Rize Haber
Rize
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

'Hasta bina sendromu' uyarısı

'Hasta bina sendromu' uyarısı

İZMİR,(DHA)-İZMİR Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, evlerdeki kapalı alanlarda rutubet nedeniyle oluşan küf ya da mantarların, zatürre ve kalıcı akciğer hasarına yol açabileceğini belirtip, tıpta 'hasta bina sendromu' olarak adlandırılan bu duruma karşı dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi.

İEÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, evlerdeki banyo, mutfak ve oda gibi kapalı alanlarda rutubet nedeniyle oluşan küf ya da mantarların, zatürre ve kalıcı akciğer hasarına yol açabileceği uyarısında bulundu. Evlerdeki küf ve mantarların zaman zaman göz ardı edilebildiğini ancak bu durumun gizli bir tehlike oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, alınması gereken önlemlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Evlerin iyi havalandırılması ve rutubete karşı önlemler alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kılınç, “Küf; kokusundan ve yüzeylerde oluşan siyah ya da mavi renkli üremelerden rahatlıkla anlaşılabilir. Duvarda kabarmalar, boyanın arkasında oluşan pamuksu tabakalar, en belirgin özellikleri arasında. Küf ve mantar, mevsim olarak daha çok kış aylarında görülse de diğer mevsimlerde de ortam havasına karışmaya devam ederler. Bu oluşumları önlemek için vatandaşlar, kapalı alanları sıklıkla havalandırmayı ihmal etmemeli. Küf ve mantar oluşan yapıyı, yüzeyi onarmalı ve iyileştirmeliyiz" dedi.

'YAŞAMSAL RİSK OLUŞTURABİLİR'

Prof. Dr. Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun dışında ortam iklimlendirmesinin iyi olması ve klima filtrelerinin de düzenli periyotlarda değiştirilmesi çok önemli. Otel, alışveriş merkezleri ve hastanelerin iklimlendirilmesinde kullanılan merkezi klima sistemlerinde dezenfeksiyon iyi yapılmazsa, lejyonella dediğimiz bakteri ürer. Bu da solunum yoluyla havalandırma kanallarından ortama saçıldığında, bakteriyel zatürrelere yol açar. Lejyoner zatürresi ya da turist zatürresi dediğimiz durumlar ortaya çıkabilir. Bunlar da tehlikeli zatürrelerdir. Erken teşhis edilmezse, hastada yaşamsal risk oluşturabilir."

'İZMİR'DE KİRLİLİK 4-5 KAT FAZLA'

Dış ortamdaki hava kirliliğinin de insan sağlığı için ciddi tehlike oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kılınç, “Ortamda kirleticiler var ve bunlar ölçülebilir şeyler. Bunlar, Partikül Madde (PM) 2,5 ya da 10 dediğimiz kirleticiler. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu kirleticilerin, metreküpte bulunması gereken mikrogramları belirlenmiş durumda. Örneğin; PM 2,5 için metreküpte 15 mikrogramdan daha fazla olmaması gerekir. Ancak İzmir'de hava kirliliği bakımından, ocak ayından bugüne kadar 15 olması gereken değer, her gün 4 ya da 5 kat (80-100 arası) daha fazla saptandı. PM 2,5 olarak adlandırdığımız hava kirliliği yaratan maddeler, sadece bronşlarda kalmıyor, solunduğunda kana da geçiyor ve vücudun tüm organlarına gidebiliyor. Dolayısıyla kalpte, akciğerde, beyinde ve vücudun her yerinde hasara yol açabiliyor" diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI