İrem Çağla ZİNCİRLİ-Hadican EROL/İSTANBUL, (DHA)- AFİRKA'nın Gambiya ülkesinde yaşayan Isatou Berry’in (54), 6 ay önce sol ayak tabanında nasır çıktı. Kendi imkânlarıyla nasırı koparan Berry’in, ayak tabanındaki nasır yerini açık yaraya bıraktı. Yara gittikçe büyüdü ve enfeksiyon kaptı. Ülkesinde yapılan tedaviyle iyileşmeyen ve ayağı kesilme noktasına gelen hasta, Türkiye’de 3 haftada iki ayrı operasyon geçirerek tedavi edildi.
Gambiya’da bir restoranın müdürü olan 54 yaşındaki 4 çocuk annesi Isatou Berry, 6 ay önce sol ayak tabanında çıkan nasır sebebiyle ayağını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Nasırını tıbbi yardım almadan kendi başına koparan Berry’in, ayak tabanındaki nasır zamanla yerini açık yaraya bıraktı. Aynı zamanda diyabet hastası olan ve ülkesinde ilk müdahalesi yapılan hasta, ayağı kesileceği korkusuyla araştırmaları sonucu bir ay önce Türkiye’ye geldi. Gittikçe büyüyen akıntılı yara ilk olarak Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurullah Şener tarafından tedavi edildi. Hastanın genel durumuna bakılarak debridman (ölü dokuların alınması) operasyonu gerçekleşti. Yarım saat süren ameliyatın ardından vakum yardımlı kapamalarla yara bakımı yapıldı. 3 hafta süren bu tedaviden sonra, bu kez de sol ayak tabanı ve üzerinde doku defekti (kusuru) meydana gelen hastaya ikinci müdahaleyi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Prof. Dr. Yakup Çil yaptı. Kendine ait damarı olan özel doku ile hasta ameliyat edildi. Şu anda sağlık durumu iyi olan hastanın ameliyatı 5 saat sürdü.
‘AYAĞINDA BİR ENFEKSİYON OLUŞTU’
Isatou Berry’nın oğlu Amadou Jallow, “Önce ayağında küçük bir yara vardı. Bu küçük yaranın onu rahatsız ettiğini gördük ve doktor yardımıyla alınması için hastaneye gittik. Bundan birkaç gün sonra tekrar aynısı oldu ve hastanede yatması gerektiğini söylediler. Daha sonra iyileştiğini ve ayağını bandajlayıp, hayatına devam edebileceğini söylediler. İyileşmediğini ve yaranın daha da açıldığını görünce Türkiye’ye geldik. Ayağında bir enfeksiyon oluştu ve zaten diyabet hastasıydı. Kan şeker seviyesinin etkilediğini düşünüyoruz. İyileşme süreci birçok farklı nedenden dolayı yavaşladı” dedi.
Diğer oğlu Amadou Wurry Jallow da “Annemin yarası çok küçüktü. Bir anda çok büyük olaya dönmeye başlamıştı ve bu bizi çok endişelendiriyordu. Bulunduğumuz ülkedeki sağlık sisteminin çok iyi olmaması nedeniyle internet üzerinden daha farklı yollara başvurduk. Araştırmalarım sonucu, Türkiye’den Medical Park’ı buldum ve onlarla yazışmaya başladım. Sonra buraya gelmeye karar verdik. Annem 18 yıl önce felç geçirmişti. Bu süreç bittikten sonra da ona odaklanacağız. Öncelikle kollarını ve konuşma yeteneğini daha iyi bir şekilde kullanabilmesi için bir tedavi yöntemine başvuracağız. Ayağı için yürüme kabiliyetini geliştirmeye çalışacağız” diye konuştu.
ŞENER: ÖLÜ DOKULARIN ALINMASI İŞLEMİ GERÇEKLEŞTİ
İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurullah Şener, “Hastamız bize yurt dışından ayağında açık yara şikâyetiyle başvurdu. Daha önce orada birkaç düzeltme işlemi olmuş ama başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sonrasında hastanemize başvurdu. Bilinen diyabet şeker hastası, ayağında ufak bir yara çıkmış, orada müdahale etmişler. Ancak yara daha da büyümüş, toparlamaya çalışmışlar. Birkaç defa daha müdahale edebilmişler ama her seferinde iş biraz daha büyümüş. En son bize geldiğinde ayak sırtının ve ayak tabanının yarısını içeren çok geniş enfekte, iltihabi bir durumu vardı. Nekrotik dokular vardı. Önce hastanın genel durumuna bakarak damarları açık mı değil mi onları değerlendirdik. Açık olduğunu gördük. Sonra bir debridman, yani ölü dokuların alınması işlemi gerçekleşti. Ardından yara bakımı, vakum destekli kapamalarla yarayı Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahiye devredecek hale getirdik. Ortalama 3 hafta kadar bu tedavi süreci devam etti. Sonrasında yarada iltihabi durum geriledi, yeterli yumuşak doku sağlandı” ifadelerini kullandı.
