Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Yavuz Ağıralioğlu: Türkiye’de herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var

Yavuz Ağıralioğlu: Türkiye’de herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var

Yavuz Ağıralioğlu: Türkiye’de herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var

Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)- ANAHTAR Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “Türk siyaseti uzunca zamandır sorunları çözebilen, çözdüğü sorunlarla iftihar edebilen bir maharet merkezi olmak yerine, mazeret üreten, muhatap suçlu ararken avantaj kollayan bir yönetim zafiyeti alanına dönüştü. Türkiye'de acilen bir adalete, siyasetin gölgesinden uzaklaşmış, herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var” dedi.

Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Ağıralioğlu, konuşmasında “Belediye suçluydu, turizm bakanlığı suçluydu derken, 78 canımızı 2025 yılında kaybetmiş olmamızın, standartlarını tutturamamış otel işletmeciliğinin, sigortacılığımızın, denetim mekanizmalarımızın çalışmamışlığının, denetime bağlı olarak ihmali, kabahati, kusuru olanların cezalandırılması imkanlarının, yargı dahil diğer denetim mekanizmalarının müeyyidelerle buluşmamasının ağır bedelini her gün yaşıyoruz. Her başımıza gelen hadisede yaşıyoruz. Binalar yıkılıyor, yaşıyoruz. Oteller yanıyor, yaşıyoruz. Afet bölgelerinde imarda, iskanda yapılan usulsüzlüklerde yaşıyoruz. Ülke çok uzunca zamandır, başına felaket geldikten sonra bağıran, çağıran, siyasi bilek güreşi yapan bir kaos görüntüsü vermeye başladı. Türk siyaseti uzunca zamandır sorunları çözebilen, çözdüğü sorunlarla iftihar edebilen bir maharet merkezi olmak yerine, mazeret üreten, muhatap suçlu ararken avantaj kollayan bir yönetim zafiyeti alanına dönüştü. Dolayısıyla Türkiye'de siyasetin ciddiyete, mesuliyete; Türkiye'de yönetimin denetime ve kaliteye ihtiyacı var. Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye kötü yönetimine konu olan denetimsizliklerden mutlaka insanların kaybına, mal can kaybına sebep olacak savrulmalar yaşıyor. Bütün bunlar içerisinde denetimdeki bozulma, hukuktaki yozlaşmayla eşitleniyor. Hukuktaki yozlaşma, Türkiye'deki toplumsal gerilim alanlarımızı, kutuplaşma alanlarımızın tamamını ciddi enerji yükleyerek kırılma noktasına getiriyor. Bu memlekette adalet, adalete itimat, adalete bağlı olarak yaşam standartlarımızın kollanacağı bir mekanizma kurulamazsa, insanlar kendi haklarını kendileri arama ihtiyacına düşerse, buradan kaos hesabı yapan herkesin heves ettiği imkân bulunabilir. Dolayısıyla Türkiye'de acilen bir adalete, siyasetin gölgesinden uzaklaşmış, herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var” diye konuştu.

Yavuz Ağıralioğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Adalet mekanizması doğru çalışmazsa adaletin olmadığı memleketlerde sefalet doğuyor. Adaletin olmadığı ülkelerde zulüm doğuyor. Adaletin tecelli etmediği memleketlerde bu mekanizma çalışmadı diye toplumsal beraberliğimizi pusulamak isteyenlere imkan doğuyor, fırsat doğuyor. Türkiye'nin en çok korumak zorunda olduğu şey adalettir. Şu anda Türkiye'nin en fazla ihtiyacı olduğu şey adalettir. Şu anda memleketimizi toparlayacak olan en mühim imkân adalettir. Şu anda siyasetin sorumluluğunu taşıyıp milletine vaat edeceği en mühim vaat adalettir. Bizim siyasi sorumluluğumuzun, muhalefetlerin vazifesinin, iktidarın gerçekleştirmek olduğu ne varsa başı, sonu adalettir. O yüzden adalet mekanizmasının yargının sopasıymış gibi algılanacağı uygulamaların önüne bizzat hükümet geçmelidir ki, adalet bu memlekette herkese lazım olacak duygusuyla, herkese sığınacağı liman, kararlarından herkesin emin olduğu bir karar merci haline gelsin. Çok tekrar ediyoruz. Tekrarlamaktan da vazgeçmeyelim. Bir zihniyet devrimine ihtiyacımız var. Bunu kabul etmeliyiz. Biz millet olarak istisna olmayı çok seviyoruz. Biz millet olarak bir şey olmaz duygusuna çok yakın duruyoruz. Hükümet vatandaşına rağmen vatandaşını korumak zorunda olan yönetim merkezidir. Dolayısıyla vatandaş hükümeti kendine benzetmiş olmadı aslında. Hükümet vatandaşına benzeyerek kendisini teselli etmeye çalışıyor. Devlet, insanlarını insanlarından koruyacak. Devlet, kendi insanlarının hangi standartlarda yaşayabileceğini bilecek, bu standartları tutturmak için denetlenmeye de razı olacak, hesap vermeye de razı olacak. Vatandaş da bilinçlenecek. Denetim mekanizmalarının sağlıklı kurulacağı bir ülkeyi acilen kurmak zorundayız. Her acıdan sonra böyle konuşmaktan da kurtulmak zorundayız.” (DHA)