deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler Onwin Giriş Betturkey Giriş Onwin Giriş Deneme Bonusu Veren Siteler Betturkey Kayıt Betturkey Giriş Betturkey Giriş Betturkey Otobet Giriş Otobet Giriş Sterlinbet deneme bonusu veren siteler meritbet deneme bonusu veren siteler meritking idealacesports.com kingroyal Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2024 casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri deneme bonusu veren siteler casino siteleri 2023 instagram takipçi satın al slot siteleri bonus veren siteler yeni casino siteleri yeni casino siteleri deneme bonusu veren siteler kazandıran bahis siteleri 30tl bonus veren siteler casinositeleri.best hoş geldin bonusu veren siteler bonus veren siteler rokubet giriş casino siteleri parmabet grandpashabet slot oyun siteleri canlı casino siteleri casino siteleri deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri deneme bonusu veren siteler vbet deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler takip.org Tarafbet Onwin deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu deneme bonusu veren siteler slot siteleri deneme bonusu veren siteler 30 tl bonus veren siteler/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

İstanbul- Kanserle mücadele eden hekimin, 14 Mart için umut çağrısı

İstanbul- Kanserle mücadele eden hekimin, 14 Mart için umut çağrısı

GÜNCEL 14.03.2025 11:08:08 0
İstanbul- Kanserle mücadele eden hekimin, 14 Mart için umut çağrısı

Özlem YURTÇU KARABULUT- Ataberk KURT /İSTANBUL (DHA)- Makedonya'da tıp fakültesi okurken pandemi dönemi Erasmus ile İstanbul Tıp Fakültesi'ne intörn olarak gelen Dr. Gizem Demir (29), şimdi doktor olarak dolaştığı o koridorlarda, hasta olarak ilik nakli olacağı günü bekliyor. Hekim olarak şifa dağıtmayı hayal ederken, birkaç ay önce kan kanseri (T Lenfoblastik Lösemi) teşhisi alan ve tam 3 aydır hiç dışarı çıkamadığı hastane odasında, aldığı ağır kemoterapilerle hayata tutunmaya çalışan Dr. Demir, “14 Mart'ta benim için en büyük hediye, benim gibi uygun ilik bekleyen çocuk, genç, pek çok hasta için bağışta bulunulması. 18-35 yaş arası herkese çağrıda bulunuyorum, lütfen kök hücre bağışçısı olun ve uygun bulunduğunuzda son anda vazgeçmeyin. Sizin için riskli bir işlem değil" dedi. Dr. Demir'in tedavisini gerçekleştiren hocası ve doktoru Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık ise doku uyumu belirlendiğinde bağış için çağrılan gönüllülerin son anda vazgeçmesinin, bir hastayı ölüme terk etmek anlamına geldiğini vurguladı.

Henüz 29 yaşında olan çiçeği burnunda Doktor Gizem Demir, hastalara şifa olmayı hayal ederken birkaç ay önce aldığı lösemi teşhisiyle alt üst oldu. Dr. Demir, Makedonya Goce Delcev Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okurken 2022'de Erasmus ile intörn olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'ne geldi. Mezun olduktan sonra Makedonya'da aile hekimliği kliniği açmayı ve daha sonra uzmanlık sınavlarına girerek göz hekimi olmayı hayal ederken boynunda fark ettiği bir şişlik ile hayatı tamamen değişti. Önce enfeksiyon nedeniyle lenf büyümesi diye düşünüldü. Ancak enfeksiyon testlerinin hepsi negatif çıktı. Bunun üzerine İstanbul Tıp Fakültesi'ndeki hocası ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Aksakal'a danışan Dr. Demir, hocasına ameliyat olmaya karar verdi. Büyüyen lenf bezi çıkarıldı, biyopsi yapıldı. Aldığı teşhisin 'T hücreli Akut Lenfoblastik Lösemi (T hücreli ALL)' olduğunu öğrendiğinde şok geçiren genç hekim, şimdi doktor olarak dolaştığı o hastanede hasta olarak şifa bekliyor. Dr. Demir, “Ben fitness yapıyorum düzenli bir şekilde. O gün salona gitmiştim yine ve sırt çalışmıştık. Boynumda küçük bir ağrı gibi bir şey oldu. Boynum tutuldu sandım önce ama küçük bir lenf geldi elime. Radyolojik tetkiklerim enfeksiyon tahlillerim hepsi temiz çıktı. İstanbul'a geldim ve Nihat Hocam eksizyonel biyopsi şeklinde çıkarttı. 20 gün sonra teşhis çıkınca ne yapacağımı şaşırdım. Dünya başıma yıkıldı o an" dedi.

ÜÇ AYDIR BİR HASTANE ODASINDA MÜCADALE VERİYOR

Bu teşhisi aldığında bir doktor olarak tüm süreci çok iyi bildiği için ilk başta günlerce ağladığını anlatan Dr. Demir, aylarca bir hastane odasından çıkamadan ağır kemoterapiler alacağı için üzüldüğünü kaydetti ve “O zamanlar intörn olarak çalışırken arada bir gözüm ilişiyordu hematoloji koridoruna. Hastaları görüyordum, Allah'ım acil şifalar versin diyordum. Bundan birkaç sene önceydi sadece. Sonrasında o koridorda beklediğim ilk gün, o zamanki düşüncelerim aklıma geldi ve 'Sen burada öğrenci olarak gezerken şimdi aynı koridorda hasta olarak oturdun ağlıyorsun' dedim içimden. İlk bir hafta durmaksızın ağlamıştım. Çünkü bu hastalık çok uzun süreler hastanede yatış gerektiriyor. Aylar sürüyor. Benim mesela şu an üçüncü ayım olacak. 3 aydır bir hastane odasındayım ve kanser tedavilerinde normalde 2-3 haftada bir kemoterapi verilirken biz, iki günde bir kemoterapi alıyoruz. Bu da çok ağır ve yıpratıcı oluyor. Ama bu hastalığı yenmek için gerçekten pozitif düşünmek çok önemli. Artık daha iyiyim ve iyi olacağım. Yaklaşık 30 gün içinde, herhangi bir problem olmazsa kemoterapi sürecim bitecek ve ilik nakli olabilecek aşamaya geleceğim. Ama uygun donör bulabilirsek" dedi.

'HEM BANA HEM BÜTÜN HASTALARA ŞİFA OLUN'

Yaklaşık bir ay sonra kemoterapi süreci bittikten sonra uygun ilik bulunursa başka bir nakil merkezinde ışın tedavisi alıp ilik nakli olarak bu hastalıktan kurtulacağı günün hayalini kuran Dr. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nakil olacağım ve sonra sağlığıma kavuşacağım inşallah. O nedenle özellikle 18-35 yaş arası kişilere sesleniyorum. Bu benim için çok önemli. Benim gibi yukarıda yatan bir sürü hasta var donör bekleyen. Hematolojide yatan çocuklar var. 14 Mart için bana verilecek en güzel hediye, insanlarımızın kök hücre bağışçısı olmaları. Meslektaşlarımdan da etrafındaki insanları, özellikle hastalarını bu konuda daha çok bilinçlendirmesini ve kök hücre bağışçısı olmaları konusunda teşvik etmelerini istiyorum. Hem bana hem de bu hastalığa sahip yüzlerce kişiye gerçekten umut olacaklar. İyiyim, iyi olacağım. İleride hedeflerim var ve o hedeflerimi gerçekleştirmek istiyorum bir an önce."

'AKRABA DIŞI VERİCİ BULUNMASI GEREKECEK'

Dr. Gizem Demir’in tedavisini sürdüren hocası ve doktoru İstanbul Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık ise şunları söyledi: “Genç bir hasta Gizem. Genç hastalarda da çocuk hastalarda olduğu gibi yoğun kemoterapiler vererek hastalığı baskılamak, seyre göre başkasından ilik nakli ile elde edilen bu iyilik halini pekiştirmek gerekiyor. İlik nakli bir deyim aslında. Kan kök hücre nakli diye de özetleyebiliriz bunu. Bu, onun tedavisinin bir parçası olarak yer alacak. Tek kardeşi vardı, kardeşinin doku grubunun uygun olmadığını belirledik. Hızla akraba dışı verici aramak gerekecek. Kök hücre bankası olarak ülkemizde İstanbul Tıp Fakültesi, Ankara Tıp Fakültesi ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı TÜRKÖK var.” Prof. Dr. Beşışık, sadece kan kök hücre bağışı değil, kan bağışında da ciddi bir azalma olduğuna dikkat çekerek “Maalesef bugün için kan bağışı demek, en azından bizim hastanemizde yatan hastalar için söylüyorum, hasta ve yakınlarının bulacağı canlı bağış demek. Yani kaba bir ifade belki ama şu an tedaviler ‘Kana Kan’ şeklinde yürütülmek zorunda kalınıyor. Hem kan kök hücre bağışı için, hem de kan bağışı için ki Gizem’in tedavisi boyunca da ciddi kan düşüklükleri olacak ve kana da ihtiyaç duyulacak, ciddi bağışa ihtiyaç var” dedi.

'KAN BAĞIŞININ YERİNE GEÇECEK BİR İLAÇ YOK!'

