Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Parçalı az bulutlu
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara

Unutulmaya yüz tutmuş Süryanice’yi, çocuklarına öğretiyor

Unutulmaya yüz tutmuş Süryanice’yi, çocuklarına öğretiyor

Mehmet Halis NAYIFOĞLU/MİDYAT (Mardin),(DHA)- MARDİN’in Midyat ilçesinde yaşayan Mor Gabriel Manastırı’nda görevli Süryani Şükrü Aktaş, yaklaşık 3 bin yıllık geçmişi olduğu bilinen ve dünyanın en eski dilleri arasındaki unutulmaya yüz tutmuş Süryanice’yi çocuklarına öğretiyor.

Midyat ilçesindeki Mor Gabriel Manastırı’nda görevli Süryani Şükrü Aktaş, günümüzde ilçe merkezi ve köylerinde yaşayan Süryaniler tarafından konuşulan ve kilise dualarında da yer alan Süryanicenin unutulmaması için çocuklarına ders vermeye başladı. Süryanicenin en eski dillerden biri olduğunu belirten Aktaş, “Midyat’ta daha önceden yüzyıllar öncesinden beri Süryanicenin yanı sıra Arapça, Türkçe, Kürtçe konuşulmaktadır. Midyat, gerçekten de bir diller ve diller diyarıdır. Süryanice dünyanın en eski dillerinden bir tanesidir. Sami diller grubuna giriyor, Arapça ve İbranice ile kardeş dildir. Hem yazı olarak hem gramer, dil bilgisi olarak, hem de telaffuz olarak benzer birçok yönü vardır. Çok eski geçmişi var ve bu dil milattan önceki dönemlerde de bu bölgede konuşulan bir dildir. Hıristiyanlıktan sonraki dönemde de yani İsa Mesih’in doğumundan sonraki dönemde de Süryanilerin ana dili olarak kalmış ve halen anavatanı olan yukarı Mezopotamya ve Turabdin bölgesinde kendi aramızda konuştuğumuz, dualarımızı, ayinlerimizi, tüm kilise ilahilerini söylediğimiz çok kutsal bir dilimizdir” dedi.

‘DİL GEÇMİŞ ZAMANLA ŞİMDİKİ ZAMANI BİRBİRİNE BAĞLIYOR’

Dilin unutulmaması için eğitim kurumlarının da açılmasını isteyen Aktaş, “Sadece Süryaniler için değil, tüm Hıristiyanlar için kutsal bir dildir. Bunun korunması için çok büyük çaba sarf etmemiz lazım. Çünkü son yüzyılda Süryaniceyi eğiten kurumlar kapanınca, sadece bazen köy medreselerinde, bazen kilise medreselerinde ve özellikle de aile bireyleri tarafından aile içi evlerde konuşuluyor ki unutulmasın ve önemini yitirmesin. Çünkü dil geçmiş zamanla şimdiki zamanı birbirine bağlayan en önemli etkendir, olgudur. Bu dili unuttuğumuz an Süryani ataları tarafından Süryanice ile yazılmış tüm eserleri artık okuyamayız. Dolayısıyla geçmiş zamandan kopmuş bir hayat sürmek zorunda kalacağız. Bu da bizim için çok büyük kayıp olur. Her bir Süryani ailesi, anne babalar çocuklarına öğretmesi için çok büyük emek sarf etmeli. Kendi aralarında, özellikle evdeyken Süryaniceyi konuşmalı, Süryaniceyi öğretmeli, yazmalı, okumalı. Öğrenciler zaten büyük bir zamanlarını okulda geçiriyor, devlet okullarında geçiriyor. Avrupa’da bizim halkımızın yaşadığı en önemli sorulardan bir tanesi de bu dilin kaybolmasıdır. Oradaki gençlerin, çocukların asimile olduğu, artık babalarla çocuklar birbirleriyle anlaşamaz duruma gelmişler. Çünkü Süryaniceyi unutmuşlar. Biz de aynı duruma düşmemek için bu kutsal dili, bu tarihi, tarihimizin en önemli etkenlerinden biri olan Süryanice dilini çocuklarımıza öğretmek için çok büyük çaba sarf ediyoruz, sarf etmeliyiz. Ama umarız tabi bu dilin kaybolmaması için, yazılı edebiyatı olan, tarihi bu dilin ve kutsal olan bu dilin kaybolmaması için en kısa zamanda dili eğiten kurumları açılır ve orada Süryaniceyi öğrenmek için başvuracak öğrenciler olacak ki önümüzdeki nesillere aktarılsın, unutulması ve kaybolmasın” diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI