Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

Trafik polisi hurda parçalarını sanat eserine dönüştürüyor

Trafik polisi hurda parçalarını sanat eserine dönüştürüyor

SAMSUN (AA) - RECEP BİLEK - Samsun İl Emniyet Müdürlüğünde görevli trafik polisi Kadir Korkmaz, hurdaya ayrılmış dikiş makinesi ile araçların balata, cıvata, somun, zincir ve motor gibi metal parçalarından figür ve heykeller yapıyor.

Polisliğe 24 yıl önce başlayan 47 yaşındaki Korkmaz, görevini Çarşamba İlçe Emniyet Müdürlüğünde motosikletli trafik polisi olarak sürdürüyor.

Çocukluğunda da kendi oyuncaklarını yapan Korkmaz, mesleğe başladığı ilk yıllarda evinde gemi maketleri yapmaya başladı.

Yıllar içinde hurda metallerden heykellere merak salan Korkmaz, Canik ilçesi Devgeriş Mahallesi'ndeki bahçesine 5 yıl önce atölye kurdu.

Mesai saatlerinin dışında vaktinin büyük bölümünü atölyesinde geçiren Korkmaz, hurdaya ayrılmış parçaları kullanarak sanat eserleri üretiyor.

Yaptığı metal heykeller büyük ilgi gören Korkmaz, şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya ve KKTC gibi birçok ülkeye eserlerini gönderdi.

- "Budama makasını pelikanın ağzı gibi görmeye başladım"

Trafik polisi Kadir Korkmaz, AA muhabirine, çocukluğundan itibaren parçaları birleştirerek oyuncaklar yaptığını, zaman içinde bu alanda el becerileri ve hayal dünyasının geliştiğini anlattı.

Artık, atıl durumdaki metal parçalarına baktığında birbirinden farklı figürler görmeye başladığını ifade eden Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hobim beni dinlendirmeye başladı. Baktım bundan keyif alıyorum sonra benim bu zevkimden haberdar olan arkadaşlar da gördüklerini sürekli bana atmaya başladı. Ben bunu yaparım, onu yaparım derken bu sefer gördüğüm her hurdayı farklı görmeye başladım. Budama makasını pelikanın ağzı gibi kıyma makinesini ise lokomotif olarak görmeye başladım. Dikiş makinesini lambadır, arabadır, kitaplıktır gibi görmeye başlayınca işler çığırından çıktı. İzinli günlerimde kendime terapi yapmaya başladım. Emeklilik hayalim de bunu böyle ilerletmek."

- Film platosundaki heykeller ilham verdi

Korkmaz, birkaç yıl önce Antalya'da bulunduğu sırada Altın Portakal Film Festivali'nin düzenlendiği film platosunda hurdadan yapılan heykelleri gördüğünü ve bu heykellerin kendisine yapacağı ürünler hakkında ilham verdiğini belirtti.

Yaklaşık 5 yıldır hurdayı sanat eserlerine dönüştürdüğünü dile getiren Korkmaz, "Sonuçta stresli mesleğimiz var. Ben trafik polisiyim. Sürekli trafikteyiz. Kafamızı boşaltmak için bu işe merak saldım. Yaptıklarımı dağıtıyorum. Yurt dışına birçok yere gönderdim. Yurt dışından her sene gelen 'Ya ondan bir tane daha istediler, iki tane daha istediler' deyip ABD, Almanya ve Kıbrıs'a birçok gitar gönderdim. Özellikle gitarı gören fotoğrafını atıyor. 'Ağabey bak bu senin ürünün' diyor. Benimle biraz özdeşleşti gibi." ifadelerini kullandı.

- "Her şeyin ikinci bir şansa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum"

Ömrünü bitirmiş dikiş makinesinin klasik arabaya, asma kilidin kemana dönüştüğünü görmenin kendisini heyecanlandırdığını ve motive ettiğini söyleyen Korkmaz, şunları kaydetti:

"Her şeyin ikinci bir şansa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hurda gidip demir olacak, eriyecek ama onu üretim amacından farklı kullanmak. Motosiklet zinciri ömrünü bitirmiş ama bir gitar olmuş ya da bir krank, helikopter olmuş. Milyon kilometre yol yapmış o krank, defalarca gitmiş gelmiş ama en son bir helikopter olacak ve eşi yok. Ben bile aynısını yapamıyorum. Benzeri oluyor ama aynısı asla olmuyor çünkü o anda benim elimdeki hurdalardan ne bulursam, elime ne geçerse biraz da yakıştırarak onu oraya monte ediyorum. En sonunda da 'Ben bunu hiç böyle düşünmemiştim' dedikleri bir şey çıkıyor. Bu da benim için mutluluk tabii ki."