Uzungöl Turizmini Yaşatma Derneği Başkanı Metin İnan, Uzungöl’de acele kamulaştırma kararı hakkında açıklamalarda bulundu. İnan, Uzungöl’de 2 parsellik alana yapılacak millet bahçesi projesine ılımlı bakmadığını söyledi.
İnan, vatandaşın acele kamulaştırma kararıyla mağdur olduğuna vurgu yaparak tepkilerinin belirli olduğuna vurgu yaptı. İnan, millet bahçesi yerine daha kontrollü, belediyenin işletmelerinin olduğu bir alana çevirirlerse daha kullanışlı olacağını dile getirdi.
Resmi Gazete’de 29 Temmuz tarihli 7430 sayılı karar, “Trabzon İli, Çaykara İlçesi, Uzungöl/Yenimahalle Sınırları İçerisinde Bulunan 506 Ada, 2 ve 3 Parsel Numaralı Taşınmazların, Millet Bahçesi Projesi Kapsamında Değerlendirilmek Üzere Çaykara Belediye Başkanlığı Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında Karar” olarak yayınlandı.
“ACELE KAMULAŞTIRILMA DOĞRU DEĞİL”
İnan, acele kamulaştırmanın vatandaşı mağdur ettiğini vurgulayarak şu sözleri kullandı: “Bu acele kamulaştırma kararıyla alakalı alan, şu anda Millet Bahçesi'ne çevrilmiş durumda. Bu durumla alakalı bizim tepkilerimiz belli. İmar planı bunun öncesinde bir çıkmalı insanların en değerli yerlerinde, belediyenin belirlediği rayiç bedellerinin altında hatta çok düşük rayiç bedelleriyle acele kamulaştırılması tabii bize doğru bir şey gelmiyor işin açıkçası. Bu konuda tabii kararnamenin açıklamasıyla işin açıkçası şu anda yol için başvuruda bulunuyoruz. Bundan sonra ne sonuç alacağımızı bilmiyoruz ama böyle bir çalışmamız var işin açıkçası. Yer sahipleri sonuçta orada mağdur yani. Yani orada 2 parsel var. 2 parselde yani sonuçta oradaki 2 parsel mağdur şu anda.”
“18. MADDE UYGULANIYOR”
İmar Kanununun 18. maddesi olan, idare, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın mülkiyeti üzerinde ihtilaf olup olmadığını, taşınmaz malın bulunduğu yerdeki tapu idaresi, kadastro müdürlüğü ve hukuk mahkemelerinden sorarak ve mahallinde araştırma yaparak tespit eder maddesinin uygulandığını söyleyen İnan, “Kamulaştırılma yapılırsa çok daha iyi olur. Yani şimdi bu kamulaştırma kapsamında şöyle bir şey var. Burayı 18. maddeyi uygulayıp yüzde 40 insanın arazisini devlet ücretsiz alıyor. Atıyorum bin metrekareyse bu 860 metrekareye düşüyor. E 860 metrekaresinin parasını ödüyor. Rayiç bedelinin çok düşük miktarları, dağın başındaki bir rayiç bedeli Uzungöl'ün içerisindeki rayiç bedelinden çok daha yüksek. Düşünün yani. Uzungöl olmasına rağmen Uzungöl'ün en gözde yeri olmasına rağmen durum bu.” dedi.
“PANAYIR ALANINA DÖNÜŞECEK”
Kontrol edilebilecek olmaması gerekçesiyle millet bahçesi projesine çok da ılımlı bakmayan İnan, “İşin açıkçası hani millet bahçesinde bizim için sade, doğal insanlar günübirlik kullanabileceği, kontrol edilebilecek bir alan olması daha iyi olurdu. Şimdi millet bahçesi olarak orayı değerlendirdiğiniz zaman yarın orası bir panayır alanına dönüşecek. Ucu açık bir yer haline gelmiş olacak. Burası belediyenin işletebileceği, doğayı bozmayan böyle çay ocakları ya da piknik yapabilecek, kontrollü pikniklerin yapılabileceği bir alana çevrilebilir.” sözlerini kullandı.
“KİRLİ YAPILAŞMAYI, ÇİRKİN YAPILAŞMAYI ENGELLENMELİ”
İnan, doğayla iç içe olan Uzungöl’de millet bahçesinin olmasına çok da ihtiyacın olmadığını dile getirerek, “Açık ve söylemek gerekirse Uzungöl'de millet bahçesine ihtiyaç yok. Bakıldığı zaman her taraf doğa, her taraf yeşil. Yani bizim millet bahçesiyle alakalı herhangi bir ihtiyacımız yok ve turizme katkı sağlayacağına da düşünmüyorum. Şöyle gölün çevresiyle alakalı yapılacak olan belediyenin çalışması tam anlamıyla uygulamaya başlasa hani millet bahçesi de tamamlayıcı olacak ve daha güzel olacağını düşünüyorum. Ama gölün çevresindeki komple aynı anda kirli yapılaşmayı, çirkin yapılaşmayı biraz daha orada engellersek daha güzel olur diye düşünüyoruz.” açıklamalarında bulundu.
“ENDİŞEMİZ VAR”
Sözlerine devam eden İnan, “Bizim endişemiz şudur. İleride bu tarz yerlerin ticarethaneye bazı kişileri ticarethaneye çevrilmesinden korkuyoruz. Yani bu tarz şeyler olursa gerçekten Bingöl için yazık olur. Oradaki insanlara arazisini kamulaştırmış insanlara yazık olur.” ifadelerini kullandı.
