerden istisna? Şimdi bu düzenlemenin içerisinde 'Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ve bunun isteme hakkına aykırı çok sayıda düzenleme var. Coğrafi Bilgi Sistemi'nde yer alan veriler, 3'üncü kişilerle kişilerce paylaşılabiliyor. Oysa Coğrafi Bilgi Sistemleri insanların özel yaşamına, kişisel yaşamına ilişkin çok sayıda bilgiyi ve veriyi içeriğinde tutabiliyor. Daha da garibi, akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörleri belirlilikten çıkartıyorlar. Nerelerde veri toplayacaksınız, bunun ilkesi ne? Kişilerin özel yaşamını, kişisel güvenliğini nerede ihlal ediyorsunuz? Nerede bunun bir durması olacak? Bütün bunlar Anayasa'ya aykırıdır. Türkiye Çevre Ajansı var; bunun ortak olacağı şirketleri kanuni bir ölçüt olmaksızın Cumhurbaşkanı belirliyor. Cumhurbaşkanına bu yetkiler bir ölçüt tanınmaksızın verildiği zaman hangi şirketlerin, nasıl kayrıldığını bu memleket çok gördü. Dolayısıyla kanuni ölçüt yoksa verilen yetki keyfiliğe dayanan biçimde kullanılabilecektir. Bunun da iptalini talep ediyoruz. Nihayet sözü edilen Türkiye ve Çevre Ajansı Teşkilatı'nın ve istihdam edilecek personelin özlük haklarının yine kanuni ölçüt aranmaksızın idarece belirlenmesi durumunu da Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık" dedi.

'ÖZEL OLARAK ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞIYACAĞIZ'

CHP grubunun, neredeyse her hafta Anayasa'ya aykırı düzenlemeleri, yürürlüklerinin durdurulması ve iptal istemiyle AYM'ye taşıdığını aktaran Günaydın, "Devlet Denetleme Kurulu'na, herhangi demokratik devlette olmayacak yetkiler tanıdılar. Rütbesi ve görevi ne olursa olsun kamu görevlilerini, bir Devlet Denetleme Kurulu üyesi ya da denetçisi kamu hizmetine aykırı bulduğu gerekçesiyle, ucu açık bir çerçeve içerisinde, görevden uzaklaştırabiliyor. Bu kabul edilebilir değildir. İlgili yasa maddesi oldukça uzundur; torba kanunu içerisinde çok sayıda düzenleme vardır. Devlet Denetleme Kurulu ile ilgili bölümü, 60 günlük süreyi beklemeden maksimum 2 haftalık bir zaman dilimi içerisinde diğer maddelerden kopartarak özel olarak Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI