CHP'li Şahbaz, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Şahbaz, bugün Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) aralık ayı enflasyon verilerini açıkladığını hatırlatarak, "Yıllık enflasyon TÜİK'e göre yüzde 64,77, Enflasyon Araştırma Grubu'na (ENAG) göre yüzde 127 olmuştur. TÜİK verilerine göre sağlık, enflasyondan en çok etkilenen ikinci sektördür. Gelir düzeyi ve sağlığa erişim doğru orantılı hale gelmiştir. Yaşam maliyetinin artması, toplumun sağlığını da olumsuz etkileyecek ve aynı zamanda sağlığa erişimi de zorlaştıracaktır. Artan ilaç ve medikal ürünlerin fiyatları ve alım gücünün azalmasından dolayı ameliyat randevularını erteleyen, sağlıkta katkı payını ödeyemeyen hastalar artacaktır. Vatandaşlarımızın bilmesini isterim ki bu rakamlar, geçen ay sağlığa, ilaca, doktora ulaşmada yaşadıkları zorluğu önümüzdeki ay daha fazla yaşayacaklarının habercisidir" dedi. 

'SAĞLIK BAKANLIĞI BÜTÇESİNİN GENEL BÜTÇEYE ORANI SADECE YÜZDE 6,6'

Halkın sağlığı için bütçeden ayrılan payın yetersiz olduğunu söyleyen Şahbaz, "Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde sağlık bakanlıklarının bütçesinin genel bütçeye oranı ortalama yüzde 12,5 seviyesindeyken 2024 Bütçe Kanunu'na göre Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçeye oranı sadece yüzde 6,6 gibi çok düşük seviyededir. Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 28'i koruyucu sağlık hizmetlerine, yüzde 72'si ise tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrılmıştır. Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli pay ayrılmaması ise salgınlar, bulaşıcı hastalıklar, sistemik hastalıklar ile halk sağlığını tehdit etmekte ve ileriye yönelik sağlık sistemine ek yük gelmesine sebep olmaktadır" diye konuştu.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MEMNUN OLDUĞU BİR SAĞLIK SİSTEMİ KURACAĞIZ'

İktidarın sağlığı piyasaya terk etme alışkanlığından vazgeçmesi gerektiğini ve sağlık hizmetlerinin kamucu bir anlayışla yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Şahbaz, "Sağlık Bakanlığı bütçesinin kanayan yarası olan şehir hastaneleri uygulamasına son verilmeli ve bu hastaneler kamuya devredilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetleri ile 1'inci basamak sağlık hizmetleri, Aile Sağlığı Merkezleri, kamu eliyle inşa edilmeli ve yürütülmeli, güçlendirilerek yeniden düzenlenmelidir. Ülkemizin neredeyse tamamının deprem kuşağında bulunması nedeniyle bütün sağlık kuruluşları acilen, başta deprem olmak üzere afetlere karşı dirençli hale getirilmelidir. Sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için caydırıcı önlemler alınmalıdır. Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları, emekliliğe yansıyacak şekilde düzeltilmelidir. Meslek örgütleri üzerindeki baskı kaldırılmalı ve kayyum gibi antidemokratik uygulamalardan vazgeçilmelidir. Son olarak belirtmek isteriz ki; Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara geldiğimiz takdirde kamucu bir anlayışla yürüteceğimiz sağlık politikalarıyla vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarının memnun olduğu bir sağlık sistemini kuracağız" dedi.