betgaranti oslobet Betsmove jojobet giriş
tente sistemleri tente
Rize
Kapalı
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
RİZE
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Düzceli aile topraksız serada 4 mevsim çilek yetiştiriyor

Düzceli aile topraksız serada 4 mevsim çilek yetiştiriyor

DÜZCE (AA) - GÖKSEL CÜNEYT İĞDE - Düzce'de evlerinin önünde 25 yıl önce hobi amacıyla çilek yetiştirmeye başlayan Sarı ailesi, birkaç yıl önce mesleğe dönüştürdükleri uğraşlarında topraksız sera uygulamasıyla yıl boyunca yetiştirdikleri ürünleri müşterilerine dalından toplatıyor.

Merkeze bağlı kırsal Soğukpınar Mahallesi'nde yaşayan Sarı ailesinin "çilek sevdası", çeyrek asır önce evlerinin önünde saksı, teneke ve yoğurt kaplarına fide ekmeyle başladı. Bir süre sonra babaları Süleyman Sarı'dan esinlenen Şükrü ve Hakan Sarı kardeşler de boru ve pet şişelerde çilek yetiştirdi.

Bu uğraşlarını 2021 yılında evlerinin önünde kiraladıkları 500 metrekare arazide topraksız tarımla mesleğe dönüştüren Sarı ailesi, 4 mevsim ortalama 3 ton verim aldıkları seralarına gelen müşterilerine dalından çilek yeme fırsatı sunuyor.

- "İsterseniz iflas veya zarar edin. Yeter ki çocuklar gelsin"

Süleyman Sarı, AA muhabirine, müşterilerin kendisine "Çilekçi dede" şeklinde hitap ettiğini anlattı.

Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen depremin ardından inşa ettiği evinin önünde saksı, teneke ve yoğurt kaplarında çilek yetiştirmeye başladığını aktaran Sarı, daha sonra çocuklarının da buradan esinlenerek boru ve pet şişelere fideleri ektiklerini belirtti.

Sarı, oğullarının yıllar sonra bu uğraşı seraya dönüştürmek istediklerini ancak ilk başta arazileri olmadığı için karşı çıktığına değinerek, "Bir oğlum projeleriyle ilgilendi diğeri de iş icabı Kahramanmaraş gezisi sırasında seraları görmüş. Burada ağabeyi ile kafa kafaya verdiler ve yaptılar." dedi.

Zamanla seraya gelen ailelerin çocuklarının çilek toplamalarına şahit oldukça yaptıkları işin ne kadar kıymetli olduğunu anladığını dile getiren Sarı, "İsterseniz iflas veya zarar edin. Yeter ki çocuklar gelsin, o meyveleri toplasın." diyerek kendisinin de destek vermeye başladığını kaydetti.

Sarı, çileklerin sürekli bakımını yapıp kontrol ettiğini aktararak, "Bu meyvenin taze şekilde dalından yenmesi önemli. Bu meyveyi yemediğim sürece çocuklara, gelen müşterilere yedirmem. Özellikle çocuklu aileleri burada mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum." diye konuştu.

Hakan Sarı ise topraksız tarımda çileğin nasıl yetiştirileceği konusunda 6 yıl süren çalışmaların ardından serayı oluşturduklarını anlattı.

Çeşitli çilek cinsleri getirerek bölgeye uyum sağlayanı tespit ettiklerini anlatan Sarı, "Sonra da yaklaşık 500 metrekare seramızı oluşturduk. Topraksız tarımı seçtik çükü daha küçük alanda, çok az suyla, çok daha fazla ürün yetiştirebiliyorsunuz. Bunların içerisinde yurt dışından getirdiğimiz Hindistan cevizi kabukları var. Bunun en önemli özelliği su tutması. Bu sayede çok fazla mahsul alabiliyorsunuz." ifadesini kullandı.

- "Amacımız insanların beğendikleri ürünü toplamlarını sağlamaktı, başardığımıza inanıyorum"

Sarı, bu yöntemle zararlılarla mücadelenin de kolay yapıldığına ve meyveyi toplamasının da çok daha keyifli olduğuna işaret ederek, "Çünkü yerde değil gördüğünüz gibi askıda. Özellikle çocukların gelip toplayabileceği alan oluşturduk. Zaten burada esas amacımız seramıza gelen insanların dalından koparıp, severek isteyerek beğendikleri ürünü toplamlarını sağlamaktı. Başardığımıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Projeyi gelecek yıllarda daha da büyüteceklerini aktaran Sarı, şöyle devam etti:

"Aronya, yaban mersini gibi özellikle antioksidan içeriği yüksek tıbbi aromatik bitkiler yetiştireceğiz. Halkımızın bolca tükettiği salatalık, biber, domates ve fasulye gibi çeşitli ürünler de yetiştireceğiz. Ben ulusal bir organizasyonda, ağabeyim burada bir şirkette yöneticilik yapıyor ama tarımla ilgilenmek, yeşilliğin içinde olmak bizi çok mutlu ediyor. İşin stresinden, şehrin gürültüsünden kaçıp huzur bulduğumuz ortam olarak algılıyoruz bu serayı. Çocukların buraya gelip çileğin nerede yetiştiğini görmesi, öğrenmesi bize mutluluk veriyor."

Sarı, geliştirecekleri projede çocuklara yönelik park, dinlenme alanı ve ikram gibi farklı seçenekler sunmayı düşündüklerini aktararak, "Para ikinci planda, çok şükür maddi sıkıntıları çözdük. Hem ülke hem de şehrimizin ekonomisine katkı sağlamak hem de turizm anlamında lezzet duraklarından birini oluşturmak temel hedeflerimizden biri." dedi.

Eşi ve çocuklarıyla serayı ziyaret eden Sibel Yelegen, "Bu kadar organik ve değerli bir yerde çocuklarımızın dalından meyve toplaması bizim için çok değerli. Fırsat buldukça geliyoruz. Çocuklarımız hem lezzetli şeyler yiyorlar hem de keyifli vakit geçiriyoruz, çok memnunuz." diye konuştu.