'BACAĞI KURTARABİLECEĞİMİZİ ÖNGÖRDÜK'
Diyabetik ayaktan bahseden Dr. Şener "Diyabetik ayağın en iyi tedavisi hiç yara çıkarmamaktır, yani ayağa gözü gibi bakmak gerekir" buna rağmen ayakta yara çıkarsa önce uzvun bütünlüğünü koruyup sonrasında ölü ve kirli dokuları vücuttan uzaklaştırarak temizleme işlemi yapıyoruz. Ana maksadımız uzvu korumaktır. Eğer enfeksiyon derinleşir ya da dolaşım tamamen bozulursa o zaman amputasyon dediğimiz bacağı alma durumunda kalabilirdik. Hastanın da endişesi bu yöndeydi. Bu sebepten hastanemize başvurmuştu, ülkesinde bazı hekimler kendisine amputasyon önermişti. Ama biz bacağı kurtarabileceğimizi öngördük. Sonra debridmanlar, yıkamalar ve cerrahi temizlemeleri yaptık. Sonrasında da yatak başında yara bakımı yaptık. Vakum tedavisiyle yara belirli bir seviyeye geldi " dedi.
ÇİL: BU İŞLEMLERİ YAPMASAYDIK HASTANIN YARASI YÜRÜYÜNCE AÇILIRDI
Hastayı tedavi eden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Prof. Dr. Yakup Çil de “Hastamız 54 yaşında bir kadın. Aynı zamanda şeker hastası. Kendi ülkesindeyken ufak bir yaranın gün geçtikçe büyümesi, iyileşmemesi, daha kötüye gitmesi ve ayağının kesilebileceği şüphesiyle ülkemize gelmiş. Biz başvurduğunda gün geçtikçe büyüyen enfekte olan ve akıntılı bir yarası olduğunu tespit ettik. Hastanemize ilk defa Ortopedi ve Travmatoloji bölümü tarafından kabul edildi. Öncelikle bu yaranın temizliği yapıldı. Bu süreçte de tedavisi devam etmiş oldu. Yara belli bir seviye geldikten sonra Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden görüş alındı. Sol ayak tabanında ve üzerinde büyük bir alanda ‘doku defekti’ dediğimiz yumuşak dokunun açık hale gelmesi durumu söz konusuydu. Eğer biz böyle bir hastanın yürümesini istiyorsak, bu yumuşak örtüyü sağlamamız gerekiyor. Tabii ki bu yumuşak örtü de ayak tabanında olduğu için çok özellikli ameliyatlar gerekiyor. Bu basamakta zaten Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi devreye giriyor. Ancak tek başına bu da yeterli değil. Çok özellikli ameliyatlarla bu yarayı da kapatmamız gerekiyor. Eğer biz buraya kendine ait damarı olan bir doku getirmezsek, hasta yürüdüğü zaman yaralar tekrar açılır ve yapılan tüm işlemler başarısız olur. Biz bu yüzden hastaya çok özellikli bir ameliyat planladık” diye konuştu.
‘AMELİYATI BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRDİK’
Prof. Dr. Çil, son olarak şunları söyledi:
Hastanın ayağına kendisine ait damarı olan özel doku getirildi. Ameliyatımız yaklaşık 5 saat sürdü. Bu ameliyatlar yalnızca üst seviye deneyim ve bilgiye sahip, mikroskop kullanabilen klinikler tarafından yapılabilen özel bir ameliyatlardır. Biz bu ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Hastamızın ameliyat sonrası takiplerinde de bir sorunla karşılaşmadık. Yakın bir süre içerisinde hastayı taburcu etmeyi planlıyoruz. Bu tarz hastalarda en önemli özellik ayakta yara açılmaması. Zaten bu kişilerde ‘diyabetik ayak’ dediğimiz bir durum söz konusu oluyor. Çok küçük bir yara, ayağın kesilmesine neden olacak bir süreci başlatmış oluyor. Hastamız da aynı korku içerisinde ayağı kesilebileceği söylendiği için kendi ülkesinden hastanemize gelmişti. Farklı branştan hekimlerimizin işbirliğinde multidisipliner bir çalışma ve hastanın ailesinin uyumu sayesinde başarılı bir şekilde ayak yarası kapatılması tedavisi gerçekleşti. Böylece hastamız ilerleyen süreçte kendi ayağı üzerinde durabilecek hale geldi."
10840,59%1,05
36,60% 0,09
39,72% 0,19
3522,36% 0,13
5671,28% 1,27
Rize
16.03.2025