Rize Haber meritbet balmoral resort
Rize
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara

Depresyonda Ağzınız Durmuyorsa Bunu Yapın!

Teknolojinin hayatımızda büyük rol oynamasıyla birlikte günlük yaşamdan hareketlerimiz azaldı. Bu da sağlıklı beslenmenin önemini fazlasıyla artırdı.

Modern hayatın getirdiği stres ve hızlı yaşamı düşündüğümüzde sağlığımızı kaybetmemek için sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmek aslında en çok dikkat etmemiz gereken konulardan biri oluyor. Sağlıklı beslenme dendiğinde birçok kişinin korktuğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, aklımıza gelen yasakların aslında yeterli ve dengeli beslenme olduğunu söylüyor.

Özkorucuklu, sağlıklı beslenme alışkanlığını yalnızca kilo verme veya alma dönemlerinde değil hayatımızın her döneminde uygulamamız gerektiğini belirtiyor.

ACELECİ DAVRANMAK KALICI ÇÖZÜMLERİ ENGELLİYOR

Sağlıklı bir yeme alışkanlığı edinilmediğinde kısır döngünün başladığını söyleyen Diyetisyen Özkorucuklu, kişilerin kilo verme isteğiyle beraber çabuk sonuç almak için acele ettiklerini ve bu yüzden uzun vadeli çözümden uzaklaştıklarının altını çiziyor. Özkorucuklu sözlerini, “Kilo verme sürecinde kimileri çok kısıtlayıcı (kalorisi çok düşük) diyetler uygulayarak hızlı sonuçlar elde etmek istiyor fakat hayatımızdan ekmeği, şekeri, çikolatayı kilo verme hedefi ile çıkardığımızda ideal kiloya ulaşınca o besini yeme isteğimiz bir öncekinden daha fazla olabiliyor. Yani sadece bir anlığına kilo vermiş oluyoruz. Bunun yerine sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile kısıtlayıcı diyetler yapmak yerine düzenli bir şekilde ideal kilonuza ulaşabilirsiniz.” ifadeleriyle sürdürüyor.

DUYGUSAL AÇLIĞINIZA YENİLMEYİN!

Sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engelin duygusal açlık olduğunu söyleyen Diyetisyen Özkorucuklu, duygusal açıdan iyi hissetmeyen insanların iyi olmak için sağlıksız ürünler tükettiklerini ve bunu alışkanlık haline getirdiklerinde sağlıklı beslenmekten tamamen uzaklaştıklarını vurguluyor.

Özkorucuklu sözlerinin devamında, “Beslenme sadece karın doyurmak değil aynı zamanda duyguların ihtiyacı ve sebebi olduğu elzem bir kavramdır. Mutluluklarımızı yemek yeme ile taçlandırıyor, üzgün olduğumuzda kendimizi buzdolabının karşısında buluyoruz, yani duygusal sebeplerle beslenme düzenimize yön veriyoruz. Bu durum uzun vadede; yüksek tansiyon, diyabet, safra kesesi rahatsızlıkları, mide yanması, ülser gibi hastalıklara neden olabilir.

Örneğin, mutluluk hormonu olarak bildiğimiz “Serotonin” hormonunu almak için çikolata yemek yerine temiz havada yürüyüş yaparak da serotonin salınımını artırabilirsiniz. Bunun yanı sıra serotoninden zengin yumurta, tavuk, süt, portakal, mandalina ve kakao gibi gıdalardan tüketebilirsiniz. Süt ürünleri, yumurta, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeleri günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz. Ayrıca düşük yağlı diyetler de sinir sistemini olumsuz etkileyebilmekte ve depresyona itebilmektedir. Bu sebeple, öğünlerinizde zeytinyağı, fındık yağı gibi sağlıklı yağlara yer verirken margarin ve tereyağı gibi konsantrasyon güçlüğü, uyku problemleri veya halsizlik hissettiren doymuş yağlardan kaçınabilirsiniz.” ifadelerine yer veriyor.