İstanbul - Yüzyıllar boyunca padişahların kullandığı tarihi halılar, restore edilerek gelecek nesillere ulaşıyor
Hilal BEKYÜREK-Hadican EROL / İSTANBUL,(DHA) - CUMHURBAŞKANLIĞI'na bağlı Milli Saraylar Başkanlığı'nın Yıldız Şale Köşkü'ndeki Halı Restorasyon Atölyesi'nde yıllar içerisinde hasar gören tarihi halılar yeniden hayat buluyor. Atölyede şu an onarımı devam eden Hereke, İran ve Şal desenli 3 halı, eski ihtişamlı günlerine dönmek için gün sayıyor. Halı restorasyon işinin zorlu bir iş olduğunu belirten Atölye Sorumlusu Sadi Öztürk, "Bu meşakkatli, uzun ve sabır isteyen bir süreç. Halılar bize geldiği zaman iplikler bizim için önemli. İplikte halının kendi dokusuna ve yapısına uygun, aynı karakterde kullanıyoruz. Hepsinin aynı standart olması çok önemli, bizde bunu yakalamaya çalışıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlı Halı Restorasyon Atölyesi, Beşiktaş'taki Yıldız Şale Köşkü içerisinde yıllar içerisinde yıpranan ve eskiyen halıların onarımını yapıyor. Osmanlı padişahlarının yüzyıllar boyunca kullandığı halıları, ilk günkü hallerine geri dönmelerini sağlayan atölyede, 6 kişilik bir uzman ekip çalışıyor. Atölyede şu anda onarımı devam eden yaklaşık 200 yıllık Hereke, İran ve Şal desenli halıların, usta restoratörlerin çalışmalarıyla yeniden hayat bularak gelecek nesillere ulaşması planlanıyor.
20 METREKARELİK HEREKE HALISI ESKİ İHTİŞAMINA KAVUŞACAK
Beylerbeyi Sarayı’na ait 19’uncu yüzyılda Türk düğümü tekniğiyle dokunmuş 20 metrekarelik Hereke halısı, atkılarındaki pamuk ve çözgülerindeki yün iplik dokumasındaki krem zemin üzerine geniş bordürler ve büyük paftalar içindeki zarif gül süslemeleriyle dikkat çekiyor. Halının 1 ay sürmesi planlanan restorasyon sürecinde, saçak zincirleri çekilip, sabitlenecek. Kopmuş atkı ve çözgü telleri tamamlanırken, güve yenikleri onarılacak. Halı, tesviye ve ütü işlemlerinin de tamamlanmasının ardından eski ihtişamına kavuşmuş olacak.
İRAN HALISININ RESTORASYONU 8 AY SÜRECEK
Atölyede, lacivert zeminli ortası, kırmızı bordürleri ve krem zemini üzerinde beyaz üzerine serpme çiçek ve dal motifleriyle süslenmiş olan Yıldız Sarayı'na ait 19'uncu yüzyıldan kalma 29 metrekarelik İran halısının da onarımı devam ediyor. İran düğümü tekniğiyle atkı ve çözgülerinde pamuk, ilmeklerinde ise yün iplik kullanılarak dokunan halının onarımının, her iki tarafına saçak takılarak 8 ay sonunda tamamlanması planlanıyor.
TÜRK DÜĞÜMÜ TEKNİĞİYLE DOKUNAN HALI 3 AYDA TAMAMLANACAK
Dolmabahçe Sarayı’na ait 19’uncu yüzyılda Türk düğümü tekniğiyle dokunmuş 15 metrekarelik şal desenli halı ise, atkı, çözgü ve ilmiklerinlerinde yün kullanılarak kırmızı, mavi ve sarı renklerin sıralı şekilde işlenmesi ile dokunmuş. Çanak, saçak ve dokuma kısmında eksiklikleri olan halının restorasyonunun 3 ay içinde bitmesi planlanıyor.
‘UZUN VE SABIR İSTEYEN BİR SÜREÇ’
17 yıldır halı restorasyonu yapan Milli Saraylar Başkanlığı Halı Atölyesi Sorumlusu Sadi Öztürk, “Sultan Abdülhamit Han, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülmecit tarafından halılar kullanılmış. Bu parçaları birçok padişah görmüş. Horasan halısı, Yıldız Sarayı'nda kullanılmış. Bu halı yaklaşık 6 aydır restorasyon sürecinde, 8 ay daha sürecek. Beylerbeyi Sarayı’nda kullanılan Hereke halısı da yaklaşık 6 aydır restorasyon görüyor. Yaklaşık 1 ay içerisinde onu da yerine teslim etmiş olacağız. Dolmabahçe Sarayı'nın şal desenli bir halısı ise, 4 aydır işlem görüyor. 3 ay içerisinde o da tamamlanacak. Restorasyon çalışmaları bitince halılar ait oldukları alanlarda aynı yerde sergilenmeye devam edecek. Çözgülü atkıların, halının dokumasında olduğu gibi, birebir aynı şekilde tamamlamasını yapıyoruz. Daha sonra hasır oluşturuyoruz. Bu hasır üzerine de tığ ile ilmiklerini atarak üstteki desen ve renklerini vermiş oluyoruz. Bu meşakkatli, uzun ve sabır isteyen bir süreç. Halılar bize geldiği zaman iplikler bizim için önemli. İplikte halının kendi dokusuna ve yapısına uygun, aynı karakterde kullanıyoruz. Hepsinin aynı standart olması çok önemli, bizde bunu yakalamaya çalışıyoruz” dedi.
‘TARİHE DOKUNUYORUZ’
Tarihi halıları restore ederken onur ve gurur duyduğunu söyleyen Öztürk, “İşlemleri yaparken eseri tamamladıkça, renkler ve desenler ortaya çıktıkça bize şevk katıyor. Oradan aldığımız motivasyon, enerjiyle yaptığımız işin zevkini almış oluyoruz. Restorasyon yaptığımız eser yerinde sergilendiğinde gidip gördüğümüzde 'Bu alanda restorasyonu ben yaptım' diyebilmek ayrı motive ediyor. Tarihe dokunuyoruz. Burada birçok tarihi eserle beraberiz. Bunları yapabilmek bize ayrı bir haz veriyor. Bu işe devam etmemiz oradan geliyor. Çok önemli bir iş yapıyoruz. Uzun zaman alıyor, meşakkatli bir iş ama sonu çok güzel oluyor. İşi bitirince verdiği zevk, bize ayrı bir heyecan katıyor. Bunun vermiş olduğu onur ve gurur ayrı bir şey. Onun hazzı hiçbir yerin mensubu yok. Bu halının tarihi bir geçmişi var, onu bilmek ve bilerek yapmak bambaşka bir şey katıyor. Normal sıradan bir halı yapmıyorsunuz. Yıllarca birçok padişahın kullandığı o eserlere bir şekilde dokunup insanların sadece uzaktan baktığı şeye aylarca temas edebiliyoruz. Onları istişare alıyoruz” diye konuştu.
‘GELECEK NESİLLERİ BİLİNÇLENDİRMEK ÇOK ÖNEMLİ’
Dışarıdan bakanların halı restorasyonu işinin zorluğundan çekindiğini belirten Öztürk, "Gelecek nesiller dediğimiz gençlerimize, çocuklarımıza tarihi eserler konusunda bir bilinç katmak çok önemli. Çok güzel ve uzun bir geçmişimiz var. Bizde burada bunlarla iç içeyiz. Bu mesleği gençlere aktarabilmek gerekiyor. Bizim gençlere ihtiyacımız var. Kendi tarihimizden uzaklaşmamalıyız. Dışarıdan bakan bir kişi bizi bu işi yaparken gördüğünde, 'Buna nasıl dayanıyorsun. Yapılacak bir şey değil. Bu iğneyle kuyu kazmak' diyor, ama yapmaya başlarsanız bambaşka bir boyuta geçiyorsunuz. Bu yüzden gençlere tavsiye ederim" ifadelerini kullandı. (DHA)
9908,06%1,31
36,10% 0,00
37,60% 0,17
3384,30% 0,51
5494,73% 0,60
Rize
13.02.2025