Rize’de “Dil ve İşgal” Kitap Tahlili: Tarih Huzurunda Kendimize Söz Veriyoruz
Rize Belediyesi’nin düzenlediği “Kitap ve Muhabbet Buluşmaları” kapsamında bu ayın kitabı, dilin bir milletin varlığındaki belirleyici rolünü çarpıcı biçimde ele alan “Dil ve İşgal” oldu. Katılımcılar, bir milletin yalnızca toprağıyla değil, diliyle de işgal edilebileceğini ortaya koyan bu etkileyici eseri dikkatle okuyup tartıştı.
Kitap, dilin sadece bir iletişim aracı değil, bir milletin hafızası, kimliği ve direniş zemini olduğunu vurguluyor. Dillerin yok edilmesinin aslında kültürlerin silinmesi anlamına geldiği; işgalin en sinsi biçiminin dil yoluyla yapıldığı örneklerle anlatılıyor. Katılımcılar, dilin korunmasının edebî bir sorumluluktan öte, tarihî ve ahlaki bir görev olduğunu dile getirdiler.
Tartışmalarda günümüz sosyal medya diline de değinildi. İletişimin hızla ama sığlaştığı, düşünce derinliğinin klişelere kurban gittiği, sembollerle ifade edilen bir çağda dilin zayıfladığı vurgulandı. Katılımcılar, bu durumu modern bir “dil işgali” olarak değerlendirdi.

Kitapta örnek verilen Ben Yehuda Eliezer’in, dönemin sosyal medyası sayılabilecek gazeteleri nasıl bir dil diriliş aracına dönüştürdüğü de tartışıldı. Onun günlük yazılar ve yeni kelimeler aracılığıyla dil inşasını nasıl gerçekleştirdiği, bireysel çabanın gücünü göstermesi açısından çarpıcı bulundu.
Tahlilin sonunda, kitabın “Son Söz Yerine” kısmında yer alan üç madde üzerinde durularak program duygusal ve anlamlı bir biçimde sonlandırıldı: tarih huzurunda kendine bir ödev vermek ve hayatına bunu adamak; dış şartların zorluğuna aldırmadan işine odaklanmak; gayret ve dava şuuru ile gece gündüz çalışmak. Katılımcılar bu ilkeleri hayatlarına taşımak adına kendi yetenekleri ve duruşları üzerine samimi sözler vererek tahlili tamamladı.
Etkinliğe katılanlar, bu buluşmaların sadece bir kitap okumaktan ibaret olmadığını, hayata, değerlere ve kendine yeniden bakma fırsatı sunduğunu ifade ederek memnuniyetlerini dile getirdiler.