Kirpiklerimizi gürleştirmenin ve kirpik uzatma risklerinden kaçınmanın doğal bir yoluna sahip olmak harika olsa da ne yazık ki bu güzellik algısı tam anlamıyla bir efsane. Dr. Garshick konuyu şöyle açıkladı: "Ağlamak kirpikleri büyütmez, ancak gözyaşları kirpikleri yağladığından kirpikler daha koyu veya daha düz görünebilir." Bu geçici takma kirpik dolgusu tüm kirpik sorunlarımıza tam olarak çözüm olmasa da, ağlamanın hala bilmediğiniz bazı önemli faydaları var.
Dr. Garshick, gözyaşlarının tam olarak ne olduğunu açıkladı: “Gözyaşları su, yağlı lipitler, elektrolitler, proteinler ve müsinden oluşur; bunlar birlikte gözyaşındaki üç katmanı oluşturur: mukoza tabakası, sulu tabaka ve yağlı tabaka.”
Bunların hepsi gözlerinizi temizlemek için harika olsa da kirpikleriniz üzerinde hiçbir bilimsel etkisi yoktur. Bununla birlikte, eğer hala kirpik büyütme tekniklerine meraklıysanız, araştırmanızı kirpik serumları üzerinde yaptığınızdan emin olun çünkü hepsi eşit yaratılmamıştır.
Teknik olarak üç farklı gözyaşı türü olduğunu bilmek ilginizi çekebilir: refleks, sürekli ve duygusal. Refleks gözyaşları, döküntüleri ve tahriş edici maddeleri temizlemekten sorumluyken, sürekli gözyaşları, gözünüzü yağlı tutmaktan (bu aynı zamanda onları enfeksiyonlardan ve sorunlardan korumaya da yardımcı olur) sorumludur.
Araştırmacılar, duygusal gözyaşlarının aslında stresi vücudunuzdan atabileceğini teorileştirdiğinden, duygusal gözyaşları işlerin ilginçleştiği yerdir.
Dr. Garshick şöyle açıkladı: "Ağlamak stresi hafifletmeye yardımcı olabilir ve duygusal gözyaşlarının stres hormonları ve diğer toksinleri içerdiği düşünülse de daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır." Bu, çoğu insanın iyi bir ağlamanın ardından hissettiği rahatlamanın yanı sıra, duygusal gözyaşlarının sağlık açısından da ciddi yararları olabileceği anlamına gelir.
AĞLAMANIN FAYDALARI
Kendinize, kirpiklerinizi uzatmayacaksa ağlamanın ne kadar olumlu olabileceğini soruyor olabilirsiniz. Ağlamanın aslında birçok fiziksel ve psikolojik faydası olduğunu ve bunların umduğunuz kirpik artışından daha ağır basabileceğini öğrendiğinizde şaşırabilirsiniz.
Ağlamak aslında vücudunuzun hem rahatlamasına hem de sindirimine yardımcı olan bir sistem olan parasempatik sinir sisteminizi (PNS) harekete geçirir (bizim için burada olduğumuz tuhaf bir kombinasyon).
Bu bakımdan ağlamak başlı başına bir kendini sakinleştirme biçimidir çünkü aslında vücudumuzun sakinleşmesine yardımcı olabilir ki bu, anksiyeteden mustarip olanlar için çok gerekli olabilir.
Üstelik uzun süreli ağlama, hem fiziksel hem de duygusal acıyı hafifletmenin bir yolu olarak oksitosin ve endorfinlerin (iyi hissetme kimyasalları) salınmasına da yol açabilir. Bu kimyasallar aynı zamanda ruh halinizi de iyileştirebilir ve genel olarak işleri tersine çevirebilir.
Çok ağlayan biriyseniz, araştırmacıların ağlamanın duygusal dengenizi veya dengenizi korumanın bir yolu olarak da hizmet edebileceğine inandığını bilmek ilginizi çekebilir.
Mutlu ya da kızgın ağlayan biriyseniz, bu aslında vücudunuzun yaşadığınız güçlü duyguları dengeleme çabasıdır ve bu normaldir. Ancak siz veya tanıdığınız biri, diğer depresyon belirtileriyle birlikte aşırı ağlama yaşıyorsa, mümkün olan en kısa sürede doktorunuzla konuşmalısınız.
