Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Maksut Serim'in adına düzenlenmiş "sahte dekont" soruşturmasında 12 şüpheli hakkında 9 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Muharrem İnce ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Maksut Serim müşteki, Elif Duman ile Kerime Oruç ise mağdur olarak yer aldı.

İddianamede, Arkan G, Ethem G, Gülsün A, Kadir A, Mehmet G, Mehmet Ali C, Murat T, Mustafa Cengiz Ç, Salim Faruk K, Seyfullah T, Tekin A. ve Tülün K. şüpheli oldu.

Şüphelilerin, "sahte özel belgeyi bilerek kullanmak" "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" ve "sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlarından 4 yıldan 9 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianameye göre, cumhurbaşkanı seçiminde aday olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin sosyal medya hesabından 10 Mayıs 2023'te, "45 gündür sahte dekontlarla, sahte belgelerle, sahte videolarla iftira atan ve algı operasyonu yapan FETÖ'cülere karşı bu ülkenin gazetecileri neredesiniz? Savcıları neredesiniz? Bu aşağılık teröristlerin kumpaslarından medet umanlar, bunları yayanlar, bunlara inananlar; kumpas davaları döneminde yaşananları hatırlamıyor musunuz? Bu aşağılık teröristlerle ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim." şeklinde paylaşım yapıldı.

Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu paylaşımdaki iddiaların araştırılması amacıyla resen soruşturma başlattı.

Soruşturma sonucu eylemin seçim sürecinde bir cumhurbaşkanı adayını olumsuz yönde etkilemek üzere Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) toplu halde işlenmiş olabileceği konusunda somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgu, emare ve delillerin bulunduğu kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"Müşteki Muharrem İnce'nin şahsına, şeref, onur ve saygınlığına, cinsel dokunulmazlığına, siyasi kişiliğine, aile hayatına ve itibarına saldırılar yapılmıştır. İnce'ye sahte belge ve kayıtlarla saldırıda bulunulduğu, siyasi iktidara yakın çevrelerle işbirliği yaptığı yönünde sosyal medya ve internet mecralarında paylaşımların yapıldığı ve müşteki hakkında olumsuz yönde algı süreci yürütülmüştür.

Müştekinin illegal yollarla siyasi iktidara ve Cumhurbaşkanına yakın kişilerden yüklü miktarda hukuka aykırı olarak para aldığını iddia eden sahte banka dekontlarının oluşturulduğu, müştekinin kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak ele geçirildiği ve yayıldığı, oluşturulan bu sahte dekontların internet ve sosyal medya mecralarında dolaşıma sokulduğu tespit edilmiştir."

BANKA DEKONTU TAHRİF EDİLMİŞ

İddianameye göre, bir bankanın Bursa-Mustafakemalpaşa şubesinde, mağdurlar Kerime Oruç ve Elif Duman arasında 25 Haziran 2021'de gerçekleşen 400 lira tutarlı bir havale işlemine ait dekont hukuka aykırı biçimde ele geçirildi.

Firari FETÖ'cüler Cevheri Güven ve Ali Yeşildağ, mağdurlar Oruç ve Duman adına düzenlenmiş bu banka dekontunu tahrif ederek dekontun gönderen kısmına Maksut Serim, alıcı kısmına ise Muharrem İnce'nin adını yazdı.

Dekonttaki tutar kısmını da değiştirip 10 milyon lira yazan Güven ve Yaşildağ, açıklama kısmına "Maksut Serim tarafından hesaba aktarılan" şeklinde gerçeğe aykırı bilgi girdi.

Bu sahte belge, internet ve sosyal medya mecralarında şüphelilerce paylaşılarak yayıldı. Bu yolla müşteki İnce'nin toplum nezdindeki şeref, onur ve saygınlığına saldırılarda bulunuldu.

"DEMOKRATİK SÜRECE MÜDAHALE GİRİŞİMİ"

İddianamede, "Eylemin mağdurun kişiliğinin yanında, 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi'ne katılan ulusal çapta faaliyet yürüten bir siyasi partinin genel başkanına ve 13. Cumhurbaşkanı adayına yönelik olarak seçim sürecinden ayrılmasını sağlamak maksadıyla yapıldığı yönündeki olgu ve emareler nazara alındığında anayasal demokratik seçim sürecinin sağlıklı işlemesine ve bu yolla demokratik toplum düzenine yönelik hukuka aykırı bir müdahale girişimi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır." ifadelerine de yer verildi.

İddianamenin sonuç ve talep bölümünde, şüphelilerin, "sahte özel belgeyi bilerek kullanmak" "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" ve "sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlarından 9 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

İddianame, Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.