Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, en büyük hayalinin borçsuz ve kendi kaynaklarıyla sürekli büyüyen, gelişen ve başarıdan başarıya koşan bir Trabzonspor olduğunu bildirdi.

Doğan, Trabzonspor Dergisi'ndeki yazısında, asla taviz vermeyecekleri iki konu bulunduğunu, bunlardan öncelikli olanın ekonomik istikrar, ikincisinin ise sportif başarı olduğunu belirtti.

Ekonomik istikrarın önemine dikkati çeken Doğan, şöyle devam etti:

“Neden ekonomik istikrar? Çünkü artık deniz bitti. Kulüplerin gelirleri yarı yarıya düştü. Başta pandemi dönemi, ardından dövizde yaşanan aşırı yükselme borçların katbekat artmasına yol açtı. Buradan çıkışın yolu, yeni gelir kaynakları için projeler üretmek, doğru transfer politikası ve sponsorluklardır. Ne forma ne mağazalarımızdaki ürün ne de kombine ve bilet satışları yaraya merhem olmuyor artık. Sevgili taraftarlarımız, bu güzide kulübün başkanı olarak en büyük hayalim, borçsuz ve kendi kaynaklarıyla sürekli büyüyen, gelişen ve başarıdan başarıya koşan bir Trabzonspor'dur.”

Doğan, bu hayalin peşinde giderken bugüne kadar önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, "Devamını da getirmek zorundayız. Ekonomik başarı olmadan da sportif başarıyı asla yakalayamayız. Ülkemizde sportif başarı sürekli gerilerken, kulüplerin borçları da artmıştır. Yani başarı yok ama borçlar artıyor. İşte bu ters orantı herkesi uçurumun kenarına getirmiştir. Biz bugün, buradan dönmenin mücadelesini veriyoruz. Evet sıkıntılı olacak ama inanıyorum ki olacak ve düzlüğe çıkacağız." ifadelerini kullandı.

Sportif başarı için üretmek zorunda olduklarını belirten Doğan, şunları kaydetti:

“Amacımız tek başına altyapımızdan A takıma çıkacak oyuncu sayısını artırmak değildir. Bu sayıyı artırırken kaliteyi de yükseltmek durumundayız. Daha büyük hatalar yapmamak için gelecek vadeden gençlerimizi geliştirmeliyiz. Yukarıda da bahsettiğim gibi doğru transfer politikası uygulamalıyız. Elbette yılların getirdiği sorunları bugünden yarına çözmek mümkün değil. Bizler, çözüm ve başarmak için buradayız. Trabzonspor'umuzu hak ettiği günlere kavuşturmanın en büyük idealimiz olduğunun bilinmesini isterim.”