Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber KÜLTÜR - SANAT Eyüp Sabri Tuncer'in Saraybosna'dan İstanbul'a ulaşan '100 yıllık koku hikayesi' romana dönüştü

Eyüp Sabri Tuncer'in Saraybosna'dan İstanbul'a ulaşan '100 yıllık koku hikayesi' romana dönüştü

Cumhuriyet'in 100. yılına özel Türkiye'de yerli kolonya üretimini başlatan ilk şirket Eyüp Sabri Tuncer'in kuruluşundan bugüne 100 yıllık yolculuğunun hikayesi kitaplaştırılarak okurlarla buluştu.

Yazar Meltem Çıplak Nayır'ın aile ve şirket arşivinden, bu serüveni inşa edenler ile yaptığı sözlü tarih görüşmelerinden ve araştırmalarından elde ettikleriyle kaleme aldığı "Yüz Yıllık Bir Koku Hikayesi: Eyüp Sabri Tuncer ve Dört Kuşağı" kitabı, Can Yayınları bünyesinde kurulan Mundi Yayınevi etiketiyle yayımlandı.

Çalışmada, Saraybosna'dan İnegöl'e, İnegöl'den Ankara'ya, Ankara'dan İstanbul'a uzanan Tuncer ailesinin hikayesi, dede Eyüp Sabri Tuncer'in Samanpazarı'nda ilk dükkanını 1923'te açmasıyla başlayan serüven roman türünde bir yazımla beğeniye sunuluyor.

"Film olabilecek kıvamda bir roman yazdırmak istedim"

AA muhabirine açıklamada bulunan Eyüp Sabri Tuncer'in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin Tuncer, kitabın içerisinde çok duygusal anıların yer aldığından bahsederek, "Bu kitapta bir yaşam var, bir roman. İnsanların bir seyahatte rahatlıkla okuyabilecekleri çerçevede çok uzun olmayan bir şekilde tasarlandı." dedi.

Kitabın kapak tasarımını ise film afişi dizaynında Emrah Yücel'in hazırladığını belirten Tuncer, çalışmada yazı biçiminden, sayfa düzenlemelerine kadar her şeyi ince detaylarıyla düşünerek okurların beğenisine sunduklarını söyledi.
Tuncer, kitap yazılmadan önce birçok yazarla görüşme yaptığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yaptığımız bütün görüşmelerde yazarlar hep kurumsal kitaplar yazmak istiyordu. Ama ben ısrarla film olabilecek kıvamda bir roman olsun istedim. Belki yarın filmini yapacağız. Bu kitapta ailemin hayatı var. Varlık, yokluk, yangın, bir sürü sorunlar yaşanmış bunların hepsini görebiliyorsunuz, yeri geliyor duygusal anlar yaşıyorsunuz. Eyüp Sabri Tuncer mesela çok titiz, devletine karşı çok hassas bir şekilde görevlerini yerine getirmek isteyen bir insandan, onun yetiştirdiği bir nesilden, ticaret ahlakından bahsediyoruz. Bunları hepsi bir bütün. Bunları da ben resmi bir kıvamda okura anlatmak istemedim."

"Yüzyıllık Buluşma Sergisi" şubat sonuna kadar Hafızaevi Müzesi'nde ziyarete açık

Hasan Engin Tuncer, kitap çalışmasının yanı sıra şirketin 100. yılını kutlamak adına, her kesime hitap edebilecek ve kendi kültürlerini anlatabilecek özel bir proje hazırlama amacıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde 2 ay önce sanatçı Oğuz Sırmalı'nın koordinatörlüğünde "Yüz Yıllık Bir Koku Hikayesi" kitabından uyarlanan anlatımlı, müzikli ve danslı bir gösteri düzenlediklerini de anlattı.

Aynı zamanda Yüzyıllık Markalar Derneği ve Türkiye Turing Otomobil Kurumunun destekleriyle Sultanahmet'teki Hafızaevi Müzesi'nde "Yüzyıllık Buluşma Sergisi"ni açtıklarını dile getiren Tuncer, sergide ziyaretçilerin dedesinden ve babasından geriye kalan markanın logo serüveninden 100 yıllık hikayesine, özel cam şişe koleksiyonundan tarihi belgelere, ambalajlara, özel kutulara, kısa filmlere ve İstiklal Madalyası'na kadar birçok özel eseri görebileceğini ifade etti.

Tuncer, Kamil Fırat'ın küratörlüğünü üstlendiği ve şubat sonuna kadar ziyarete açık sergiyi günlük ortalama 100 kişinin gezdiği bilgisini verdi.

Sergiyi İstanbul'dan sonra Ankara'ya da taşıyacaklarına işaret eden Tuncer, "Amacımız Diyarbakır'dan Bursa'ya, Anadolu'nun muhtelif illerine götürmek. Bu sergiyle aslında biz bir şeyler anlatmak istiyoruz. İnsanlara anlatmanın ötesinde o günkü tasarımlar, yazı karakterleri nasılmış, renkler neymiş, neler tercih edilmiş, objeleri görerek tecrübe etmelerini istiyoruz." diye konuştu.