Olay, 17 Haziran'da Kalkandere ilçesindeki askeri lojmanda meydana geldi. Nisan ayında evlenen jandarma komutanı üsteğmen Aydın Samet Ekşi ile Aylin Ekşi çiftinin dairesinden tek el silah sesi duyuldu. İhbarla adrese jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler Aylin Ekşi’yi yerde başından vurulmuş halde buldu. Aylin Ekşi'nin eşine ait tabancadan çıkan kurşunla öldüğü belirlendi. Ekşi'nin cenazesi, otopsi sonrası memleketi Artvin'in Erenler köyünde toprağa verildi. Ekşi'nin ölümüyle ilgili soruşturmada gözaltına alınan ve eşinin intihar ettiğini söyleyen jandarma üsteğmen Aydın Samet Ekşi, tutuklandı. Soruşturmada eşini öldürüp, intihar gibi göstermeye çalıştığı iddia edilen Aydın Samet Ekşi hakkında, 'Eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Rize 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA

Tutuklu sanık Aydın Samet Ekşi, Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda SEGBİS aracılığıyla katıldığı, 26 Aralık'taki duruşmada ilk kez hakim karşısına çıktı. Soruşturma dosyasındaki tanıkların dinlendiği duruşmada savunma yapan Aydın Samet Ekşi, olay anı ve öncesinde yaşananları anlattı. Olay günü birlikte içki içtikleri eşinin ailesiyle telefon görüşmesinden sonra üzüldüğünü söyleyen Ekşi, "Eşim ikinci kadeh şarabını bitirdikten sonra bir kadeh rakı içmek istedi. Normalde içtiği alkolden başka bir şey içmezdi. Ancak bu kez ilk defa böyle bir davranışta bulundu, melankolik şarkılar açarak dinlemeye başladı. Ailesiyle yapmış olduğu görüşmelerden hüzünlendiğini, üzüldüğünü düşündüm. Hatta bir ara ağladı. Ben teselli ettim" diye konuştu.

Yanına gelen eşinin, sol eliyle başına dayadığı tabancayı ateşlediğini öne süren Ekşi, "Ben bir ara mutfağa gittim. Bu sırada eşim oturduğumuz odada benim karşımdaki kanepede oturmaktaydı. Yanıma oturdu. Kafamı ona doğru çevirdiğim esnada sol eliyle silahı başına doğru ateşledi. Durumu görünce panikledim. Başından kan geldiğini gördüm. Başını iki elimle tutarak tampon yapmaya başladım. Eşim kendinden geçmeye ve gözleri kapanmaya başladı, ayık kalmasını istedim, bunun için çaba harcadım. Yardım istemek amacıyla bağırdım. Akan kanı durdurmaya çalıştım. Komşuların ve sağlık ekibinin eve geldiğini, beni almadıkları için ambulansın kapılarını yumrukladığımı hatırlıyorum. Hastanede sinir krizi geçirdim" dedi.

Suçlamaları reddeden Ekşi, savunmasında, "Doktorun eşimin öldüğünü söylemesi üzerine dünyam karardı, cenazesine katılamadım. Benim de canım yanmaktadır. Biz isteyerek evlenmiştik. Onu hala çok seviyor ve özlüyorum. Onu kesinlikle ben öldürmedim" diyerek tahliyesini talep etti.

AVUKATLARDAN TEPKİ

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 20 Şubat 2025'e erteledi. Duruşma sonrası adliye önünde toplanan Aylin Ekşi'nin yakınları ve aile avukatları, 'İntihar değil cinayet' yazılı pankart açtı. Avukat Ayla Varan, 15 Ocak'ta olay yerinde keşif yapılacağını belirterek, "Kadın cinayetlerinin genelinde intiharın uydurulan bir kılıf olduğunu biliyorum. Dosya şu andan itibaren bizim açımızdan tecelli etmiş durumda. Dosyada tanığın biri olaydan 1 hafta önce birtakım konuşmaların olduğunu söyledi. Bana göre Aylin'in belki de tasarlayarak ama bilinç ve kasten öldürülmesi söz konusu. Elbette hükme kadar herkes masum ama şu ana kadar geldiğimiz aşamada masumiyet karinesi de saygı duyarak tüm delillerde neredeyse toplandı. Bütün gönül rahatlıkla bunu söyleyebilirim. Aylin için durum bizler açısından aslında net" dedi.

Avukat Ahmet Haşim Şener de "Bizce dosya ikmal etmiştir. Şüphelinin sanık sıfatı artık çok kısa sürede hükümlü sıfatına dönüşecektir. Keşifler yapılıyor, dosyadaki eksiklikler tamamlandıktan sonrada şüphelinin hak ettiği ağırlaştırılmış müebbet cezasını alacağı düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı.