Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, Türkiye'nin ve dünyanın bir numaralı gündeminin Gazze ve İsrail'in bitmek bilmeyen saldırıları olduğunu söyleyerek “İsrail, Gazze'de 13 bin 500 masum sivili katletmiştir. Dünya bu drama seyirci kalıyor. Dünya işlenen savaş suçlarına seyirci kalıyor. Dünya soykırıma seyirci kalıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tarihe geçen en büyük soykırıma tanıklık ediyoruz. Ne yazık ki tanıklık ediyoruz. Elimizden tanıklık etmek dışında bir şey gelmiyor. Ama İsrail'i teşvik edenler, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya başta olmak üzere İsrail'i teşvik eden devletler, soykırıma sadece tanıklık etmiyor, aynı zamanda soykırım suçuna iştirak ediyor. Buna nasıl kayıtsız kalalım? Bunun karşısında nasıl sessiz kalalım? Biz bir siyasi partiyiz. Bir muhalefet partisiyiz. Elimizde devletin gücü yok. İmkânları yok. Devletin enstrümanları elimizde mevcut değil. Dolayısıyla biz ancak kınayabiliyoruz, lanetleyebiliyoruz. Soykırımı unutturmamak için hatırlatma gayreti gösteriyoruz. Ama iktidarın, iktidarda bulunanların yapabilecekleri var. Yapmaları gerekenler var. Biz bu dramı unutmayacağız ve bu dramı unutturmayacağız. Çünkü biliyoruz ki, bugün hedef Gazze'dir, Batı Şeria'dır. Yarın Ürdün, sonra Suriye, sonra hedef bizim sınırlarımız olacaktır. Dolayısıyla uyanık olmak, dikkatli olmak, İsrail'in Siyonist politikalarına karşı hem bilinçli ve dik bir duruş ortaya koymak hem de toplumu ve gençleri bilgilendirmeye çalışmak hepimizin boynunun borcudur” diye konuştu.

 ‘KANUN TEKLİFİMİZİ TBMM’YE TESLİM EDİYORUZ’

 Kılıç, MYK gündeminde yer alan bir diğer konu ile ilgili, şunları söyledi:

 “Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) emekliliğine tarih alınan, tarihten önce staj ve çıraklığa girişini yaptırmış olanlar ama staj ve çıraklık süreleri çalışma sürelerine sayılmayanlar. Yüz binlerce insanımız bu konuda mağdur durumda. Yaşıtları atanları emekli olurken kendileri emeklilik haklarından yararlanamadılar. Anayasal eşitlik ve adalet ilkesi gereği staj, staj ve çıraklık mağdurlarının EYT emeklilik düzenlemesinden, kademeli bir şekilde istifade etmelerine yönelik kanun teklifimizi hazırladık. İmzayı açtık. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na teslim ediyoruz. Gerek iktidar gerekse mecliste temsil edilen diğer muhalefet gruplarının sahip çıkmaları halinde bu kanun teklifi komisyonlarda öne alınacak, genel kurulda ele alınacak, kanunlaşacak ve mağduriyet ortadan kaldırılacaktır. EYT düzenlemesi yapılırken yeterince çalışılmadan, tartışılmadan, düşünülmeden yapılmış olmasından kaynaklı bu problemin ortadan kaldırılması için de kanun teklifimizi cuma gününe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiş olacağız. Temennimiz, kademeli emekliliğe ilişkin kanun teklifinin Yeniden Refah Partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildikten sonra bir an önce komisyona havale edilmesi, komisyonda görüşmeleri yapılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna indirilmesi, genel kurulda da iktidar ve muhalefet partilerinin desteğiyle bu teklifimizin yasalaşmasıdır. Haksızlığın kaldırılması için bu gereklidir. Adaletsizliğin düzeltilmesi için bu düzenleme elzemdir. Bu konuda siyasi değil vicdani, hukuki ve hakkaniyetli bir duruşun gereği olan bakış açısıyla yaklaşıyoruz.”

 ‘NAFAKA SÜRESİNİ 5 YILLA KISITLAMAYI ÖNERİYORUZ’

 Kılıç, kısa süreli evliliklerin boşanmayla sonuçlanmasından sonra taraflardan birinin diğerine ömür boyu devam edecek olan nafaka ödemesi yükümlülüğü ile ilgili, “Bu adil değil. Hakkaniyetli değil. Vicdani değil. Aslına bakarsanız kanuna uygun ama hukuki de değil. Taraflardan biri diğerine ömür boyu niye nafaka ödemek mecburiyetinde kalsın? Birlikte olan çocukları için zaten iştirak halinde bakım nafakası var o ayrı bir konu. Bir eşin ayrıldığı eşe ömür boyu nafaka ödemesini adil ve hakkaniyetli bulmuyoruz ama ihtiyaç sahibi olan tarafın kendi başına çaresizliğiyle baş başa bırakılmasına da taraftar değiliz. Dolayısıyla düzenlememizi içeren kanun teklifimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduk. Evliliğin boşanmayla sonuçlanması halinde nafaka süresini 5 yılla kısıtlamayı öneriyoruz. Beş yılın sonrasında nafaka alan tarafın hala bakım nafakası ihtiyacı devam etmekte ise, bu ihtiyacın Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda oluşturulacak fon üzerinden yani devlet karşılanmasını öneriyoruz. Devletin yapması gereken sosyal bakım yükümlülüğünü taraflardan birinin üzerine bırakmayı adil hakkaniyetli bulmuyoruz” dedi.

 ‘ADAYLIK BAŞVURU ÜCRETLERİNİ KALDIRDIK’

 Yeniden Refah Partisi olarak yaklaşan yerel seçimlere Türkiye'nin bütün il ve ilçelerinde hazırlandıklarını söyleyen Kılıç, “81 il ve ilçelerinde seçimlere girmek üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlk etapta 50’ye yakın belediye başkan adayımızı cuma günü Ankara'da kamuoyuna tanıtacağız. Hemen arkasından bir 50 belediye başkan adayımızın daha tanıtımını sağlayacağız. Ve aralık ayı ortalarına kadar Türkiye genelinde il, ilçe, belde ve tabii temelde büyükşehir belediye başkan adaylarımızın kamuoyu tanıtımlarını gerçekleştirmiş olacağız. Bu arada belediye meclisi üyesi adaylarımız, il genel meclisi üyesi adaylarımız için ve çalışmalarımız devam ediyor. Yeniden Refah Partisinin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin en yüksek çıkışını yapan parti olacağına inancımız tamdır. Kadınları ve gençleri Yeniden Refah Partisi'ne adaylık için teşvik ettik, ediyoruz. 30 yaşına kadar tüm bireylerden Yeniden Refah Partisi olarak tüm kategorilerde adaylık başvuru ücretlerini kaldırdık. 30 yaş altı kadın erkek tüm gençlerimiz büyükşehir, il ilçe, belde, il genel meclisi ve belediye meclisi üyesi adaylıklarımıza tamamen ücretsiz olarak başvurularını yapabilirler” diye konuştu.

 ‘TARTIŞMAMIZ GEREKEN KONU 50+1 DEĞİLDİR’

 Kılıç, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yüzde 50+1 şartının değişmesi ile ilgili, “50+1 savunacak değiliz. 50+1’e karşı çıkacak da değiliz. Demek istediğim şudur. Yeni Cumhurbaşkanlığı seçimine dört yıldan fazla bir süre var. Bugün tartışmamız gereken konu 50+1 değildir. Bugün tartışmamız gereken konu, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin seçim esası değildir. Daha o zamana çok var. Eğer ki, 50+1 sisteminden duyulan bir memnuniyetsizlik varsa hazırlamayı düşündükleri anayasa paketinin içerisinde getirirler. Biz de değerlendirmemiz yapar ve fikrimizi söyleriz. Ama Türkiye'nin öncelikli gündemi enflasyondur, ekonomidir, gıda enflasyonudur, vatandaşımızın geçim problemidir, konut kiralarıdır. Konuta ulaşamamaya yönelik problemlerdir. Bugünün ekonomik problemlerini, sosyal ve toplumsal problemlerini yüzde 50+1 tartışmasının gölgesinde bırakmaya taraftar değiliz” ifadelerini kullandı.