DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Karal, hükümetin bütçede faize 1 trilyon 950 milyar TL ayırdığına vurgu yaparak, ayrılan bu devasa kaynağın “her ay 13 milyon emeklinin maaşını karşılayabileceğini” belirtti ve bütçenin "Faiz Bakanlığı" gibi çalıştığını öne sürdü.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan 2025 yılı bütçesi hakkında konuşan Karal, hükümetin uyguladığı yanlış ekonomik politikalar yüzünden artan yoksulluk ve gelir eşitsizliğine dikkat çekti. “Bütçenin aslan payı yine vatandaşın cebinden alınarak faize ayrılacak” diyen Karal, bu bütçeyle halkın temel sorunlarına çözüm getirilmeyeceğini savundu.

"Faiz Tüm Bakanlıkların Bütçesini Aşıyor"

Karal, faize ayrılan bütçenin Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi temel hizmet bakanlıklarından bile fazla olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı için 1 trilyon 452 milyar TL, sağlık hizmetleri için ise 1 trilyon 106 milyar TL bütçe ayrılırken faize ayrılan kaynağın 1 trilyon 950 milyar TL olduğunu hatırlatan Karal, bu durumu "hükümet, adeta yeni bir ‘Faiz Bakanlığı’ kurmuş" sözleriyle eleştirdi.

"Bütçe, Yoksulu Daha Yoksul Yapıyor"

Karal, hükümetin dar gelirli vatandaşlara yeni yükler getirdiğini vurgulayarak, “Bu bütçeyle hükümet, zengini daha zengin, yoksulu ise daha yoksul yapmaya devam ediyor. Faize ayrılan devasa bütçe, eğitimden sağlığa, tarımdan milli güvenliğe kadar tüm sektörlerin önüne geçiyor” şeklinde konuştu. Karal, bütçede yüzde 50’ye yakın bir artışla faize ayrılan kaynağın geçen seneye göre ciddi ölçüde yükseldiğini belirtti.

"Faiz Bakanlığı’na Evet Diyemeyiz"

Son olarak, DEVA Partisi'nin bu bütçe teklifine karşı duracağını ifade eden Karal, "Bütçenin en büyük payı vatandaşın hakkından, emeğinden kesilerek ‘Faiz Bakanlığı’na aktarılacak. Biz bu bütçeye nasıl ‘evet’ diyelim?” diyerek, partilerinin bu teklife onay vermeyeceğini net bir şekilde açıkladı.

Karal’ın açıklamaları, hükümetin bütçe politikalarına yönelik muhalefetin sesini yükselttiği bir dönemde, vatandaşların geçim sıkıntıları ve ekonomik dengesizliklerin daha da belirginleştiği eleştirilerini gündeme taşıdı