Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Parçalı az bulutlu
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Yürüme bozukluğu nedeniyle adım atamaz hale geldi, 'proloterapi' ile ayağa kalktı

Yürüme bozukluğu nedeniyle adım atamaz hale geldi, 'proloterapi' ile ayağa kalktı

Yürüme bozukluğu nedeniyle adım atamaz hale geldi, 'proloterapi' ile ayağa kalktı

Gülşah ÖZGEN-Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)- ADANA'da yürüme bozukluğu nedeniyle adım atamaz hale gelen ve gördüğü ilaç tedavilerinden sonuç alamayınca eşinin de hayatını kaybetmesine neden olan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığından şüphelenen emekli Havva Ceylan (53) vücudun kendi iyileşme sistemini aktive eden 'proloterapi' yöntemiyle ayağa kalktı. Ceylan, "Fizik tedaviye gelince ve iğne tedavisini alınca rahatlamaya başladım. Artık rahat bir şekilde yürüyebiliyorum" dedi.

Kentte yaşayan emekli muhasebeci Havva Ceylan bir süre önce yürüme bozukluğu yaşaması üzerine başlatılan ilaç tedavilerinden sonuç alamayınca, eşini kaybettiği ALS hastalığından şüphelendi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvuran Ceylan'ın bacağında ödem olduğu saptandı. ÇÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Kelle tarafından, şekerli serumun kullanıldığı enjeksiyon tedavisiyle bölgede steril bir iltihap oluşturup, vücudun kendi iyileşme sistemini aktive eden 'proloterapi' yöntemi uygulanan Havva Ceylan, yeniden ayağa kalktı.

'UZUN SÜRE TEDAVİLERE GİTTİM'

Ceylan, hastalık sürecini ve tedaviyle ilgili aldığı sonuçları şöyle anlattı:

"Bir gün sabah uyandım ve yürüyemiyordum. Yürümekte, adım atmakta zorluk yaşıyordum. 5 metre yürüyüp, 15 dakika dinleniyordum. Bu durum giderek ağırlaştı. Adım atamaz hale geldim. Yaşam kalitem düşmüştü. Korktuğum için yüzemiyordum. Dışarı çıktığımda düşer miyim gibi kaygılar yaşıyordum. Ortopediye gittim, ilaçlar kullandım. MR çektirdim. Uzun süreli tedavilere gittim. En son nörolojik bir şey olduğu düşünüldü. Eşimi ALS hastalığından kaybettiğim için benzer bir hastalıktan şüphelendik. Gerekli tetkikler yapıldı ama onun da sonuçlarında bir şey çıkmadı. Fizik tedaviye gelince ve iğne tedavisini alınca rahatlamaya başladım. Bacaklarımda ödem oluşmuş. Bu tedaviye başlayınca umduğumdan daha hızlı bir iyileşme sağladım. Artık rahat bir şekilde yürüyebiliyorum. Şu an çok şükür tüm problemlerimi aştım"

2 AMELİYATLA GEÇMEYEN AĞRILARINA ÇÖZÜM BULUNDU

Proloterapi yöntemiyle iyileşen hastalardan Nevin Çoksert (80) de "Boynumda ağrılarım vardı. Ameliyat oldum, bu kez kolumda ağrılarım başladı. Boyun ağrısı kola vuruyor dediler. Koldan da ameliyat oldum ama ağrılarım bir türlü geçmedi. Buraya geldim ve çok şükür yapılan iğnenin faydasını gördüm. Boynumun, kolumun ağrıları geçti, şimdi de dizimden yapılacak. Eskiden ağrılarımdan dolayı evde yemeğimi, temizliğimi yapamıyordum. Şimdi yemeğimi de yapıyorum, namazımı da kılıyorum, abdestimi de rahatlıkla alabiliyorum. Şimdi daha iyi hareket ediyorum" dedi.

'HASTALARIN YÜZDE 90'I İYİLEŞİYOR'

Proloterapi yöntemiyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Kelle ise "Bu yöntem; dekstroz dediğimiz şekerli serumun değişik konsantrasyonlarda tedavide kullanılmasıdır. Bir enjeksiyon tedavisi olan bu yöntemle aslında vücudun kendi iyileşme sistemini aktive ediyoruz. Vücutta yaptığımız enjeksiyonla birlikte mikropsuz, steril bir iltihap oluşturuyoruz. İltihapla birlikte bölgede yeni bir iyileşme sürecini başlatıyoruz. Bunun üzerinden 2-4 hafta geçmesi gerekiyor. En az 3 ya da 5 seans uyguluyoruz. 3’üncü seansın sonunda hastaların büyük kısmında tama yakın düzelme sağlıyoruz. Her ay yaklaşık 100'ün üzerinde hastaya bu enjeksiyonları uyguluyorum. Kronik olmak şartıyla kas iskelet sistemi ile ilgili hemen hemen tüm hastalıklarda uygulayabiliyoruz. Diz kireçlenmesi, bel ve boyun fıtığı, omuz, dirsek, kalça ve benzeri bölgelerde hatta daha düşük konsantrasyonlarda sinir ucu iltihapları gibi nöropati dediğimiz durumlarda da çok iyi sonuçlar alıyoruz. Hastaların genelde yüzde 90'ı belli oranda iyileşme sağlıyor ve oldukça iyi geri dönüşümler alıyoruz. Yürüme, oturup kalkma, namaz kılma, merdiven çıkma, tuvalete oturma gibi yaptığı günlük rutin işlerde azalma ya da zorluk yaşayan hastalar başvuruyor. Yürüme bozukluğu ya da ağrı şikayetiyle gelip genelde 2’nci seanstan sonra yüzlerinde güzel bir gülümsemeyle buradan yürüyerek dönüyorlar" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI