Eski opera makyörü garajda sanatını sürdürüyor

Gizem ÇORLU-Ali Eren İĞDE/ANKARA, (DHA)- KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi'nde yıllarca sanatçılara makyaj uygulamaları yapan makyör Refik Yerlitaş (61), evinin altındaki 45 metrekarelik garajı atölyeye çevirdi. Kamu ve özel çeşitli kurumların talepleri üzerine yüz kalıbı, plastik makyaj, peruk, saç modelleri yanında sakal, bıyık ve kaş gibi kıl uygulamaları da yaparak sanatını sürdüren Yerlitaş, güzel sanatlar öğrencilerine de eğitim veriyor.

Ankara'da makyaj sanatçısı Refik Yerlitaş, yaşadığı evinin altındaki 45 metrekarelik garajını atölyeye çevirdi. Yerlitaş, çok sevdiği perukalarını ve plastik makyaj kalıplarını kendi atölyesinde yapmaya başladı. Yerlitaş, kamu ve özel kurumların çeşitli talepleri üzerine yüz kalıbı, plastik makyaj, peruk, saç modellerinin yanında sakal, bıyık ve kaş gibi kıl uygulamaları da yaparak sanatını sürdürürken, bir yandan da güzel sanatlar öğrencilerine de eğitim veriyor.

Mesleğe kuaför olarak başlayan Yerlitaş, uzun yıllar Kültür Bakanlığı'nda kadın kuaförü olarak çalıştı. Devlet Operası'nın açtığı sınavı kazanarak perukacı olarak 1991 yılında göreve başladı. Yerlitaş, Victor Hugo'nun aynı adlı eserinden baleye uyarlanan Notre Dame'ın Kamburu'nda 'Zangoç Quasimodo'nun plastik makyajını sadece 3 saatte yaparak, Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nden teşekkür belgesi aldı.

Yerlitaş, heykeltraşlarla çalışarak bal mumu ve silikon heykellerin saç tasarımlarını yaptığını belirterek, "Barış Manço'nun heykelinin saç, sakal uygulamasının modellenmesini ve hatta Ulu Önder Atatürk'ümüzün Selanik'teki heykelinin saçının ve makyajının modellemesini ben yaptım. Şu anda da Türk tiyatrosunu kuran Muhsin Ertuğrul Bey'in canlandırması yapılacak. Onun peruğunu tiftik keçisi kılından hazırlıyorum. Çekimler aşamasında onların montajını yapacağız. İnşallah güzel bir iş çıkacak" dedi.

'HER DETAYI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYORUM'

Peruka yapımında her aşamada titizlikle çalışılması gerektiğini belirten Refik Yerlitaş, "Peruka yaparken önce materyali tespit ediyoruz. Örneğin Muhsin Ertuğrul Bey'in perukasında tiftik keçisinin kılını kullanmamız gerekiyor. Çünkü doğal bir tonlama var. Sentetik veya doğal saç, o tonlamayı yakalayamaz. O yüzden tiftik keçisi kılından yaptım. Sentetik, gerçek saç, takma sakal, bıyık, peruk gibi modellerin imalatı konusunda da yine önce materyalleri buluyoruz. Ihlamur ağacından yapılan özel peruka kalıpları var. İstenilen model, modelin yoğunluğu, dönemi gibi unsurları göz önünde bulundurarak hazırlığını yapıyoruz. Her detayı göz önünde bulunduruyorum. Son olarak imalatını yapıp teslim ediyoruz. Plastik makyajda ise kişinin yüzünden kalıp alarak, ince detaylar ekleniyor. Sahte kan gerekli ise kullanılıyor. Ardından kalıbın üzerinde modelleme yapılarak döküm yapılıyor, döküm yapıldıktan sonra kişinin yüzüne uygulanıyor ve makyaj sahnede alkışa hazır oluyor" ifadelerini kullandı.

FOTOĞRAFLI