Muhammet Hüseyin SEZGİN/BURSA, (DHA)-BURSA Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, 1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, kolon kanserinin önlenebilir ve erken tanı konulması halinde tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu söyledi. Yetgin, kolon kanserinin tüm kanser vakalarının yüzde 10’unu oluşturduğunu, erkeklerde ve kadınlarda en sık görülen ilk 3 kanser türü arasında yer aldığını belirtti.
Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, 1-31 Mart tarihlerinin tüm dünyada Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu belirtirken, kolon kanserinin önlenebilir ve erken tanı konulması halinde tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu söyledi. Kolon kanseri için en önemli risk faktörünün yaş olduğuna dikkat çeken Yetgin, “Yaş en önemli risk faktörlerinden birisidir. 40 yaştan sonra kolorektal kanserlerin görülme sıklığı artmaya başlar. Hastaların yüzde 90’ı 50 yaşın üstündedir. Kolorektal kanserlerde genetik, yani soya çekim tüm hastaların yüzde 10’unda söz konusu iken, hastaların yüzde 90’ında ailede hiç kimsede bu kanserin görülmemiş olması mümkündür. Beslenme diğer önemli bir faktördür. Kırmızı etin çok tüketilmesi, kömürde pişirilmiş kırmızı et, işlenmiş et ve et ürünleri (salam, sosis gibi), kanser riskini arttıran belli başlı besinlerdir. Obezite yani şişmanlığın iki önemli kanseri; birisi kolorektal kanser, ikincisi meme kanseri olmak üzere, tetiklediği tıbben ispatlanmış bir durumdur. Sedanter hayat; hareket ve egzersizin olmadığı bir yaşam şekli pek çok hastalık gibi kanserleri de artırmaktadır. Sigara ve alkol kolorektal kanseri de arttıran olumsuz faktörlerdir” dedi.
‘DIŞKILAMA SIRASINDA KANAMA EN ÖNEMLİ SEMPTOM’
Kolon kanserinin belirtileri hakkında da bilgi veren Op. Dr. Servet Yetgin, “Miktarı, sıklığı ne olursa olsun, dışkılama sırasında kanama mutlak surette aydınlatılması gereken en önemli semptomdur. Dışkılama alışkanlarında değişiklikler diğer önemli bir belirtidir. Bir kişide son aylarda ortaya çıkan kabızlık veya ishal sebebi bulunmaya muhtaçtır. Herhangi bir nedene bağlanamayan karın ağrısı, 40-50 yaş üstü bireylerde kolon kanseri belirtisi olabilir. Sebebi izah edilemeyen istemsiz kilo kaybı kolorektal kansere bağlı olabilir. Dışkılamada tam boşalamama hissi, gün içerisinde birden fazla kez dışkılama hissi ile tuvalete gidip, herhangi bir dışkılama olmaması, kalın bağırsağın son kısmı rektuma ait bir kanserin habercisi olabilir. Kolonoskopi kolon kanseri tanısında en önemli tanı yöntemidir. Kolon kanserini düşündürecek; başta kanama ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler olmak üzere, karın ağrısı, kilo kaybı, sık tuvalete gitme ihtiyacı, dışkı çapında incelme gibi belirti ve bulgulardan bir veya birkaçı var olan bireylerin mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurarak kolonoskopi yaptırması gerekir. Kolonoskopinin yerini tutacak, ayni doğrulukta başka bir tanı yöntemi yoktur” şeklinde konuştu.
‘50 YAŞ ÜSTÜ BİREYLER KOLONOSKOPİ YAPTIRMAYI İHMAL ETMEMELİ’
Kolon kanserlerinin yüzde 90-95’inin, polip denilen bağırsak içerisindeki küçük yapıların kansere dönüşmesi ile ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserinin önlenebilirliği hakkında da şunları söyledi:
“Kolon kanserlerinin yüzde 90-95’i, polip denilen bağırsak içerisindeki küçük yapıların kansere dönüşmesi ile ortaya çıkar. Bu nedenle eğer sağlıklı bireylerde zamanında kolonoskopi yapılarak, polip varlığı araştırılırsa ve kolonoskopide saptanacak polipler çıkarılırsa bu bireylerin kansere yakalanmasının önüne geçilebilir. Topluma bu konuda verilebilecek en önemli mesaj, 50 yaştan itibaren herkesin en az bir kez kolonoskopi yaptırması gerektiğidir. Şayet ailede bağırsak kanseri olan akraba varsa, kolonoskopi yaşı 35’e çekilmelidir. Hiçbir yakınması olmasa bile her bireyin 50 yaştan itibaren mutlaka kolonoskopi yaptırması gereklidir. Ailesinde kolon kanseri görülmüş olanların daha erken yaşta ve daha sıkı takibi, beslenmede kırmızı et tüketiminin azaltılması, işlenmiş et ürünlerinin (salam, sosis, sucuk gibi) tüketiminin mümkünse terk edilmesi, mangalda, kömürde pişmiş et ürünlerinin tüketilmesinin azaltılması, obezite ile mücadele, aşırı hayvansal gıdalarla beslenmenin, şeker tüketiminin minimuma indirilmesi, düzenli egzersiz yapılarak sağlıklı zinde bir vücut halinin korunması, sigara ve alkol tüketiminin terk edilmesi gerekir. Bol su tüketilmesi, C Vitamini, D vitamini, Omega 3, kabızlıkla mücadelede doğal desteklerdir.” (DHA)
FOTOĞRAFLI
9715,58%4,48
37,97% 0,00
41,05% 0,01
3689,82% 0,33
5964,06% 0,02
Rize
26.03.2025