Kurtulmuş: Gücü tesirli bir 'Türkiye Yüzyılı' için hep birlikte gayret sarf ediyoruz
Aliekber METE/ ANKARA, (DHA)- TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye olarak 1’inci asrımızı geride bıraktığımız Cumhuriyetimizin, 2’nci asrında ya da benimsenen ortak tabiri ile ‘Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcındayız. Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye Yüzyılı olması için hep beraber gayret sarf ediyoruz" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'teki Tören Salonu'nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile iftarda bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye’nin tarihi bir dönemin başlangıcında olduğunu belirterek, ”Dünyada tıpkı Türkiye gibi yeni bir dönemin başlangıcındadır. Türkiye olarak 1’inci asrımızı geride bıraktığımız Cumhuriyetimizin, 2’nci asrında ya da benimsenen ortak tabiri ile ‘Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcındayız. Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye Yüzyılı olması için hep beraber gayret sarf ediyoruz. Hem kamu kuruluşlarımız hem özel teşebbüsümüz hem de sivil toplum kuruluşlarımız, Türkiye’nin ortak hedefine yürüme macerasının ana aktörleridir. Siz değerli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yaptığı işin, Türkiye’nin ortak milli hedefini kolaylaştırmak için çok büyük gayretler içerdiğinin farkındayız. Allah, çabalarınızda size üstün başarılar versin. Her birinizin alanınızda lider bir sivil toplum kuruluşu olmanızı yürekten temenni ediyorum. Türkiye bugün geldiği noktada sivil toplum kuruluşları konusunda önemli bir mesafe kat etmiştir. Sivil toplum aslında demokrasinin en gerçek, en yalın yüzüdür. Sivil toplum, birey ile devlet arasındaki köprüyü oluşturan en sağlam kuruluşlarımızdır” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE PROBLEMLERİNİ BÜYÜTEREK, DÖNEMİN ŞARTLARINDAN İSTİFADE EDEMEZ’
Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmek için tüm paydaşların omuz omuza mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye’nin güçlü olması her zamankinden daha önemli bir hal arz ediyor, hem de bugünkü şartlarda bu daha mümkün. Bugün başta bölgemiz olmak üzere dünyanın yaşadığı geniş çalkantıları, çok derin türbülansları hep birlikte izliyoruz. Dünyanın nereye, ne şekilde evrileceğini bir takım öngörülerle anlamaya ve yolumuzu açmaya gayret ediyoruz. Böyle bir ortamda Türkiye içine kapanarak, problemlerini büyüterek bu dönemin şartlarından istifade edemez. Bu yeni dönem, Türkiye'ye altın tepsi içerisinde yeni fırsatlar sunmaktadır. Öncelikle şunu açıklıkla ifade etmek gerekiyor ki; küresel ölçekte de yeni bir dönemin başındayız. Bu çok kutupluluk ya da daha doğru bir tabirle, çok merkezliliğin geçerli olacağı bir dönemdir. Artık dünya bir tek ülkenin belirleyeceği bir yer değildir ya da ülkelerin kendi aralarında taksim edeceği bir yer değildir. Bir ülkenin, bir bölgenin, bir kıtanın ya da bir paktın tek başına dünya yönetmesi mümkün değildir. Onun için önümüzdeki dönem; dünyanın her yerinde çok merkezliliğin olacağı yepyeni dönemin başlangıcıdır. İnanın ki yeryüzünde; Türkiye gibi 5-6 tane ülkeyi ancak sayabiliriz. Bu dönemin kendisine yeni fırsatlar sunduğu, yeni imkanlar sunduğu çok nadir ülkenin olduğunu da ifade etmek isterim. Türkiye hem bölgesel bir güç olmak hem de artık elindeki imkanlarıyla bu yeni sürece daha olgun, daha güçlü, daha diri bir şekilde gelmiştir, yakalanmıştır. Hani meşhur bir söz vardır ya, ‘Yeni bir dünya kurulur ve o dünyada Türkiye'de yerini alır.’ Tam da öyle bir dönemdeyiz. Yeni bir dünya kurulacak; Türkiye kendisine gösterilen yerde değil, kendisinin istediği yerde oturmayı Allah’ın izniyle başaracaktır” diye konuştu.
‘SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KÜRESEL ÖLÇEKTE REKABET EDEBİLMELİ’
Kurtulmuş, geçmişin reçeteleri ile yol yürünemeyeceğini ve sorunlara karşı yeni çözüm önerilerinin üretilmesi gerektiğini aktardı. Türkiye’nin köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Biz siyaset olarak; sivil toplum kuruluşları ‘sadece bizim gördüğümüz şeyleri görsün ve sadece bizim duymak istediğimiz sözleri söylesinler’ diye sivil topluma önem vermiyoruz. Sivil toplum demokrasinin güçlü olması için temel şartlardan birisidir. Ama sivil toplumdan da şunu bekliyoruz; her sivil toplum kuruluşumuz kendi alanının da lider kuruluş olsun ve artık bizim sivil toplum kuruluşlarımız sadece kendi arasında değil küresel ölçekte sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele edebilsin, rekabet edebilsin. Bunun için hem bilgi birikimimizi hem insan gücü birikimimizi sivil toplum kuruluşları olarak güçlü tutmak zorundayız. Ama en az bunun kadar önemli olan husus, kurumsal kapasitelerimizi de artırmak mecburiyetindeyiz. Dünün kurumsal kapasiteleriyle, dünün organizasyon şemalarıyla bizim sivil toplum kuruluşlarımızın yarına ışık tutamayacağı da aşikardır” dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI
10459,08%2,65
36,39% -0,04
39,33% 0,07
3412,54% -0,26
5534,48% -0,13
Rize
07.03.2025