Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Üniversiteli kız kardeşler, devlet desteğiyle ata topraklarında hayvancılık yapıyor

Üniversiteli kız kardeşler, devlet desteğiyle ata topraklarında hayvancılık yapıyor

Üniversiteli kız kardeşler, devlet desteğiyle ata topraklarında hayvancılık yapıyor

Seza Nur ALPDÜNDAR/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de yaşayan ikisi de yüksek lisans mezunu olan kız kardeşler Duygu Aygün (32) ve Esin Güleç (27), Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'Uzman Eller Projesi' kapsamında 2 yıl arayla gebe düve hibesi aldı. Doğup büyüdükleri topraklarda hayvancılık yapan kız kardeşlerin inek sayısı 40’a ulaştı.

Farklı şehirlerde okudukları üniversitelerden mezun olduktan sonra doğup büyüdükleri Buca ilçesinin Kırıklar Mahallesi'ne dönen kız kardeşler Duygu Aygün ve Esin Güleç, ata topraklarına sahip çıktı. Duygu Aygün 2020 yılında, kardeşi Esin Güleç ise 2022 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'Uzman Eller Projesi' kapsamında verdiği gebe düve hibe desteğiyle hayvancılığa başladı. Aynı çatı altında hayvancılık yapan ve sürüsünü büyüten kız kardeşlerin, inek sayısı 40'a ulaştı.

'BESİCİLİĞE DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ'

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü'nden 2016 yılında mezun olan ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptıktan sonra köyüne dönen Duygu Aygün, "Köyün yerlisiyiz. Babam devlet memuruydu ama köylü olduğu için tarımsal üretim de yaptık. Zeytinlerimiz, kirazlarımız vardı. Hayvanımız, ineklerimiz, koyunlarımız olurdu. Hayvancılığı seviyoruz, ilgimiz hep vardı. Evlendikten sonra da köyümde yaşamayı tercih ettim. Eşim kendi mesleğimi yapmam konusunda destekledi. 2020 yılında ‘Uzman Eller Projesi’ni duyduk. Gençleri üretime yönlendirmek için böyle bir proje yapılmış, başvuru yaptım ve hibe almaya hak kazandık. 13 gebe düve aldık. Dişileri sürümüze katarak çoğaltmaya çalıştık. Erkek inekler zamanı geldiğinde kesime gitti. Bu şekilde büyütmeye, sürdürmeye çalıştık. Sütü kendimiz perakende satmaya çalışarak ayakta kaldık. Üretim maliyetleri her geçen yıl artıyor. O yüzden şu anda sürdürmekte çok zorlanıyoruz. 40 hayvanımız var. Besiciliğe dönmeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de çiftliklerin genellikle küçük aile işletmesi olduğunu ifade eden Aygün, "Ailenin birlikte bu işi yapması çok güzel. Kardeşimle sütü birlikte satıyorduk. Kardeşim de seviyor ve destek oluyordu. Pazarlama işini birlikte yapıyorduk. Sevdiği ve büyütelim istediği için zaten o da bir hibe aldı. Kardeşim, ‘Hep beraber yapalım hem de büyütelim, birlikte olursak daha büyük bir işletme oluruz! düşüncesiyle başladı" diye konuştu.

'ABLAMDAN CESARET ALDIM'

Avrasya Üniversitesi'nde Gastronomi Bölümü okurken, ikinci üniversite olarak Anadolu Üniversitesi'nde Tarım Teknolojisi Bölümü’nü okuduğunu dile getiren Esin Güleç ise "2022'de mezun olunca yüksek lisansa başladım. Lisanstan mezun olduktan sonra 2022 yılında Uzman Eller Projesi ile hayvancılığa başladım. 5 tane gebe düveyle bu işe başlamış oldum. Bu projeyi öğrenmemde en büyük katkı ablamın. Onunla bu işi yapıyordum, zaten işin içerisindeydim. Kendi ineklerimi alarak dahil olmuş oldum. Babam memur, annem ev hanımıydı ancak çocukluğumdan beri hep birkaç tane ineğimiz oluyordu. Babam çalıştığı için hep birlikte ilgileniyorduk. Herkesin yem koymak, inekleri temizlemek gibi görevi vardı. En büyük örneğim babam ve annem. Bu işi onlardan öğrendik. Ablam da onların sayesinde cesaret edebilmişti. Ben de ablamı gördükten sonra cesaret bulabildim" dedi.

'YÜKSEK LİSANS MEZUNU BİR SÜTÇÜYÜM'

İneklerin sütlerini kendilerinin sattığını ifade eden Güleç, "İzmir'de iki üniversite mezunu olarak süt satıyoruz. Okuduğumuzu düşünmeyenler dahi oluyor, öğrendiklerinde çok şaşırıyorlar. Mutluyum. Kendi aramızda 'Yüksek lisans mezunu bir sütçüyüm', 'Okumuş çobanım' diye takılıyoruz. Ben çok memnunum. Ablam başlamasaydı cesaret edemezdim, muhtemelen köye de geri dönmemiş olurdum. Bu sayede köye döndüm. En büyük motivasyonum kendi işimi yapmaktı. Biraz da cesaret istiyor. Devam ettirmeyi istiyorum. Bu işi sürdürmeyi istiyorum. Bulunduğumuz çiftliği, damı bütün aile sıfırdan yaptık. Demirlerine kadar aile bireyleri yaptı. O yüzden kıymetli ve bırakmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. (DHA)

FOTOĞRAFLI