Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL İstanbul- Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu: Depremde en kritik yerler deniz kıyısındaki bölgeler

İstanbul- Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu: Depremde en kritik yerler deniz kıyısındaki bölgeler

İstanbul- Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu: Depremde en kritik yerler deniz kıyısındaki bölgeler

Gülseren KARAPINAR- Fırat ALKIZ / İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Halkın artık bazı şeyleri dikkate alması lazım. Çünkü bu bizim mahallemizde toplum tabanlı afete hazırlık, toplumun duyarlılığıyla başlıyor ve kendi sokağında, mahallesinde temizlikle başlıyor ve herkes sokağını temizlerse şehrimiz, mahallemiz temizlenecektir" dedi. Kadıoğlu ayrıca, "İstanbul'da depremde en kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Yani Marmara Denizi'ne kıyı olan dolgu alanları, heyelan bölgeleri olan bu 1999 depreminde de en çok zarar gören, bu kadar uzak olmasına rağmen sıkıntı yaşanmış bölgeler. Bir de tabii binanın sağlamlığı çok önemli" ifadelerini kullandı.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Üsküdar Kuzguncuk'taki mahallelerde riskli ve tehdit unsuru oluşturan yapıları inceledi. Mahallelerde depreme karşı hasarlı yapıların tespiti ve çözümü için şehir risk avcılığı ve şehir risk analizi yapmak ve farkındalık oluşturmak için hayata geçirilen eğitim programına çevre sakinleri de ilgi gösterdi.

'HALKIN ARTIK BAZI ŞEYLERİ DİKKATE ALMASI LAZIM'

İstanbul'daki mahallelerde depreme karşı çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Kadıoğlu, "Bugün burada Kuzguncuk Mahallesi'nde, 'Vatandaş Bilimi' örneği olarak; şehir risk avcılığı, şehir risk analizi yapmak amacımız. Bu, mahalleliyi burada yaşayanları, etrafındaki sokakta ve caddedeki riskleri bina ve yerde bütün kent mobilyası olsun, binaların kendisi, binaların yüzeyindeki tabelalar, sokaktaki mazgallar gibi eksikleri ve güzellikleri, doğru örnekleri belirlemeyle ilgili bir bilinçlendirme çalışması bu. Bunun aslında Türkiye'nin her tarafında, özellikle de Marmara depremini, büyük bir depremi bekleyen İstanbul'da yapılması lazım. Vatandaşın, sokağında yaşadığı yerdeki eksikleri, yanlışları görmesi, bunu hem kendi tekrarlamaması hem de bunu yerel yönetimlerle birlikte çözmeyi öğrenmesi gerekiyor. Biz şimdi sokakta yürürken, dolaşırken çoğu zaman çoğu şeyin farkına varmıyoruz. Gündelik koşuşturmada yürürken anlamıyoruz. Bakıyoruz görmüyoruz. O yüzden böyle bilinçlendirerek, risklerin farkındalığını yaratmak ve sonra da oturup bunları kim çözecek? Nasıl yapacağız? Bunu işte belediye, valilik, bakanlık gibi yönlendirme yapmak için Marmara Bölgesi'nde ve Türkiye'de Mahalleli kendi yaşadığı, sokağında, caddesinde mahallesinde riskleri görmek. Bunları afete dönüşmeden, tehlike ortaya çıkmadan; mesela bugün biz dolaşırken çürümüş balkonlar gördük, balkonun altından insanlar geçiyor. Bu balkon çöküp kimseyi öldürmeden bunun için tedbir almak, bunun için bir yere müracaat etmek lazım. Belediyeden başlayarak valilik, tarihi eserler müdürlüğü. Halkın riski görüp çözüm için ilgililere doğru bir başvurması gerekiyor. Halkın artık bazı şeyleri dikkate alması lazım. Çünkü bu bizim mahallemizde toplum tabanlı afete hazırlık, toplumun duyarlılığıyla başlıyor ve kendi sokağında, mahallesinde temizlikle başlıyor ve herkes sokağını temizlerse şehrimiz, mahallemiz temizlenecektir" dedi.

'ŞİMDİ BİZ İSTANBUL'DA BÜYÜK KIYAMETİ BEKLİYORUZ'

İstanbul'da beklenen olası depreme karşı alınması gereken tedbirlere değinen Kadıoğlu, "Biliyorsunuz İstanbul da küçük kıyameti yaşamıştı, Marmara'daki depremle. Şimdi biz İstanbul'da büyük kıyameti bekliyoruz. Bu büyük kıyameti beklerken bir yandan hazırlık yapmamız gerekiyor. Burada çeşitli şekillerde hazırlık yapabiliriz. Binamızın sağlamlığına bakarız. Evimizdeki eşyaları sabitleyip sabitlemediğimize bakarız. Afete karşı hazırlığımız nedir, ne tür malzemelerimiz var. İlk yardım biliyor muyuz, yangın söndürmeyi biliyor muyuz, aile afet planımız var mı. Ondan sonra sokağa çıkıp, konu komşu birbirimize afette yardımcı olabilecek miyiz? Biz de sokağa çıktığımız zaman nerede toplanabileceğiz, sokakta deprem olunca hangi mobilyalar, hangi klimalar, hangi masalar harekete geçecek, trafiği kesecek, insanlara zarar verecek. Şu anda biliyorsunuz, bütün kışın caddede, sokaklarda böyle ısıtıcılar konmuş. Bunların tabii devrilme tehlikesi var. Bunların yangın çıkarma tehlikesi var. Bunları görebilmesi lazım insanların ve bunlar basit tedbirlerle azaltılabilirse bunlar hem normalde bir yangın tehlikesi oluşturmaz. Hem afette de bizim işimizi daha fazla zorlaştırmaz. O yüzden bilinçli olacağız, hazırlıklı olacağız. Deprem olduğu zaman da fazla can ve mal kaybına uğramayacağız. Japonlar gibi. Biz de tam bu yaptığımız şehir tehlike avı Japonlardan öğrendik biz bunları. Japonlar buna Town Watching (Yerleşim Ünitesi Analizi) diyorlar" şeklinde konuştu.

'İSTANBUL'DA DEPREMDE EN KRİTİK BÖLGELER DENİZ KIYISI OLAN BÖLGELER'

İstanbul'da deniz kıyısında olan bölgelere dikkat çeken Kadıoğlu, "İstanbul'da tabii depremde en çok kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Esas burada yaşayanların, buradaki eksikleri görmeleri gibi. Mesela bugün gördük, çok az hidrantı var. Bugün gördük, çok az mazgal var. Yani toplanma alanlarımız çok yetersiz. Yolda bir sürü engel var. Bunları vatandaşın görmesi lazım. Şimdi bunlar normalde göre göre kanıksamış olabiliyoruz. Ama afetlerde bunlar bizim hayatımızı daha da zorlaştıracaklar. O yüzden mahalle tabanlı risk analizi bu bilim, toplum bilim, toplumu bilimsel bakışa yönlendirme projesiydi. Toplum önce bu afete hazırlığı, kendine bir görev edinmesi lazım. Her şeyi devletten beklemek tabii yeterli değil. Devlet de afetleri tek başına yönetemez, halk olmadan. Bu halk, yönetim, toplum, idareciler, yönetimler, birlikte yapmamız gerekiyor. Bugün bunun bir örneğini burada yaptık. İstanbul'da tabii depremde en çok kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Yani Marmara Denizi'ne kıyı olan dolgu alanları, heyelan bölgeleri olan bu 1999 depreminde de en çok zarar gören, bu kadar uzak olmasına rağmen sıkıntı yaşanmış bölgeler zaten. Bir de tabii binanın sağlamlığı çok önemli. Zemin bina ve içindeki eşyaların sabitlenmemiş olması ayrıca insanların ne kadar zihinsel ve eğitim bakımından, beceri bakımından, yangın ve ilk yardım konusunda bilgili ve becerili olması çok önemli" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Kuzguncuk Mahallesi'ndeki binalardan görüntü

-Riskli yapılar ve binaların görüntüsü

-Eğitim programına katılanlardan görüntü

-Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler