Salih TEKİN/ERZURUM, (DHA)- ATATÜRK Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özer, Erzurum'un Pasinler ilçesinde meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremin Karayazı fayında yaşandığını bildirdi Doç. Dr. Özer, "Bu kadar aktif fay zonlarının olduğu bir bölgede orta boy büyüklükteki depremlerin olması olağan. Bir bölgede deprem meydana geldiğinde bizim anlamamız gereken buradaki tektonik birimlerin, fayların aktif olduğu. Ama bu depremin, büyük bir depremin habercisi olup olmadığını bilemiyoruz" dedi.

Erzurum'un Pasinler ilçesinde dün saat 04.30'da yerin 14.81 kilometre derinliğinde, 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çevre ilçelerde de hissedilen depremde, ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Pasinler'de sarsıntı anı bir çiftliğin güvenlik kamerasına da yansıyan deprem sonrası AFAD Erzurum İl Müdürü Selahattin Karslı başkanlığında oluşturulan 3 ayrı ekip Pasinler ve Köprüköy ilçelerine bağlı mahallelerde inceleme yaptı. Yapılan araştırmada mahallelerde herhangi bir hasara rastlanmadı. Bu depremin ardından 24 saat içerisinde merkez üssü Pasinler olan 1.2 ile 2.5 büyüklüğünde 18 artçı oldu.

‘ORTA ÖLÇEKLİ BİR DEPREM’

Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özer, depremin Pasinler ve Karayazı fayında yaşandığını bildirdi. 4.5 büyüklüğündeki deprem ve ardından yaşanan artçıların bölgedeki fayların aktif olduğunu gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Özer, "Erzurum'un Pasinler ilçesine en yakın Yastıktepe mevkiinde orta büyüklükte bir deprem oldu. Deprem, orta ölçekli bir deprem skalasında. Depremin olduğu lokasyon itibariyle orada aktif tektonik birimler var. Bunların öne çıkan kısımları Pasinler ve Karayazı fayı. Depremin özellikleri incelendiğinde Karayazı fayı üzerinde olduğunu değerlendiriyoruz. Erzurum ve çevresini etkileyebilecek Pasinler ve Karayazı fayı dışında birçok aktif birim var. Depreme çok yakın bir lokasyonda 19-21 Kasım 2021 tarihlerinde 5.1 ve 4.7 büyüklüğünde Köprüköy depremleri olmuştu. Bu kadar aktif fay zonlarının olduğu bir bölgede orta boy büyüklükteki depremlerin olması olağan. Bir bölgede deprem meydana geldiğinde bizim anlamamız gereken buradaki tektonik birimlerin, fayların aktif olduğu. Artçı depremler muhakkak gözlenecektir. Büyük ya da bir ana depremden sonra ondan daha küçük olan depremlere artçı şoklar diyoruz. Ama bu depremin, büyük bir depremin habercisi olup olmadığını bilemiyoruz" diye konuştu.

‘DEPREM, ZEMİN YAPI İLİŞKİSİNİ İYİ KURGULAMAMIZ LAZIM’

Doç. Dr. Özer "Bizlerin yapması gereken ödevler var. Bunların başında ülkemizin birçok bölgesi aktif deprem kuşağı içerisinde. Maden Tetkik Arama'nın (MTA) yayınladığı haritada 500 üzerinde aktif fay raporlanmış. Bu fayların sayısı bilgi birikimi ve çalışmalar arttıkça artıyor. Dolayısıyla böyle bir aktif bir deprem kuşağı üzerinde olan bir ülkede yaşıyoruz. Deprem, zemin yapı ilişkisini iyi kurgulamamız lazım. Özellikle zemine uygun yapılar inşa etmemiz lazım. Bunlar iyi dizayn edilip kurgulandığında büyük ve yıkıcı depremlerde dahi binaların hasar almadığını görüyoruz" dedi.

‘BİRÇOK AKTİF FAY VAR’

Deprem Araştırma Merkezi olarak AFAD İl Müdürlüğüyle yaptıkları protokol gereği Erzurum ve çevresine kurulan 12 istasyonla yer hareketlerini izlediklerini anlatan Doç. Dr. Özer, Erzurum ve çevresinde çok sayıda aktif fay olduğunu bildirdi. Özer, “Aşkale, Başköy, Kandilli, Palandöken, Pasinler, Karayazı Horasan- Narman fayı olmak üzere birçok aktif fay var. Erzurum, Karlıova bölgesine çok yakın. Karlıova yer bilimcileri için özel bir anlam ifade ediyor. 1500 kilometre uzunluğundaki Kuzey Anadolu Fayı ile 550 kilometrelik Doğu Anadolu Fayı’nın kesiştiği bölgede bulunuyor. Karlıova, Erzurum'a kuş uçuşu 75 kilometre uzaklıkta. Kuzey Anadolu’nun doğu kısmı ile Doğu Anadolu Fay zonunu batı kısmındaki hatları Erzurum'u etkileyebilecek uzak alan kaynakları olarak görülüyor" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI