İZMİR,(DHA)-İNGİLTERE'de yaşayan ve 17 yıldır fazla kilolarından kurtulmaya çalışan Deniz Vuslat Öndersu'ya (48) önce mide kelepçesi takıldı ardından Londra'da mini gastrik bypass ameliyatı oldu ancak istediği kiloya ulaşamadı. İzmir'de tedavi olmaya karar veren Öndersu'nun revizyon ameliyatı Medicana International İzmir Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Varlık Erol ve Op. Dr. Onur Özener tarafından gerçekleştirildi. Prof. Dr. Varlık Erol, "İngiltere'de yapılan ameliyat teknik olarak doğru şekilde gerçekleştirilmemişti. Revizyon ameliyatıyla yapılan yanlış uygulama düzeltildi. Hastanın 1,5 yılda normal kilosuna ulaşacağı öngörülüyor" dedi.

2008 yılında kilo probleminin artmasıyla obeziteyle mücadele etmeye karar veren Deniz Vuslat Öndersu, Medicana International İzmir Hastanesi'nde ameliyat oldu. 17 yıl önce 150 kiloya çıkınca duruma müdahale edilmesi gerektiğini anladığını söyleyen Öndersu, "O zaman İstanbul'da yaşıyordum. 150 kiloydum. Doktorumun önerisi bypass ameliyatı idi. Ancak benim isteğimle mide kelepçesi takıldı. Ameliyatın ardından Londra'ya taşındım. Doktorumun dediği gibi oldu ve sadece 25 kilo verebildim. Kısa süre sonra kilo almaya başladım. Mide kelepçesi zamanla zorlamaya başladı. Bazen bir yudum suyu yutamıyordum. Ameliyattan 10 sene sonra 160 kilodaydım. Hasta olarak kendimi başarısız hissediyordum. Kilo kaybı beklediğim oranda olmayınca başarısızlık hissiyle daha çok yemeye başlamıştım."

'YÜZMEYİ BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM'

Öndersu, sözlerini söyle sürdürdü: "2019 yılında kelepçe çıkarıldı ve yeniden ameliyat olabilmek için sıraya alındım. Bu süreçte osteoartritim ve buna bağlı eklem rahatsızlıklarım iyice arttı. Hareket edememeye başladım. 2020'de İngiltere'de mini gastrik bypass ameliyatı oldum. İkinci ameliyata girdiğimde 205 kiloydum. Ameliyattan sonra gördüğüm en düşük kilo 138 idi. Onu da zaten birkaç ay görebildim. Zamanla 180 kiloya çıktım. Kilo alımım sürdükçe dizlerim kötüleşti. Hareket kabiliyetim giderek azaldı. Eskiden yüzebiliyordum. Kendimi havuzdan çıkaramadığım için yüzmeyi bırakmak zorunda kaldım. Doktorum diz ameliyatı olabilmem için zayıflamam gerektiğini söyleyince Medicana International İzmir Hastanesi'ne geldim. Burada revizyon ameliyatı yapıldı."

'DOYUM HİSSİNİN NEREDEYSE HİÇ OLMAMASI TEKNİK OLARAK ÇOK ZORDU'

Ameliyatı gerçekleştiren Medicana International İzmir Hastanesi Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Varlık Erol, İngiltere'de yapılan ameliyat sonrası hastanın kilo alımının sürmesinin endişe verici olduğunu belirterek, "138 kilodan 180 kiloya çıkmıştı. Bu derece bir kilo alımı ve hastanın doyum hissinin neredeyse hiç olmaması teknik olarak çok zordu. İngiltere'de yapılan ameliyatla ilgili raporları inceledim. Mini gastrik bypass ameliyatında mide yaklaşık 15 santimetre uzunluğunda bir tüp haline getirilir. Midenin kalan kısmıyla bağlantısı kesildiği gibi ince bağırsakların bir bölümü de bypass edilir. Böylece hasta hem az yemek yer hem de yediklerinin bir kısmı emilmez ve kilo kaybı başlar. Ancak Deniz Hanım'ın ameliyat notunda ince bağırsağın kaç metresinin bypass edildiği ve toplam ince bağırsak uzunluğuna dair yapıldığına dair bir bilgi yoktu" dedi.

'MİNİ GASTRİK BYPASS AMELİYATI HATALI YAPILMIŞTI'

Ameliyat öncesi tetkiklerde midenin tam olarak ayrılmadığı hastanın bu yüzden erken doyuma ulaşamadığını tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Erol, "Yeni oluşturulan tüp şeklindeki mide bölümü ile ayrılmış olması gereken mide bölümü arasında bağlantı vardı. Bu yüzden kilo veremiyordu. Hastaya kapalı yani laparoskopik yöntem ile revizyon ameliyatı (Laparoskopik Roux-en-Y gastrik bypass) denilen bir ameliyat uyguladık. Laparoskopik yöntemle mideyi ayırarak küçük bir tüp haline getirdik. Ayrıca ameliyat sırasında yaklaşık 11 metre olarak tespit ettiğimiz ince bağırsakların yaklaşık 3'te 1'ini bypass edecek şekilde sistemi düzenledik. Böylece hem emilim oranları azalacak hem porsiyonların miktarı küçüldüğü için tekrar aktif bir şekilde kilo verme süreci başlamış olacak" açıklamalarında bulundu.

'2 YIL BOYUNCA AKTİF TAKİPTEN ÇIKILMAMALI'

Hastanın bundan sonraki beslenme programının Medicana International İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Uzm. Diyetisyen Mısra Aydın eşliğinde devam edeceğini ifade eden Prof. Dr. Varlık Erol, "Hasta henüz sulu dönemde olduğu için ameliyatın pozitif etkisini net olarak deneyimlemedi. Altıncı haftadan sonra katı döneme geçince yemedeki azalma ve kilo kaybı net olarak görülmeye başlayacak. Hastalarımızın kafalarında herhangi bir soru işareti bırakmayacak şekilde bütün beslenme listelerini taburcu olmadan önce konuşuyoruz. 2 yıl boyunca da aktif takipten çıkmamaları için ısrar ediyoruz. Hastamız İngiltere'ye döneceği için online olarak görüşmeye ve tetkiklerini görmeye devam edeceğiz" dedi.

'1,5 YIL İÇERİSİNDE FAZLA KİLONUN TAMAMINDAN KURTULMUŞ OLMAYI HEDEFLİYORUZ'

158 kiloyla ameliyata alınan Deniz Vuslat Öndersu'nun vücut kitle indeksinin 50'nin üzerinde olduğunu, süper obez kategorisinde değerlendirildiğini anlatan Prof. Dr. Erol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vücut kitle indeksini ideal boyutu olan 25'in altına çekmek isteriz. Ama bu biraz zaman alacak. Vücut kitle indeksi 35 ila 40 civarlarda olan hastaların yaklaşık 1 yıl içerisinde fazla kilonun tamamından kurtulması hedeflenmektedir. Ancak vücut kitle indeksi 50 ve üzerinde olan hastalarda bu süre 1 yılı geçebilmektedir. Burada acele ve hızlı kilo kaybı gibi bir isteğimiz yok. Kas yıkımı olmasını istemiyoruz. Yağdan kaybetmek istiyoruz. Deniz Hanım'da yaklaşık 1,5 yıl içerisinde fazla kilonun tamamından kurtulmuş olmayı hedefliyoruz." "Obezite hastaları kısır bir döngüye girer. Kilo aldıkça hareket edemez, hareket edemedikçe kilo alırlar" diyen Prof. Dr. Erol, "Şimdi döngü kırıldı. Hasta kilo kaybetmeye başladı. Artık Deniz Hanım'ın kilo kaybettikçe hareketi artırması lazım ve yaşam alışkanlıklarını değiştirmesi gerekecek. Zamanı geldiğinde dizlerinden de ameliyat olacak ki aktif şekilde yaşantısına ve spor hayatına dönebilsin" diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI