Rize Haber meritbet balmoral resort
Rize
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara

'Depremi konuşmak yerine önlem alalım'

'Depremi konuşmak yerine önlem alalım'

Aysu DURSUN/ANTALYA, (DHA)- İNŞAAT Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkati çekerek, "Depremin nerede olacağını tartışmak yerine, alınması gereken önlemlere odaklanmalıyız" dedi.

İMO Antalya Şubesi, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılı dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İMO Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, 6 Şubat depremlerinde resmi rakamların çok üzerinde can kaybı yaşandığını belirterek, "Deprem, tıpkı yağmur ya da kar gibi doğal bir olaydır. Ancak, binaların yıkılması nedeniyle afete dönüşmektedir. Türkiye'de yılda 30 binden fazla deprem meydana geliyor ama biz sadece büyük yıkımların olduğu felaketleri hafızamızda tutuyoruz" dedi. Depreme karşı alınması gereken önlemleri sıralayan Akdoğan, sağlıklı yapı üretiminin önemine vurgu yaptı. Akdoğan, "Bilimsel ve teknik olarak güvenli yapı üretmek mümkün. Ancak mevcut yapı stokunun durumu da büyük bir sorun. Türkiye'de 7 milyon yapının acilen dönüşmesi gerekiyor. Son 15 yılda ise sadece 700 bin yapı dönüştürülebildi. Bu oran, hedefin yalnızca yüzde 15'ine tekabül ediyor" diye konuştu.

'DEPREM GERÇEĞİ TİCARETE DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ'

Antalya'nın deprem riskine de dikkati çeken Akdoğan, "Türkiye topraklarının yüzde 66'sı birinci derece deprem bölgesinde, yüzde 96'sı ise deprem tehdidi altında. Ancak biz depremle ilgili alınması gereken önlemleri konuşmak yerine, depremin nerede olacağını tartışıyoruz. Asıl mesele, yapıların afete dönüşmesine sebep olan riskleri ortadan kaldırmak" dedi. Antalya'da yapı stokunun büyük kısmının 2000 yılı öncesinde yapıldığını ve bunların yüzde 30'unun riskli olduğunu belirten Akdoğan, kentsel dönüşümün yavaş ilerlediğini ve yapıların güçlendirilmesi konusunun gündeme alınması gerektiğini vurguladı. Akdoğan, "Bugün Antalya'da bile mevcut yapı stokunun yüzde 30'unun riskli olduğu öngörülüyor. Ancak biz bu yapıları yıkıp yeniden yapmak yerine, yapı güçlendirme seçeneğini de gündeme almalıyız. Bu yöntem, maliyet ve zaman açısından daha avantajlıdır. Ne yazık ki kamuoyunda bu konuda bir farkındalık ve talep yok" diye konuştu.

Akdoğan, bazı kesimlerin deprem üzerinden spekülasyon yaptığını belirterek, "Depremin nerede olacağı değil. Nasıl hazırlanacağımız konuşulmalı. Bilimsel yöntemler bellidir. Ancak yapı güçlendirme gibi hızlı ve ekonomik çözümler yerine, şehirlerin tamamen yeniden inşasına yönelinmesi sürdürülebilir bir yöntem değildir" dedi. Deprem riski taşıyan bölgelerin yapılaşmaya kapatılması gerektiğini belirten Akdoğan, rezerv alan ilan edilen yerlerin bilimsel kriterlere göre belirlenmesi gerektiğini söyledi. Akdoğan, "Deprem bölgesinde olmamasına rağmen siyasi kaygılarla yapılaşmaya açılmış alanlar var. Gerçekten afet riski taşıyan bölgeler tespit edilmeli ve yapılaşmaya kapatılmalıdır" dedi. Başkan Akdoğan kamuoyuna da çağrıda bulunarak, "Depremin nerede olacağını tartışmak yerine, bilimin ve mühendisliğin ışığında, afet risklerini azaltmaya yönelik somut adımlar atmalıyız" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI