Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Parçalı bulutlu
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Zihin üzerine çalışan akademisyen, felsefe ile sanatı beyin heykellerinde birleştirdi

Zihin üzerine çalışan akademisyen, felsefe ile sanatı beyin heykellerinde birleştirdi

Zihin üzerine çalışan akademisyen, felsefe ile sanatı beyin heykellerinde birleştirdi

KASTAMONU (AA) - BİLAL KAHYAOĞLU - Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Kibar, yaptığı beyin şeklindeki heykellerle dikkati çekiyor.

Kastamonu'da 2012'den bu yana felsefe bölümünde öğretim üyesi olarak çalışan Kibar, hayali olan seramik alanında yüksek lisans eğitimine aynı üniversitenin Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nde 2020'de başladı. Yüksek lisans eğitiminin ardından bu yıl da doktoraya başlayan Kibar, felsefe ile seramiği birleştirdi.

Ünlü sanatçıların eserlerini tasarlarken, beyin faaliyetlerinin nasıl olduğuna odaklanan ve beyin heykelleri yapmaya karar veren Kibar, ilk kişisel sergisini de açtı.

Sibel Kibar, AA muhabirine, ODTÜ Felsefe Bölümü mezunu olduğunu ve aynı üniversitede 2002 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığını söyledi.

Kastamonu'ya 2012'de geldiğini aktaran Kibar, "O zaman da güzel sanatlara ilgim vardı. Lisans yıllarımda dersler almıştım. Sonra buradaki seramik bölümünden hocalarla tanıştım. Felsefe biraz soyut bir alan, gerçeklikle çok doğrudan teması yok gibi görünüyor. Ben gerçeklikle temasını kurmaya çalışıyorum. Kendi çalıştığım alanlar da pratik felsefeye dönük alanlar ama daha fazla elle yapılan bir şeye ihtiyaç duyuyordum." dedi.

Duyusal ve zihinsel farklılıkları olan sanatçıların beyinlerinde işlerinin nasıl tasarlandığını düşünürken, onların beyinlerinin nasıl göründüğünden yola çıktığını anlatan Kibar, şöyle devam etti:

"Beyin, felsefedeki alanımla yakın. Son yıllarda zihin felsefesi alanına kaydım. Hedefim aklımdaki soyut düşünceleri çamurun esnekliğinden yararlanarak somuta dökmek. Felsefi düşüncelerin somutta da bir görünürlüğünün olduğunu kanıtlayabilmek. Beyne ilgim arttı. Sanatçıların beyninin bizden ne kadar farklı olduğunu merak ettim. Yüksek lisans tezimi de bu konuda yaptım. Yüksek lisans tezimden sonra sergi açtım. İlk kişisel sergim. Sanatçıların eserleri ile onların beyinleri arasında bir bağ kurmaya çalıştım. Onların eserlerini onların beyinlerinde yansıtmaya çalıştım."

Kibar, yüksek lisans ve doktora ile birlikte seramiğe olan ilgisine akademik bir disiplin kattığını, çalışmalarına da benzer alanlarda devam edeceğini kaydetti.