DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Türkiye'de faiz giderlerinin son yıllardaki dramatik artışına dikkat çekerek, bu durumun milletin emeğinin faize aktarılması anlamına geldiğini ifade etti. Karal, 2018 yılında 73,9 milyar lira olan faiz giderlerinin 2025 yılında 1 trilyon 950 milyar liraya ulaşacağını belirtti.

Astronomik Artış ve Ekonomik Politika Eleştirisi

Karal, 7 yılda faize ayrılan bütçenin tam 27 kat artmasını eleştirirken, bu artışın yalnızca rakamsal büyüme olmadığını, milletin alın terinin faize aktarılması anlamına geldiğini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonraki dönemde faiz giderlerinin katlanarak arttığına dikkat çeken Karal, şu yıllara ait faiz giderlerini açıkladı:

2018: 73,9 milyar lira
2019: 99,9 milyar lira
2020: 134 milyar lira
2021: 180 milyar lira
2022: 310 milyar lira
2023: 674,6 milyar lira
2024: 1 trilyon 254 milyar lira
2025: 1 trilyon 950 milyar lira (öngörülen)

Ekonomik Tablo ve Vicdani Sorumluluk

Karal, bu ekonomik tablonun kabul edilemez olduğunu belirterek, milletin paralarının faiz lobilerine ve finans çevrelerine aktarıldığını söyledi. Bu kaynaklarla gençlere iş imkanı, çiftçilere destek, eğitime yatırım yapılabilir, sağlık ve sosyal hizmetlerde, teknolojide büyük ilerlemeler kaydedilebilirdi ancak bu paraların halkın refahına değil, faiz lobilerinin cebine aktarıldığını ifade etti.

DEVA Partisi'nin Duruşu

“Bu yalnızca ekonomik bir problem değil, vicdani bir sorundur,” diyen Karal, milletin alın terinin bir kuruşunun bile heba edilmesine karşı olduklarını belirtti. Türkiye’nin kaynaklarının faize değil, vatandaşın refahına harcanması gerektiğini savunarak, DEVA Partisi olarak bu düzeni değiştirmeyi ve milletin alın terine sahip çıkmayı amaçladıklarını vurguladı.

Karal, “Her bir vatandaşımız bilsin ki bu düzeni değiştirmek, milletin alın terine sahip çıkmak boynumuzun borcudur,” diyerek sözlerini sonlandırdı.