Prof. Dr. Beşışık, “Kan bağışının yerine geçebilecek bir 'ilaç' henüz yok!" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kök hücre bağışı açısından ise Avrupa vb gelişmiş ülkelere göre hala oldukça gerideyiz. Gönlümüz, hastalarımıza ve Gizem'e tam uyumlu bir verici bulmaktan yana. Eğer zamanında tarama başlatırsanız 2-3 ay gibi bir süre. Yurt dışında ise hasta gerekli tedavisi bitikten hemen sonra aksama olmadan nakil aşamasına geçilebiliyor. Kök hücre bağışı için başta çok az miktarda bir kan veriyorsunuz. Doku grubunuz tam uyumlu tespit edilirse çeşitli tarama testleri daha yapılıyor ve belli aşamalar tamamlandıktan sonra nakil merkeziyle donörün yani gönüllü bağışçının uygun günleri belirleniyor. İki şekilde nakil için ilik (kan kök hücre) toplanıyor. Birisi, gönüllü donör genel anestezi altında uyutulup yaklaşık 1 saat süren bir işlemle kalça kemiğinden iğne ile kemik iliğinin alınması çeklinde. Kişi akşama evine dönüp ertesi gün işe başlayabiliyor. Sadece o gün anestezi aldığı için gözlem altında dinlenmesi gerekiyor. Diğeri ise çevre kanı dediğimiz koldan kan alır gibi yapılan şekli. Yaklaşık 4 gün boyunca aşı gibi bir ilaç uygulaması yapılıyor bağışçıya. Deri altına günde bir kez. 5'inci gün bağışçıyı, kan alınır gibi aferez makinesine bağlayarak kanındaki kök hücreleri topluyoruz. Burada bağışçının boy ve kilosu ile hastanınkinin uyumu, yeterli miktarın elde edilebilmesi için önemli oluyor. Bazen yeterli gelmezse ikinci kez bu işlemin yapılmasına gerek duyulabiliyor. Bağışçıya zarar verdiğine dair literatüre geçen hiçbir veri yok şimdiye kadar."

'SON ANDA VAZGEÇMEK, HASTAYI ÖLÜME TERKETMEK DEMEK'

Prof. Dr. Beşışık, bağışçı olmamaktan daha kötüsünün ise önce kabul edip son anda vazgeçmek olduğunu vurguladı ve bunun, ilik nakli bekleyen hastayı 'ölüme terk etmek' anlamına geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Beşışık, sözlerini şu uyarılarla noktaladı: “Biz maalesef çok hatalı davranışlar da görüyoruz. Başkasının hayatını tehlikeye sokacak, ölümüne sebep olabilecek davranışlar bunlar. Gönüllü kaydoluyor. Kan örneği veriyor. Hatta doku incelemelerinin yapılmasına vesaire izin veriyor. Uyumlu çıktığında onaylıyor, nakil merkezi de hastaya kemoterapi vererek nakil için hazırlıyor. Bu ne demek? O hastanın kemik iliği bir daha çalışmayacak demek. Donörden gelecek iliğe güveniliyor demek. Birdenbire haber geliyor ki ben vazgeçtim, annem istemedi, eşim uygun görmedi diye. Hatta kısır kalabileceğini düşünerek tamamen tıp dışı gerekçelerle son anda vazgeçenler oluyor. Son anda vazgeçecekseniz bağışçı olarak hiç adınızı yazdırmayın diyorum. Çünkü bu çok çok daha kötü. Adınızın listede olması bize ve hastaya güven veriyor. Biz, o hastayla bir yol kat ediyoruz, ağır bir tedavi veriyoruz. Son anda vazgeçtiğinizde bir şekilde o hastayı ölüme terk etmiş oluyorsunuz." (DHA)

Haber Kaynak : DHA

Bakan Bak: Hep beraber güçlü Türkiye'yi kalkındıracağız

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız (3)

Bakan Yerlikaya: 201 bin 431 konutun anahtarını teslim ettik

Bakan Uraloğlu: Yerli ve milli bir dönemin kapısını aralıyoruz (3)

'İyilik Ödülü'ne layık görülen imam: Bir iyilik, yanında birçok iyiliği de getirdi

80 yaşındaki kadının öldürüldüğü köyün muhtarı: Köy halkı olarak tedirginiz, caninin bir an önce yakalanmasını istiyoruz

İstanbul - Sarıyer Eski Belediye Başkanı Şükrü Genç tutuklandı

Bakanlıktan 'ulaşım güvenliği' yönetmeliği

Muğla'da sezonun ilk turist kafilesi çiçeklerle karşılandı

Polisten kaçarken tarlaya attığı çuvaldan 4 tabanca, şarjör ve fişek çıktı