Köydekiler Köşeli ailesinin pişirip dağıttığı bal kabaklı mısır ekmeğini bekliyor
TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Trabzon'un Akçaabat ilçesinde üç kuşaktır bal kabaklı mısır ekmeği yapan Köşeli ailesi, taş fırında 24 saatte pişirdikleri ekmekleri komşuları ve akrabalarına ikram ediyor.
İlçeye bağlı Darıca Mahallesi'nde yaşayan Köşeli ailesi, geçmişte düğünlerde ve bayramlarda ikram edilen, içerisinde bal kabağı ile mısır unu bulunan ekmekleri üç kuşaktır geleneğe bağlı kalarak üretmeye devam ediyor.
Tarlalarında yetişen bal kabaklarını toplayıp sabahın erken saatlerinde kazanda pişirmeye başlayan aile üyeleri, ahşap ekmek teknesinde mısır ununu eleyip tuz ve az miktarda buğday unuyla buluşturuyor.
Karışıma kazanda püre haline gelen kabakların eklenmesiyle oluşan hamur yaklaşık 2 saat dinlendiriliyor. Elle yoğurulan hamur, ekşi mayayla karıştırılarak 2 saat daha mayalanmaya bırakılıyor.
Büyük bir özenle hazırlanan hamur karalahana yaprağı üzerinde önceden odun ateşiyle yakılan taş fırında pişirilmeye başlanıyor. Aile üyelerinin kontrol ederek pişirdikleri bal kabaklı mısır ekmekleri, 24 saatin sonunda sofraya geliyor.
Mahallede sadece Köşeli ailesi tarafından yılda birkaç kez üretilen ekmekler, komşulara ve çevredeki vatandaşlara ikram ediliyor.
- "Ailecek, el birliğiyle ekmekleri üretiyoruz"
Aile üyelerinden anne Fatma Köşeli, AA muhabirine, bal kabaklı mısır ekmeğini üç kuşaktır yaptıklarını söyledi.
Hem geleneklerini sürdürdüklerini hem de ailecek ekmek üretmekten büyük keyif aldıklarını dile getiren Köşeli, "Üç kuşaktır fırınımızı yakıyoruz. Kuşaktan kuşağa, biz de inşallah gençlerimize vesile olacağız. Onlar da inşallah bu işi sürdürecekler." ifadesini kullandı.
Köşeli, ekmek üretiminin özveri ve sabır istediğine dikkati çekerek, "Hepsi ölçülü. 40 kilo un kullanıyoruz. Tanesi 1 kilogram gelecek şekilde değişiyor. Fırınımıza 40 tane ekmek sığdırabiliyoruz, yeri geliyor 45 oluyor ama gerçekten zahmetli bir iş. İki günümüzü alıyor ama ailecek hatta sülalece bu işi yapıyoruz." diye konuştu.
- "Bu yörede sadece biz yapıyoruz"
Ekmek pişirirken herkesin bir görevi olduğunu aktaran Köşeli, geçmişte bu ekmeklerin düğünlerde ve bayramlarda yapılıp küçük parçalar halinde ikram edildiğini belirtti.
Ekmekleri ücretsiz dağıttıklarını dile getiren Köşeli, şöyle devam etti:
"Her yıl 3-4 fırın yapıyoruz komşuya dağıtıyoruz. Artık 'ne zaman yapacaksınız?' diye bekliyorlar. Yapmasak bile bizi teşvik ediyorlar ki 'artık yapın, ne zaman yiyeceğiz mısır ekmeği, çok lezzetli' diye. Bu yörede sadece biz yapıyoruz. Zahmetli olduğu için kimse yapmıyor bu işi ama biz çoluk çocuk yapıyoruz. Herkesin bir görevi var. Çok talep eden, ücretini verip almak isteyen var ama biz hayrına dağıtıyoruz çünkü öyle gördük, o şekilde de devam ediyoruz. Ekmeklerimizi ücret karşılığında vermiyoruz."
- "Zor oluyor ama tadı çok güzel"
Fatma Köşeli'nin görümcesi Vesile Kokoç da bal kabaklı mısır ekmeği yapımını babaannesinden öğrendiğini ifade etti.
Dış kabuklarından temizlenen bal kabağının, kazanda kaynamasının ardından püre haline getirildiğini belirten Kokoç, "Taş fırını 4-5 saat yakıyoruz. Sonrasında közünü temizliyoruz. Ekmeğimizin güzel pişmesi için de önce fırının yüksek ısısını alması için peynirli, kıymalı ve lames dediğimiz pideleri pişiriyoruz. Zor oluyor ama tadı çok güzel. Gerçekten lezzetli. Herkes tarafından da ilgi görüyor. Biz bu işi severek yapıyoruz. Üç kuşaktır sürdürüyoruz." diye konuştu.
- "Mısır ekmeklerinden farklı, daha tatlı"
Pişirme işleminin bitmesinin ardından ekmek almaya gelen akrabalardan Zehra Köşeli de bal kabaklı mısır ekmeğini çok beğendiklerini söyledi.
Ekmeği özellikle yoğurtla severek tükettiklerini aktaran Köşeli, "Her sene yaptıklarında gelip alıyoruz. Daha fazla yapmalarını isteriz ama biraz zahmetli iş. Beğenerek tüketiyoruz. Çok lezzetli, biz seviyoruz. Diğer mısır ekmeklerinden farklı, daha tatlı. Kabaklı olduğu ve taş fırında piştiği için bize göre çok daha güzel." dedi.