Yapılan bir araştırmada, 1990'dan 2022'ye diyabet hastalarının sayısının 2 kat arttığını, dünya genelinde diyabet hastası olan kişi sayısının 800 milyondan fazla olduğunu ortaya kondu.
Yapılan yeni bir araştırma, dünya genelinde diyabet hastalarının sayısının 800 milyonu geçtiğini ve 1990’dan 2022’ye kadar iki katına çıktığını ortaya koydu. Araştırma, diyabetin küresel bir sağlık sorunu haline geldiğini ve özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerdeki artışın endişe verici boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve NCD Risk Faktörü İşbirliği (NCD-RisC) ile yapılan ortak çalışmada, 18 yaş ve üzerindeki 140 milyondan fazla kişiye ait veriler analiz edildi. Veriler, dünya çapında 1000’den fazla çalışmadan elde edilen bulguları içeriyor. "The Lancet" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 1990 ile 2022 yılları arasında yetişkinlerde diyabet oranı yüzde 7’den yüzde 14’e yükseldi. Bu artış, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde daha belirgin oldu.
DİYABETİN EN FAZLA GÖRÜLDÜĞÜ ÜLKELER HANGİLERİ?
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, diyabet vakalarının belirli birkaç ülkede yoğunlaşmış olması. Hindistan, 212 milyon diyabet hastası ile dünyanın en fazla diyabetli bireyine sahip ülkesi olarak öne çıkıyor. Çin ise 148 milyon diyabet hastası ile Hindistan’ı takip ediyor. ABD’de 42 milyon, Pakistan’da ise 36 milyon diyabetli bulunuyor. Endonezya ve Brezilya’da ise toplamda 47 milyon vaka tespit edilmiş. Bu altı ülke, dünya genelindeki diyabetli hastaların yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor.
DİYABETİN ARTAN ORANI VE RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Diyabetin en önemli risk faktörleri arasında obezite, kötü beslenme ve fiziksel hareketsizlik yer alıyor. Araştırmaya göre, diyabetli kişilerin yüzde 95’inden fazlası, vücudun yeterli insülin üretmediği veya üretilen insülinin etkili kullanılamadığı tip-2 diyabet hastaları. Tip-1 diyabet, pankreastaki insülin üreten hücrelerin kaybı sonucu gelişiyor, ancak tip-1 diyabet vakaları daha az yaygın.
Diyabetin uzun vadede kan damarları ve sinirler üzerinde zararlı etkiler yaparak vücutta pek çok organ sistemini olumsuz yönde etkileyebileceği biliniyor.
DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ ÜLKELER İÇİN TEHDİT
Artan diyabet oranları, özellikle sağlık altyapısının daha az gelişmiş olduğu düşük ve orta gelirli ülkeler için büyük bir halk sağlığı tehdidi oluşturuyor. Bu ülkelerde diyabetin yönetimi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda.
Diyabetin küresel düzeyde hızla arttığı ve bu hastalığın özellikle yaşam tarzı ve çevresel faktörlerden kaynaklandığı, daha fazla sağlık önlemi ve toplum temelli farkındalık çalışmaları gerektirdiği bir kez daha ortaya çıktı. Dünya genelindeki sağlık otoriteleri, bu sorunun çözülmesi için daha fazla kaynak ve müdahale stratejisi geliştirmeyi amaçlıyor.