Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en köklü şehirlerinden biridir.
Asurlular, Urartular, Artuklu ve Osmanlılar gibi birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olması sebebiyle kültürel anlamda önemli bir yere sahip olan Diyarbakır, bugüne dek ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini halen taşımaya devam eden bir şehir. Kültür, arkeoloji ve tarih meraklılarının adeta akınına uğrayan bu şehir; dört mevsim boyunca ziyaret edilebilir.
Diyarbakır seyahatiniz için konaklayabileceğiniz Diyarbakır otelleri, şehir merkezinde ve ilçelerde yer alıyor. Seyahatinizi planlamadan önce görmek istediğiniz yerleri listeleyerek, gitmek istediğiniz yerlere yakın konumda bulunan otellerden yana tercih yapabilirsiniz. Bu sayede seyahatinizi daha konforlu hale getirebilir ve yolda geçireceğiniz vakti minimum süreye indirebilirsiniz.
Diyarbakır seyahati yapmak istiyor ancak görmeniz gereken yerler hakkında kafa karışıklığı yaşıyorsanız sizler için hazırladığımız Diyarbakır’da gezilecek yerler listesini inceleyebilirsiniz. Böylelikle Diyarbakır seyahatiniz için görmek istediğiniz yerleri kolaylıkla listeleyebilirsiniz:
Diyarbakır dört mevsim boyunca ziyaret ediliyor olsa da kış aylarında oldukça soğuk havalar ile karşılaşmanız söz konusu olabilir. Eğer önceden bir seyahat planlıyorsanız tarih olarak bahar aylarını tercih etmenizi öneriyoruz. Özellikle mayıs ayının sonunda şehirde gerçekleşen Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali yabancı turistlerin de ilgi odağı haline gelir. Siz de bu ayda şehri ziyaret ederek hem festivale katılabilir hem de görmek istediğiniz yerleri ziyaret etme şansı yakalayabilirsiniz. Gelin, Diyarbakır’da gezilecek yerleri birlikte inceleyelim.
Diyarbakır’ın en ilgi çekici doğal güzelliklerinden biri olan ve Dicle Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlayan Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü) halk arasında Silvan Köprüsü ismi ile de anılıyor. Tarihi mimari meraklıları tarafından yoğun ilgi gören Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü), Diyarbakır’ın en bilinen simgesel yapılarından biri.
1065 yılında; 178 metre uzunluk ve 5,6 metre genişlik ile inşa edilmiş Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü) mimari bir şaheser olarak tarihteki yerini koruyor. Kesme bazalt taşlarla on gözlü olarak tasarlanan ve ismini de tasarımından alan Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü) sahip olduğu 18 metrelik yükseklik ile dikkat çekiyor. Köprüye merkezden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Anadolu’da inşa edilen en eski cami Ulu Camii olarak bilinir. Bu özelliği ile Diyarbakır’ın en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından biri olma özelliği taşır. Dağ Kapı ve Mardin Kapı ve Dağ Kapı arasında yer alan Ulu Camii ve tarihi surlar bölgeye 639 yılında gelen Müslüman Araplar tarafından inşa edilmiştir. Öncesinde yerinde Martoma Kilisesi bulunan Ulu Camii, çeşitli çalışmalar ile camiye çevrilmiş; Selçuklular döneminde de uğradığı değişiklikler ile bugünkü halini almıştır.
Hem Selçuklu hem de Osmanlı dönemi yapı özelliklerini bir arada görmenin mümkün olduğu Ulu Camii geniş bir alana yayılır. Bu sebeple Ulu Camii’yi gezerken Halifeler Camii, Şafiiler Camii, Mesudiye Medresesi ve Zinciriye Medresesi gibi pek çok tarihi yapıyı görme şansı da yakalayabilirsiniz.
”Ulu Camii konum için tıklayın”
Diyarbakır’ın bir ilçesi olan Ergani, yerleşik hayata geçen avcı ve toplayıcıların kurduğu ve bugüne gelebilmeyi başarmış ilk yerleşik yerlerden biri. Diyarbakır’ın tarih, kültür ve arkeoloji bakımından başkenti olmayı başaran Ergani, şehir merkezine yaklaşık 45 dakika uzaklıkta yer alıyor. Şehir merkezinden kalkan minibüslerle ya da şahsi aracınız ile ulaşım sağlayabileceğiniz bu ilçe, 9 bin yıllık köklü bir geçmişe sahip olması sebebiyle yoğun ilgi görüyor.
Cilalı Taş Devrinden bugüne gelebilmeyi başarabilmiş tarihi hazinelere ev sahipliği yapan Ergani kubbeli evleri ve büyüleyici manzaraları ile Diyarbakır’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Ergani’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler aşağıdaki gibidir:
”Ergani konum için tıklayın”
Diyarbakır’ın tarihi simgelerinden biri olan Ulu Camii’nin doğusunda yer alan ve 1572 ile 1575 yılları arasında inşa edilen Hasan Paşa Hanı, şehrin en benzersiz tarihi yapılarından biri. İki katlı tasarımı ve geniş avlusu ile klasik Osmanlı mimari özellikleri taşıyan Hasan Paşa Hanı, görkemli sütunlara ve kubbeli şadırvanlara sahip.
Diyarbakır’ın Meşhur Yemekleri için benzersiz deneyimler sunan pek çok farklı restoran Hasan Paşa Hanı içerisinde yer alıyor. Organik ürünlerle kahvaltı yapmak, sahaflarda ve kitapçılarda gezmek, yorgunluk kahvesi içmek ya da mimarisini incelemek için Diyarbakır’da mutlaka gidilmesi gereken yerlerin başında Hasan Paşa Hanı yer alıyor.
”Hasan Paşa Hanı konum için tıklayın”
Tarihi Suriçi bölgesinde yer alan ve bölgenin en sevilen yerlerinden biri olan Sülüklü Han (Kazancılar Hanı) 1683 yılında inşa ettirilmiş devasa bir han olarak dikkat çekiyor. Kesme ve siyah bazalt taşlar ile inşa edilmiş etkileyici bir mimariye sahip olan han, klasik Osmanlı döneminin en başarılı örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Üç katlı tasarımı ve her katında bulunan 10 odası, uzun bir süre boyunca tedavi amacıyla kullanılmış. Handa gerçekleşen tedavilerde kullanılan sülükler ise hanın Sülüklü Han ismi ile anılmasını sağlamış. Sülüklü Han’da vakit geçirirken avlusunu süsleyen asırlık çınar ağaçları altında çay içebilir, dinlenme şansı yakalayabilirsiniz.
2010 yılında restore edilerek turizme kazandırılan Sülüklü Han (Kazancılar Hanı) iç odaları da gezilebilecek hale getirilmiştir. Bölgenin ünlü Süryani şaraplarını tadabileceğiniz işletmeler de han etrafında bulunduğu için mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Sülüklü Han (Kazancılar Hanı) haftanın her günü 08.00 ile 00.00 arasında ziyarete açık.
”Sülüklü Han konum için tıklayın”
Malabadi Köprüsü’nü pek çok türkü, şehir ve efsaneye konu olduğu için biliyor olabilirsiniz. 1147 yılında inşa edilen ve Diyarbakır’ın en bilindik simgelerinden biri olan Malabadi Köprüsü, 12. yüzyıl Selçuklu döneminde inşa edilen eser. 7 metre genişliği ve 150 metre uzunluğuyla çarpıcı bir görüntü sunan Malabadi Köprüsü’nün yapımına 883 yılında başlanmıştır.
Tarih ve kültür gezileri için merkezden kalkan minibüsler aracılığıyla ulaşılabilen Malabadi Köprüsü, Batman yolu üzerinde yer alıyor. Merkeze yaklaşık 96 km uzaklıkta yer alan köprüye, gündüz saatlerinde kalkan minibüsler ile ulaşım sağlayabilir ya da şahsi aracınızı kullanabilirsiniz.
”Malabadi konum için tıklayın”
Dicle Nehri kıyısında, Diyarbakır Kalesi ile Nehir Vadisi Arasında yer alan ve yaklaşık 700 hektarlık verimli bir arazi olan Heysel Bahçeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kuş cenneti olan ve 180’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Heysel Bahçeleri’nde sincap, kirpi, su samuru ve tilki gibi pek çok farklı memeli de barınıyor.
Çocuklu aileler tarafından şehrin en sevilen yerlerinden biri Hevsel Bahçeleri oluyor. İçerisinde pek çok farklı bitki ve canlı türüne rastlamak mümkün. Türkiye’de nadir bulunan yaz atmacalarına da rastlayabileceğiniz Hevsel Bahçeleri, turistler tarafından yoğun bir ilgi görüyor.
”Hevsel Bahçeleri konum için tıklayın”
Diyarbakır’da yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yer Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ikinci sur duvarı olarak bilinen Diyarbakır surları oluyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır surları yaklaşık 5 km uzunluğunda olan devasa bir yapı. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Diyarbakır surları, kesme bazalt taşlar ile inşa edilmiştir.
Karacadağ’dan Dicle Nehri’ne kadar giden Diyarbakır surlarının 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilse de tam olarak yapım yılı bilinmiyor. Diyarbakır Kalesi’nin bir bölümünü oluşturan surlarda iç ve dış kale bölümlerini gezebilir, tarihi yapıları inceleyebilir ve muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.
”Diyarbakır Surları konum için tıklayın”
Diyarbakır din ve kültür kardeşliği merkezlerinden biri olması sebebiyle her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Diyarbakır’ın mutlaka görülmesi gereken en önemli şaheserlerinden biri ise Diyarbakır Kilisesi olarak da adlandırılan Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi.
Sur ilçesinde, ilçenin en çok ziyaret edilen tarihi hazinelerinden biri olan Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, 300 yıl önce Ortodoks Süryaniler tarafından inşa edildiği düşünülen tarihi bir yapı. Bahçesinde asırlık çınarlar ve rengarenk çiçekler bulunuyor.
Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi Diyarbakır’a özgü kesme siyah bazalt taşları ile inşa edilmiş ve Bizans ile Roma döneminden izler barındırıyor. Yalnızca dış değil iç yapısı da sahip olduğu dini motifler, özel ışıklandırmalar ve kendine ait eşsiz dekorasyonu ile ilgi çekici. Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi pazartesi günleri kapalı olsa da haftanın diğer günlerinde 09.00 ile 17.00 arasında ziyarete açık.
”Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi konum için tıklayın”
Diyarbakır’da mutlaka görülmesi gereken ilçelerin başında Sur ilçesi geliyor. Popülerliğinin sebebi ise ilçe içerisinde bulunan onlarca tarihi eser. Zinciriye Medresesi ise Sur ilçesinde bulunan ve hem yöre halkı hem de turistler tarafından en çok ilgi gören tarihi eserlerden biri.
Yapım tarihi tam olarak bilinmiyor olsa da 1198 ya da 1236 yılında inşa edildiği düşünülüyor. Diyarbakır Ulu Cami yürüyüş mesafesinde yer alan Zinciriye Medresesi siyah ve bazalt kesme taşlar ile inşa edilmiş. Nisa Ebu Dirhem’in bir eseri olduğu düşünülen Zinciriye Medresesi, tarih ve kültür meraklıları kadar mimariye ilgisi olanlar tarafından da yoğun bir ilgi görüyor.
”Zinciriye Medresesi konum için tıklayın”
Diyarbakır’ın simgelerinden biri olan Dört Ayaklı Minare, İslam’ın dört mezhebini yansıtmak amacıyla tasarlanmıştır. Siyah kesme bazalt taşlar ile tasarlanmış olan minare çevresine sonradan eklenmiş bir cami de bulunuyor. Şeyh Mutahhar Cami’nin de eklenmesi ile Diyarbakır’ın en çok ziyaret edilen tarihi yerlerinden biri olan Dört Ayaklı Minarenin en önemli özelliği ise Anadolu’daki tek dört ayaklı minare olması. Diyarbakır’ın tarihi manzarasını süsleyen ve çarpıcı bir görsel sunan dört ayaklı minare, her yıl binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor. Minareye merkezden şahsi aracınız ya da toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.
”Dört Ayaklı Minare konum için tıklayın”
Tarih ve kültür meraklılarının turizm başkenti olarak değerlendirdiği Diyarbakır, yalnızca doğal ve tarihi güzellikleri ile değil kültürel yapıları ile de ilgi görüyor. Merkezde bulunan ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken Gazi Köşkü ve Atatürk Müzesi 15. yüzyılda Akkoyunlular dönemi mimari şaheseri olan iki katlı bir yapı. Atatürk’ün bir dönem karargah olarak kullanması ile dikkat çeken ve günümüzde müze olarak hizmet veren Gazi Köşkü ve Atatürk Müzesi, Diyarbakır’ın yerel mimari özelliklerini taşıyor.
Müzenin koleksiyonunda Mustafa Kemal Atatürk’e ait kişisel eşyalar, Diyarbakır’ın paha biçilmez antikaları ve el sanatı ürünleri bulunuyor. Gazi Köşkü ve Atatürk Müzesi haftanın her günü 08.30 ile 23.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Diyarbakır surları arasında bulunan en eski ve en büyük burç Keçi Burcu. Görkemli manzarası ile yerli ve yabancı turistlerin en çok fotoğraf çekimi yaptığı yerlerden biri olan Keçi Burcu, Diyarbakır Kalesi’nin doğu bölümünde yer alıyor. Özel olarak şekil verilen devasa bir kaya kütlesi üzerinde bulunan Keçi Burcu’nun tam olarak hangi tarihte yapıldığı ise bilinmiyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve koruma altında tutulan Keçi Burcu; Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izler taşıyor. Keçi Burcu tarihin bir döneminde Bizans Tapınağına da bir süre boyunca ev sahipliği yapıyor.
”Keçi Burcu konum için tıklayın”
Onlarca şiir ve türküye konu olmayı başarmış Urfa Kapı ve Mardin Kapı, Diyarbakır Kalesi’nin kapılarından ikisi. Taş oyması süslemeleri ve sağlam mimarisi ile günümüze kadar gelebilmeyi başarabilmiş olan Urfa Kapı ve Mardin Kapı, şehrin simgeleri arasında yer alıyor.
Urfa Kapı ve Mardin Kapı Diyarbakır’da turistler tarafından en yoğun ilgiyi gören yapılar arasında bulunuyor. Özellikle bahar aylarında ve gündüz saatlerinde çok kalabalık olduğunu söylemek mümkün.
Binlerce yıllık etkileyici manzaralarla çevrili olan çevresi sebebiyle görenleri adeta büyüleyen Hasuni Mağaraları Diyarbakır’ın en ünlü mağaralarından biri. Merkeze 88 km uzaklıkta bulunan Silvan ilçesinde yer alan Hasuni Mağaraları, Anadolu’nun en eski mağara yerleşimi olması sebebiyle de dikkat çekiyor. Arkeolojik sit alanı olarak koruma altında tutulan Hasuni Mağaraları, dünyanın her yerinden gelen arkeolog ve tarihçilerin akınına uğruyor.
Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan ve Orta Taş Çağı’na kadar uzanan Hasuni Mağaraları, 300 farklı odaya sahip. Hıristiyanlar tarafından hem yerleşim yeri hem de savunma amacıyla yoğun olarak kullanıldığı bilinen Hasuni Mağaraları, günümüzde şehrin en dikkat çekici yapılarından biri konumunda.
”Hasuni Mağaraları konum için tıklayın”
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Rize
21.11.2024
